uygulayan - Turco Inglés Diccionario
Historia

uygulayan



Significados de "uygulayan" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
uygulayan exerciser n.
uygulayan enforcer n.

Significados de "uygulayan" con otros términos en diccionario inglés turco: 159 resultado(s)

Turco Inglés
General
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul junior college n.
belirli bir işi uygulayan kimse practitioner n.
vasiyeti uygulayan kimse executor n.
uygulayan kimse practitioner n.
diyet uygulayan kişi dieter n.
manda uygulayan devlet mandatary n.
kamçı cezasını uygulayan kişi whipper n.
uygulayan kimse (belirli bir işi) practitioner n.
yoga felsefesine inanan ve uygulayan kişi yogin n.
sıyırıcı özellikleri taşıyan ya da uygulayan kimse skinnerian n.
zihinsel zekasını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse mentalist n.
kamçı cezasını uygulayan kimse untruss [obsolete] n.
italya'da şantaj ve şiddet uygulayan gizli bir suç örgütü black hand n.
geleneksel iş veya adetleri uygulayan kadın wise woman n.
bitkisel tedaviler uygulayan kimse herbalist n.
baskıcı yöntemleri uygulayan kimse repressionist n.
ceza uygulayan kimse retributer n.
kuralları sıkı sıkıya uygulayan kimse rigorist n.
serpme sıva uygulayan kimse roughcaster n.
uygulayan kimse imposer n.
yaptırım uygulayan kimse imputer n.
mürekkep uygulayan cihaz inker n.
bir paund-kuvvet değerinde güç uygulayan kütle pound-mass n.
(yazıda) sansasyonalizm prensiplerini uygulayan kimse sensationalist n.
(yazıda) sansasyonalizm prensiplerini uygulayan kimse sensationist n.
iktidarın izni üzerine parlamento kamaralarına katılan ve kuralları uygulayan iki memurdan her biri sergeant n.
iktidarın izni üzerine temyiz mahkemesine katılıp kuralları uygulayan yetkili sergeant n.
l. ron hubbard teknolojisini uygulayan kimse squirrel n.
baskı uygulayan kimse suppresser n.
baskı uygulayan repressive adj.
manda uygulayan mandatory adj.
karma eğitim uygulayan coeducational adj.
suçun tespitinde kullanılan bilimsel yöntemleri uygulayan criminalistic adj.
kendi kendine uygulayan self executing adj.
baskı uygulayan jackbooted adj.
evlilik sistemi olarak tek kocalılığı uygulayan monandric adj.
mantığı uygulayan dialectical adj.
kontrolsüz güç uygulayan dominating adj.
(şifreleme) aynı anda çok sayıda ardışık harf grubu uygulayan polygraphic adj.
doğu ortodoks kilisesi'ne ibadet edip ayinlerini uygulayan (doğu katolik kilisesi) byzantine adj.
cinsel perhiz uygulayan continent adj.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practical adj.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practicing adj.
(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan practising adj.
kendine uygulayan self-applying adj.
kendisi uygulayan self-applying adj.
deneme yanılma yöntemi uygulayan shotgun adj.
ağırlık kuvveti uygulayan static [obsolete] adj.
ağırlık kuvveti uygulayan statical [obsolete] adj.
Colloquial
batıni felsefeleri, geleneksel ilaçları uygulayan herbal [australia] adj.
Idioms
ince çizgi deseni uygulayan kimse pinstriper n.
araba yada motosikletler üzerine dekorasyon olarak boyayla ince çizgiler/ince çizgilerden oluşan desenler uygulayan kimse pinstriper n.
arabaların/motosikletlerin üzerine çizgisel desen uygulayan kimse pinstriper n.
hem yargılayan hem ceza veren hem de cezayı uygulayan kimse judge, jury, and executioner n.
Trade/Economic
