Historia

tam şey

Significados de "tam şey" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	tam şey	integral n.

Significados de "tam şey" con otros términos en diccionario inglés turco: 80 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	tam bağımsız şey	absolute n.
2	General	tam olarak doğru olmayan şey	half-lie n.
3	General	tam tanımlanmamış şey	blob n.
4	General	(sağlık, servet, onur, umut) tam hasara veya ciddi bozulmaya sebep olan şey	ruination n.
5	General	tam birine göre olan şey	oyster n.
6	General	tam arada kalan şey	in-betweener n.
7	General	tam olmayan şey	inaccuracy n.
8	General	tam veya her şey dahil	comprehensive adj.
Phrasals
9	Phrasals	(bir şey) üzerinde tam kontrol sağlamak	sew (something) up v.
Phrases
10	Phrases	tam senden beklenen şey!	that’s typical of you expr.
11	Phrases	(biri/bir şey) tam bir (bir şey)	(something), thy name is (someone or something) expr.
Colloquial
12	Colloquial	tam ihtiyaç olan şey	a shot in the arm n.
13	Colloquial	tam (bir şey) yapılacak yer	the place to be n.
14	Colloquial	tam (bir şey) yapma yeri	the place to be n.
15	Colloquial	tam (bir şey) yapmalık yer	the place to be n.
16	Colloquial	kusursuz/tam ve mükemmel şey	bomb diggity n.
17	Colloquial	tam bir (bir şey) örneği olmak	be (something) itself v.
18	Colloquial	tam bir (bir şey) abidesi olmak	be (something) itself v.
19	Colloquial	tam aranan şey olmak	be just the job v.
20	Colloquial	tam da istenen şey olmak	be just the job v.
21	Colloquial	tam uygun şey olmak	be just the job v.
22	Colloquial	tam ihtiyaç duyulan şey olmak	be just the thing v.
23	Colloquial	tam aranan şey olmak	be just the thing v.
24	Colloquial	tam istenen şey olmak	be just the thing v.
25	Colloquial	tam iyi gelecek şey olmak	be just the thing v.
26	Colloquial	berbat/çok kötü/tam bir baş belası (kişi/şey)	one heck of a (something or someone) expr.
27	Colloquial	(bir şey) tam senlik	(something) is you expr.
28	Colloquial	(bir şey) tam sana göre	(something) is you expr.
29	Colloquial	(bir şey) tam sana uygun	(something) is you expr.
30	Colloquial	tam bir (bir şey)	every inch a (something) expr.
31	Colloquial	tam bir (bir şey)	every inch the (something) expr.
32	Colloquial	tam istenen şey	just the thing expr.
33	Colloquial	tam iyi gelecek şey	just the thing expr.
34	Colloquial	tam aranan şey	just the thing expr.
35	Colloquial	tam ihtiyaç duyulan şey	just the thing expr.
36	Colloquial	tam olarak bir şey	little/nothing short of something expr.
37	Colloquial	tamamen/tam anlamıyla bir şey	little/nothing short of something expr.
38	Colloquial	tam bir (bir şey)	quite the little (something) expr.
Idioms
39	Idioms	tam olarak bilinmeyen/anlaşılmayan şey	black box n.
40	Idioms	tam olarak bilinmeyen/anlaşılmayan şey	a black box n.
41	Idioms	tam kararında fiyatı olan şey	a good five-cent cigar n.
42	Idioms	birine tam uyan şey	suit somebody down to the ground n.
43	Idioms	tam da istenen şey	just the job n.
44	Idioms	tam aradığım şey	just thing n.
45	Idioms	tam ihtiyacınız olan şey	just what the doctor ordered n.
46	Idioms	tam aradığım şey	very thing n.
47	Idioms	tam aranan şey	just the ticket n.
48	Idioms	tam da aranılan/istenilen şey	very thing n.
49	Idioms	tam aranan şey	just the job n.
50	Idioms	tam da istenen şey	just the ticket n.
51	Idioms	tam istediğim şey	just thing n.
52	Idioms	(biri/bir şey) üzerinde tam kontrol	free hand (with someone or something) n.
53	Idioms	(biri/bir şey) üzerinde tam yetki	free hand (with someone or something) n.
54	Idioms	(bir şey yapmak için) tam yetki	carte blanche (to do something) n.
55	Idioms	tam ortasında/arasında kalan bir şey	the happy/golden mean n.
56	Idioms	tam bir (bir şey) örneği	the soul of (something) n.
57	Idioms	bir şey söyleyip hemen akabinde tam tersini/zıddını söylemek	say something in the same breath v.
58	Idioms	tam aradığı şey olmak	ring the bell v.
59	Idioms	tam ihtiyacı olan şey olmak	ring the bell v.
60	Idioms	(biri/bir şey) üzerinde tam kontrol sağlamak	have a tight grip on (someone or something) v.
61	Idioms	tam (bir şey) olmak	be every inch a/the (something) v.
62	Idioms	tam ihtiyaç duyulan şey olmak	be just what the doctor ordered v.
63	Idioms	tam istenen şey olmak	be just what the doctor ordered v.
64	Idioms	tam iyi gelecek şey olmak	be just what the doctor ordered v.
65	Idioms	tamamen/tam anlamıyla (bir şey) olmak	be nothing short of (something) v.
66	Idioms	(bir şey yapmak için) tam yetki	carte blanche (to do something) v.
67	Idioms	bir şey için tam şudur demek	put your finger on something v.
68	Idioms	(bir şey) için karnını tam/tıka basa doyurmamak	save room (for something) v.
69	Idioms	tam (bir şey) yapacakken durmak	stop short of (something) v.
70	Idioms	tam bir şey yapacakken durmak	stop short of doing something v.
71	Idioms	tam (biri/bir şey) için yapılmış/yaratılmış	tailor-made for (someone or something) v.
72	Idioms	her şey tam yolunda gitti	everything went with a swing expr.
73	Idioms	tam (biri/bir şey) kadar iyi	every bit as good (as somebody/something) expr.
74	Idioms	tam (birinin) seveceği, ilgileneceği, tercih edeceği şey	just (one's) cup of tea expr.
75	Idioms	bir şey tam sana göre	something has your name on it expr.
76	Idioms	tam da (birinden) beklenecek şey	down one's street expr.
Speaking
77	Speaking	böyle bir vücudun olduğunda her şey üzerine tam oturur	when you have a body like that everything fits you perfectly expr.
78	Speaking	ihtiyacımız olan şey tam olarak bu	it's exactly what we need expr.
79	Speaking	tam da ihtiyacımız/ihtiyacım olan şey!	that's the ticket! expr.
80	Speaking	tam olarak ihtiyacımız olan şey bu	it's exactly what we need expr.