tutamamak - Turco Inglés Diccionario
Historia

tutamamak



Significados de "tutamamak" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
tutamamak lose hold on v.

Significados de "tutamamak" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

Turco Inglés
General
dilini tutamamak be unable to hold one's tongue v.
gözyaşlarını tutamamak burst into tears v.
ağzında laf tutamamak blabber v.
dışkısını tutamamak can't hold in your stool v.
idrarını tutamamak unable to hold one's urine v.
çişini tutamamak unable to hold one's urine v.
kakasını tutamamak can't hold in your stool v.
çişini tutamamak can't hold in your pee v.
idrarını tutamamak can't hold in your pee v.
kakasını tutamamak can't control your bowels v.
dışkısını tutamamak can't control your bowels v.
suyu tutamamak not hold water v.
suyu sızdırmadan içinde tutamamak not hold water v.
sözünü tutamamak renegue v.
Phrasals
bir sözü tutamamak go back on v.
(sözünü) tutamamak renege on v.
(sözünü) tutamamak renegue on v.
(sözünü) tutamamak/yerine getirememek welch on (something) v.
(sözünü) tutamamak/yerine getirememek welsh on (something) v.
Colloquial
kendini tutamamak can't help v.
(çişini) tutamamak can't hold it (in) v.
kendini tutamamak become unglued v.
kendini tutamamak not able to help v.
Idioms
ağzını tutamamak open (one's) big mouth v.
cebindeki/elindeki parayı tutamamak have money burning a hole in (one's) pocket v.
(çişini) tutamamak can't hold it (in) v.
kendini tutamamak not able to help it v.
kendini tutamamak not able to help something v.
çişini tutamamak not able to hold it (in) v.
daha fazla dayanamamak/tutamamak (tuvalet) not able to wait v.
gülmesini tutamamak roll in the aisles v.
kendini tutamamak (ağlamak vb) come unglued v.
kendini tutamamak not contain oneself for v.
kendini tutamamak drop your bundle [australia/new zealand] v.
(birini/bir şeyi) artık tutamamak/kontrol edememek lose (someone's or something's) grip v.
(birini/bir şeyi) tutamamak lose (one's) grip on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) tutamamak lose (one's) hold on (someone or something) v.
(artık çok fazla olan bir şeyin) sayısını/hesabını tutamamak lose count (of something) v.