Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Historia
suçlar
Significados de
"suçlar"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Idioms
1
Idioms
suçlar
a multitude of sins
n.
Significados de
"suçlar"
con otros términos en diccionario inglés turco: 97 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
siyasal suçlar ve suçlular
political crimes and offenses
n.
2
General
insanlığa karşı suçlar
crimes against humanity
n.
3
General
organize suçlar
organized crimes
n.
4
General
mala karşı suçlar
offenses against property
n.
5
General
çevreye karşı suçlar
offenses against the environment
n.
6
General
siyasal suçlar ve suçlular
political crimes and offences
n.
7
General
uluslararası suçlar
international offenses
n.
8
General
ticari suçlar
commercial crimes
n.
9
General
kişilere karşı suçlar
offenses against the person
n.
10
General
cinsel suçlar
sexcrimes
n.
11
General
organize suçlar
organized crime
n.
12
General
cinsel suçlar
sex crimes
n.
13
General
nitelikli mali suçlar
advanced financial crimes
n.
14
General
işlendiği iddia edilen suçlar
alleged crimes
n.
15
General
iddia edilen suçlar
alleged crimes
n.
16
General
kitlesel suçlar
mass crimes
n.
17
General
ağır suçlar dışında işten çıkarılma ihtimali olmayan, ömür boyu atanan
tenured
adj.
18
General
suçlar şekilde
accusingly
adv.
19
General
suçlar şekilde
ill
adv.
Idioms
20
Idioms
türlü suçlar/günahlar
a multitude of sins
n.
Trade/Economic
21
Trade/Economic
mali suçlar
financial offences
n.
22
Trade/Economic
ticari suçlar
commercial crimes
n.
Law
23
Law
ağır suçlar mahkemesi
court of serious crimes
n.
24
Law
açık suçlar
specific offenses
n.
25
Law
ağır ve vahim suçlar
high crimes
n.
26
Law
amme emniyetine karşı suçlar
crimes against public security
n.
27
Law
anayasal düzene karşı işlenen suçlar soruşturma bürosu
anti-constitutional crimes investigation bureau
n.
28
Law
belirli suçlar
specific offenses
n.
29
Law
barışa karşı suçlar
crimes against peace
n.
30
Law
belli suçlar
specific offenses
n.
31
Law
belirgin suçlar
specific offenses
n.
32
Law
bağlantılı suçlar
connected offences
n.
33
Law
devlet idaresine karşı suçlar
crimes against government administration
n.
34
Law
devlet güvenliğine karşı suçlar
offenses against state security
n.
35
Law
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet
wergild
n.
36
Law
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet
weregild
n.
37
Law
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet
wergeld
n.
38
Law
genel ahlaka karşı suçlar
crimes against public morality
n.
39
Law
hürriyete karşı suçlar
crimes against liberty
n.
40
Law
hayata karşı suçlar
offences against life
n.
41
Law
hürriyete karşı suçlar
offences against liberty
n.
42
Law
insanlığa karşı suçlar
crimes against humanity
n.
43
Law
insanlığa karşı suçlar
offences against humanity
n.
44
Law
kanunun belirttiği suçlar
statutory crimes
n.
45
Law
kamu düzenine karşı suçlar
crimes against public order
n.
46
Law
kamu düzenine karşı işlenmiş suçlar
crimes against public order
n.
47
Law
kaçakcılık ve organize suçlar
smuggling and organized crimes
n.
48
Law
kişilere karşı suçlar
offenses against the person
n.
49
Law
kişilere karşı suçlar
crimes against individuals
n.
50
Law
kişilere karşı suçlar
offences against persons
n.
51
Law
kesin suçlar
specific offenses
n.
52
Law
mala karşı suçlar
offenses against property
n.
53
Law
mali suçlar
fiscal offences
n.
54
Law
malvarlığına karşı suçlar
offences against property
n.
55
Law
mala karşı suçlar
crimes against property
n.
