to other

Significados de "to other" con otros términos en diccionario inglés turco: 112 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	speak to each other v.	birbiriyle konuşmak
2	General	whisper to each other v.	fısıldaşmak
3	General	write to each other v.	yazışmak
4	General	pass to each other v.	paslaşmak
5	General	whisper privately to each other v.	ağız ağıza vermek
6	General	pour out one's grief to each other v.	dertleşmek
7	General	be unable to defeat each other v.	yenişememek
8	General	jump from one thing to the other v.	daldan dala konmak
9	General	be successor and predecessor to each other v.	halef selef olmak
10	General	have other fish to fry v.	başka bir işi olmak
11	General	be opposed to each other v.	karşıtlaşmak
12	General	make signs to each other v.	işaretleşmek
13	General	say good-bye to each other v.	vedalaşmak
14	General	try to reach each other v.	birbirlerine ulaşmaya çalışmak
15	General	try to reach each other v.	birbirine ulaşmaya çalışmak
16	General	have other thing to do v.	yapacak başka işleri olmak
17	General	wave hands to each other v.	birbirlerine el sallamak
18	General	from one side to the other other side adv.	bir yandan diğer yana
Phrasals
19	Phrasals	deport someone (from some place) (to some other place) v.	(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek
20	Phrasals	deport someone (from some place) (to some other place) v.	(birini bir ülkeden başka bir ülkeye) göndermek
21	Phrasals	deport someone (from some place) (to some other place) v.	sınır dışı etmek
Phrases
22	Phrases	it's been a while since we last wrote to each other expr.	bir süredir yazışmıyoruz
23	Phrases	it has been a while since we last wrote to each other expr.	bir süredir yazışmıyoruz
24	Phrases	compared to other kids expr.	diğer çocuklara nazaran
25	Phrases	without being required to post a bond or other security expr.	kefalet ödeme ve diğer teminatlara gerek kalmaksızın
26	Phrases	without any requirement to post a bond or other security expr.	kefalet ödeme ve diğer teminatlara gerek kalmaksızın
Idioms
27	Idioms	other fish to fry n.	yapacak daha önemli işler
28	Idioms	other fish to fry n.	yapacak başka işler
29	Idioms	other fish to fry n.	yapacak daha önemli bir iş
30	Idioms	other fish to fry n.	yapacak daha ilginç şeyler
31	Idioms	other fish to fry n.	yapacak daha iyi bir iş
32	Idioms	other fish to fry n.	ilgilenecek daha önemli bir konu
33	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	elifi mertek sanmak
34	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	bir konuda kara cahil/kör cahil/zırcahil olmak
35	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	bir konuda hiç bilgisi olmamak
36	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	bir şeyi diğerinden (başını sonundan/sağını solundan) ayıramamak
37	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	başını sonunu bilememek
38	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	neyin nerede başlayıp bittiğini bilememek
39	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	(bir konu hakkında) beyan edebileceği bir bilgisi olmamak
40	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	bir konuda zırcahil olmak
41	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
42	Idioms	not be able to tell one end (of something) from the other v.	(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
43	Idioms	have other fish to fry v.	aklında başka bir şey olmak
44	Idioms	go from one extreme to the other v.	bir öyle bir böyle olmak
45	Idioms	wait for the other shoe to drop v.	bir sonraki kötü şeyi beklemek
46	Idioms	have other fish to fry v.	daha önemli bir işi olmak
47	Idioms	go from one extreme to the other v.	günü gününü tutmamak
48	Idioms	wait for the other shoe to drop v.	kötü birşeyin olmasını beklemek
49	Idioms	have other fish to fry v.	yapacak daha ilginç şeyleri olmak
50	Idioms	have other fish to fry v.	yapacak başka işleri olmak
51	Idioms	have other fish to fry v.	yapacak daha iyi kazançlı bir işi olmak
52	Idioms	have other fish to fry v.	yapacak daha önemli bir işi olmak
53	Idioms	have other fish to fry v.	yapacak daha önemli işleri olmak
54	Idioms	go from one extreme to the other v.	uçlar arasında dolaşmak
55	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	hiçbir bilgisi olmamak
56	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	hiçbir şey anlamamak
57	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	hiçbir fikri olmamak
58	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	bir konuda zır cahil olmak
59	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	başını sonundan ayırt edememek
60	Idioms	not know/not be able to tell one end of something from the other v.	başını sonunu bilememek
61	Idioms	be waiting for the other shoe to drop v.	kötü bir şeyin olmasını beklemek
62	Idioms	be waiting for the other shoe to drop v.	kaçışı olmayan bir şeyin olmasını beklemek
