through and through - Turco Inglés Diccionario
Historia

through and through

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "through and through" en diccionario turco inglés : 9 resultado(s)

Inglés Turco
General
through and through adv. baştan aşağı
through and through adv. tekrar tekrar gözden geçirerek
through and through adv. tepeden tırnağa
through and through adv. tamamen
through and through adv. baştan başa
through and through adv. bütün bütün
through and through adv. sapına kadar
through and through adv. tümüyle
through and through adv. her yönden

Significados de "through and through" con otros términos en diccionario inglés turco: 68 resultado(s)

Inglés Turco
Phrases
saw through and through v. (kütüğü) paralel şekilde kesmek
through thick and thin adv. iyi günde kötü günde
Colloquial
a patriot through and through n. tam bir vatansever
Idioms
drive a coach and horses through something v. açık noktalarını bulup göstermek
drive a coach and horses through v. bir kuralı bozmak
know something through and through v. bir şeyin her şeyini bilmek
go through fire and water for someone v. birisi için her şeye göğüs germek
go through fire and water for someone v. başka birisi için sıkıntıya girmek
drive a coach and four horses through v. bildiğini okumak
know something through and through v. bir şeyin içini dışını bilmek
drive a coach and horses through v. bir düşünceyi çürütmek
know something through and through v. bir şeyi çok iyi bilmek
know something through and through v. bir şeyi a'dan z'ye bilmek
know something through and through v. bir şeyin tamamını bilmek
go through fire and water v. her türlü riski almak
drive a coach and horses through v. içine etmek
drive a coach and four horses through v. kuralları hiçe saymak
be a patriot through and through v. tam bir vatansever olmak
drive a coach and horses through v. zayıf noktalarını göstererek gözden düşürmek
drive a coach and horses through something v. zayıf noktalarını bulup göstermek
go through fire and water v. yolundan şaşmamak
go through fire and water v. (bir amaca ulaşmak için) birçok badire atlatmak
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlükle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. bin bir güçlüğe katlanmak/göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelerle karşılaşmak
go through hell and high water [uk] v. türlü badirelere göğüs germek
go through hell and high water [uk] v. bin türlü zorlukla uğraşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü engeli aşmak
go through hell and high water [uk] v. bin türlü problemle mücadele etmek
go through hell and high water [uk] v. düşe kalka ilerlemek
go through hell and high water [uk] v. türlü zorlukla/sıkıntıyla baş etmek
go through hell and high water [uk] v. birçok güçlük/zorluk yaşamak
go through hell and high water [uk] v. zor zamanlar geçirmek
go through hell and high water [uk] v. bata çıka ilerlemek
go through hell and back v. cehennemi yaşamak
go through hell and back v. öbür tarafa gidip gelmek
go through hell and back v. ölüp ölüp dirilmek
go through hell and back v. çok zor günler yaşamak
go through hell and back v. çok sıkıntı çekmek
go through hell and back v. çok zor/kötü bir duruma dayanmak/göğüs germek
go through hell and back v. badirelere göğüs germek
be a (something) through and through v. tamamen (bir şey) olmak
be a (something) through and through v. her şeyiyle (bir şey) olmak
be a (something) through and through v. baştan aşağı (bir şey) olmak
be a (something) through and through v. tepeden tırnağa (bir şey) olmak
be a (something) through and through v. sapına kadar (bir şey) olmak
know (someone or something) through and through v. (birinin/bir şeyin) her şeyini bilmek
know (someone or something) through and through v. (birini/bir şeyi) çok iyi bilmek
know (someone or something) through and through v. (birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek
know (someone or something) through and through v. (birinin/bir şeyin) içini dışını bilmek
know (someone or something) through and through v. (birinin/bir şeyin) tamamını bilmek
through hell and high water expr. binbir güçlüğe/güçlüklere katlanarak
through thick and thin expr. hem iyi hem kötü günlerde
through thick and thin expr. her güçlüğe katlanarak
through thick and thin expr. iyi günde de kötü günde de
through hell and high water expr. türlü badireler atlatarak
Law
commence and carry through enforcement procedures n. icra işlemlerini başlatmaya ve takibe
Institutes
european collaborative linkage of agriculture and industry through research n. avrupa araraştırma yoluyla tarım ve sanayi işbirliği bağı
european collaborative linkage of agriculture and industry through research n. avrupa tarımsal ve endüstriyel işbirliği koordinasyonu
Technical
withdrawal and head pull-through resistance n. geri çıkarma ve başından tutularak çıkarmaya direnç
transmission of liquids through hose and tubing walls n. hortum ve boru cidarlarının sıvı geçirgenliği
withdrawal and head pull-through resistance of pallets nails and staples n. palet çivi ve agrafların çekme ve çıkma dayanımı
Marine
through-wash and lift-out protection works n. dalganın gözenekten girip malzemeyi dışarı çıkartmasına karşı koruma işleri
through-wash and lift-out n. dalganın belirli bir yapıya girip içerideki malzemeyi dışarı çıkarması
seacock and through-hull fittings n. tekne yüzeyine takılan deniz tipi vana ve bağlantı parçaları
Mining
through-and-through coal [brit] n. ham cevher
through-and-through coal [brit] n. tüvenan kömür
Education
american politics and society through literature n. edebiyatta amerikan toplumu ve siyasal yasamı