56
Law
organize ağır suçlar dairesi
serious organised crime agency (soca)
n.
57
Law
örgütlü ağır suçlar dairesi
serious organised crime agency (soca)
n.
58
Law
sınıraşan organize suçlar
transnational organized crimes
n.
59
Law
sokakta işlenen suçlar
street crime
n.
60
Law
sınıraşan suçlar
transnational crimes
n.
61
Law
sık işlenen suçlar
volume crimes
n.
62
Law
soykırım ve insanlığa karşı suçlar
genocide and offences against humanity
n.
63
Law
takibi şikayete bağlı suçlar
offences prosecuted on complaint
n.
64
Law
uluslararası suçlar
international offenses
n.
65
Law
vücut dokunulmazlığına karşı suçlar
offences against physical integrity
n.
66
Law
yüz kızartıcı suçlar
infamous crimes
n.
67
Law
kanunen yasaklanmış suçlar
mala prohibita
n.
68
Law
şiddet içermeyen suçlar
vice
n.
69
Law
adi suçlar
vice
n.
70
Law
eski ingiliz yasaları uyarınca krala veya yargı yetkisine sahip bir makama ciddi suçlar için ödenen para cezası
wite
n.
71
Law
eski ingiliz yasaları uyarınca krala veya yargı yetkisine sahip bir makama ciddi suçlar için ödenen para cezası
wite
n.
72
Law
çekirdek suçlar
core crimes
n.
73
Law
(karar yetkisi bölge mahkemesinde olan) hafif suçlar
police offenses
n.
74
Law
yüz kızartıcı suçlar
police offenses
n.
75
Law
(eski ingiliz hukukunda) maddi varlıklara el koyma ve benzeri ciddi yaptırımları olan suçlar sınıfı
felony
n.
76
Law
(iskoçya'da) en ağır suçlar dışındaki suçların davalarını gören yargıç
sheriff
n.
77
Law
(iskoçya'da) en ağır suçlar dışındaki suçların davalarını gören yargıç
sheriff court
n.
78
Law
alkol satışı ve tüketimi, kumar, adi suçlar gibi şeylere ilişkin belirli yasaların uygulanmasının sıkı olmadığı (kasaba veya şehir)
wide-open [us]
adj.
Politics
79
Politics
barışa karşı işlenen suçlar
crimes against peace
n.
80
Politics
birleşik suçlar
compound offenses
n.
81
Politics
devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar
crimes against the state
n.
82
Politics
devlete karşı işlenen suçlar
crimes against the state
n.
83
Politics
ferdi suçlar
predicate offences
n.
84
Politics
insanlığa karşı işlenen suçlar
crimes against humanity
n.
85
Politics
siyasal suçlar ve suçlular
political crimes and offenses
n.
86
Politics
sınır ötesi suçlar
cross-border crime
n.
87
Politics
uluslararası suçlar
international offenses
n.
88
Politics
uluslararası suçlar
international crimes
n.
Psychology
89
Psychology
cinsel suçlar
sex offenses
n.
90
Psychology
cinsel suçlar
sex crimes
n.
History
91
History
üyeleri cinayet ve başka suçlar işleyen gizli bir irlanda örgütünün icraatları
whitefootism
n.
92
History
(19. yüzyıl irlandası'nda) arazi kirası sistemini protesto etmek için gece vakti inek sakatlama, öldürme gibi suçlar işleme
moonlighting
n.
Religious
93
Religious
müslümanlar tarafından işlenen ağır suçlar
had crime
n.
94
Religious
allah'ın emrettiği sınırları ve ağır suçlar için caydırıcı cezaları içeren islami yasalar
hudood
n.
Military
95
Military
askeri suçlar
military offenses
n.
96
Military
düşman karşısında işlenen ağır suçlar
misbehaviour before the enemy
n.
Slang
97
Slang
adi suçlar işleyen serseri şehir gençliği
scunner
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of suçlar
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy