| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | stuff with (something) v. | (bir şeyle) doldurmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | ağzına kadar (bir şeyle) doldurmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | (bir şeyi) tıkıştırmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | (bir şeyle) tıka basa doldurmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | tıka basa (bir şey) yedirmek |
| Phrasals | stuff with (something) v. | (bir şeyi) ağzına tıkmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | tıka basa (bir şey) yemek |
| Phrasals | stuff with (something) v. | kafasını (bir şeyle) doldurmak |
| Phrasals | stuff with (something) v. | kafasına/aklına (bir şey) sokmak |
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Idioms | stuff someone's head with something v. | birinin aklını bir şeylerle doldurmak |
| Idioms | stuff someone's head with something v. | birinin aklına bir şeyler sokmak |