63	Idioms	be waiting for the other shoe to drop v.	kaderine razı olmak
64	Idioms	be waiting for the other shoe to drop v.	başına geleceklere razı olmak
65	Idioms	be waiting for the other shoe to drop v.	kurbanlık koyun gibi beklemek
66	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha önemli işleri olmak
67	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak başka işleri olmak
68	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha önemli bir işi olmak
69	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha ilginç şeyleri olmak
70	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	yapacak daha iyi bir işi olmak
71	Idioms	have better/bigger/other fish to fry v.	ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
72	Idioms	have other cats to whip v.	yapacak daha önemli/ilginç işleri olmak
73	Idioms	have other cats to whip v.	yapacak başka işleri olmak
74	Idioms	have other cats to whip v.	aklında başka bir şey olmak
75	Idioms	have other cats to whip v.	başka bir işi olmak
76	Idioms	modulate to (some other) key v.	(başka) bir gama/perdeye geçmek
77	Idioms	two cunning men will not try to make a dupe of each other expr.	iki cambaz aynı ipte oynamaz
78	Idioms	six to one, half dozen to the other expr.	al birini vur ötekine
79	Idioms	six to one, half dozen to the other expr.	ha bu ha o
80	Idioms	six to one, half dozen to the other expr.	ikisi de aynı
81	Idioms	six to one, half dozen to the other expr.	aynı bokun laciverti
Speaking
82	Speaking	we have to respect each other expr.	birbirimize saygılı olmalıyız
83	Speaking	we were attracted to each other expr.	birbirimizden etkilendik
84	Speaking	that is not how we talk to each other in this house expr.	bu evde birbirimizle bu şekilde konuşmayız
85	Speaking	it's a chance to get to know each other expr.	bu birbirimizi tanımak için bir fırsat
86	Speaking	we don't have to wait 10 years to see each other again expr.	birbirimizi yeniden görmek için 10 yıl beklememize gerek yok
87	Speaking	I really have other things to do expr.	gerçekten yapmam gereken başka şeyler var
88	Speaking	it's impossible for them to get along with each other expr.	ikisini bir kazana koysan kaynamazlar
89	Speaking	I'll try to catch you some other time expr.	sonra görüşürüz/konuşuruz
90	Speaking	in time, we'll get to know each other better expr.	zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız
Trade/Economic
91	Trade/Economic	due to other funds n.	alınan ikrazatlara ödenecek meblağlar
92	Trade/Economic	other assets subject to depletion n.	diğer özel tükenmeye tabi varlıklar
93	Trade/Economic	payables to other affiliates n.	diğer ilişkili taraflara borçlar
94	Trade/Economic	transfers to other reserves n.	diğer yedeklere transfer
95	Trade/Economic	other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed n.	mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar
96	Trade/Economic	other marketable securities to be held until maturity n.	vadeye kadar elde tutulacak diğer finansal varlıklar
97	Trade/Economic	pass in to other hand v.	el değiştirmek
Law
98	Law	maltreatment to other persons n.	efrada sui muamele
99	Law	maltreatment to other persons n.	efrada karşı sui muamele
100	Law	other misdemeanors subjecting people to danger n.	halkı tehlikeye maruz bırakacak sair kabahatler
101	Law	to take all other actions as an attorney expr.	vekil olarak diğer tüm faaliyetlerde bulunmaya
Politics
102	Politics	protocol to the european interim agreement on social security other than schemes for old age invalidity and survivors n.	yaşlılar maluller ve felaketzedeler için planlardan başkaları için sosyal güvenliğe dair geçici avrupa sözleşmesine ek protokol
Computer
103	Computer	exporting text to other programs n.	diğer programlara metin gönderme
104	Computer	send to other expr.	başkasına gönder
Pathology
105	Pathology	pneumonia due to other streptococci n.	diğer streptokoklara bağlı pnömoni
106	Pathology	pneumonia due to other aerobic gram negative bacteria n.	diğer aerobik gram-negatif bakterilere bağlı pnömoni
107	Pathology	birth trauma to other cranial nerves n.	kranial sinirlerin diğer doğum yaralanması
Statistics
108	Statistics	evidence based on relations to other variables n.	diğer değişkenlerle ilişkiler üzerine temellenmiş kanıt
Chemistry
109	Chemistry	fractional distillation is a technique used to purify solvents, chemicals, natural products, petroleum, biodiesel, crude oil, and other materials expr.	fraksiyonel damıtma solventleri, kimyasalları, doğal ürünleri, petrolü, biyodizeli, ham petrolü ve diğer malzemeleri saflaştırmak için kullanılan bir tekniktir
Education
110	Education	teaching english to speakers of other languages n.	ana dili ingilizce olmayanlara ingilizce öğretimi
Sport
111	Sport	pass to each other v.	paslaşmak
Slang
112	Slang	I'll try to catch you some other time expr.	daha sonra görüşürüz/konuşuruz