farklı fiyatlar uygulayan tekel discriminating monopoly n.
vergileri toplayan ve vergilerle ilgili yasaları uygulayan memur exciseman [uk] n.
kapitalizmi uygulayan capitalist adj.
kapitalizmi uygulayan capitalistic adj.
Law
orman kanunlarını uygulayan mahkeme court of the forest n.
çevresel amaçlar uğruna şiddet uygulayan kimse ecoterrorist n.
eş vasiyet hükümlerini uygulayan kadın icra memuru coexecutrix n.
(uluslararası hukukta) himaye uygulayan devlet protector n.
vijilantizm uygulayan hakem kurulu star chamber n.
Politics
zulmü uygulayan kişi veya kurum agent of persecution n.
yerel yönetim düzeyinde hayvan mülkiyetini düzenleyen yönetmelikleri uygulayan ve hayvanların dahil olduğu olaylarla ilgilenen bir memur animal control officer n.
oxford grubu hareketinden gelişip onun doktrin ve tekniklerini uluslararası ilişkiler sorunlarına uygulayan bir hareket moral re-armament n.
tek bir yumruk dahi olsa tüm saldırılar için cezai yaptırım uygulayan yasa one-punch law [australia] n.
muhalefet politikasını savunan veya uygulayan kimse oppositionist n.
sıkı para politikası uygulayan stringent adj.
(bir hükumetin aynı yöntemi uygulayan iki veya daha fazla hükumete istinaden benimsediği) aynı yaptırımı ifade eden identic adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan open-door adj.
(dış ilişkilerde) açık kapı politikası uygulayan open-door adj.
Institutes
abd'de başkanın uluslararası ticaret politikalarını uygulayan yürütme ajansı united states trade representative n.
Industry
eşyalara siyah cila uygulayan işçi blacker n.
karartma tuzu uygulayan işçi oxidizer n.
oksidasyon uygulayan işçi oxidizer n.
desenli gümüş yüzeye özel bir kimyasal solüsyon uygulayan işçi oxidizer n.
karartma tuzu uygulayan işçi oxidiser n.
oksidasyon uygulayan işçi oxidiser n.
desenli gümüş yüzeye özel bir kimyasal solüsyon uygulayan işçi oxidiser n.
(ayakkabı, kumaş) ürünlere mürekkep uygulayan kimse inker n.
asitten arındırmak için deriye solüsyon uygulayan işçi plumper n.
eriyik magnezyuma flux maddesi uygulayan işçi skimmer n.
Insurance
asgari tarife uygulayan sigorta ofisi tariff office n.
Technical
mekanizmaya kuvvet uygulayan parça action mechanism n.
hava-uzay uçuşuna uygulayan elektronik bilimi astrionics n.
hiyerarşik yöntem uygulayan bir birim test biçimi heute n.
limanlarda devletin kurallarını uygulayan resmi görevli harbormaster n.
limanlarda devletin kurallarını uygulayan resmi görevli harbourmaster n.
ultrasonik titreşime tabi tutulan alt yüzey kısmıyla kaynak işlemini malzemeye uygulayan alet/parça sonotrode n.
yenilikleri uygulayan bilişim merkezi state-of-the-art shop n.
(uçak tekstil malzemesine, borulara, otomobillere) koruyucu lak uygulayan kimse doper n.
koruyucu vernik uygulayan kimse doper n.
(uçak tekstil malzemesine, borulara, otomobillere) koruyucu lak uygulayan kimse dopeman n.
koruyucu vernik uygulayan kimse dopeman n.
(uçak tekstil malzemesine, borulara, otomobillere) koruyucu lak uygulayan kimse dopemen n.
koruyucu vernik uygulayan kimse dopemen n.
(yanmaya ve çürümeye karşı dayanıklı hale getirmek için) kerestelere kimyasal işlem uygulayan kimse sprinkler n.
(rotogravür baskı silindirinin aside yedirilmeyecek bölümlerine) aside dayanıklı ürün uygulayan kimse stager n.
Computer
singleton tasarım modelini uygulayan sınıf singleton n.
sürükle ve bırak komutunu uygulayan drag-and-drop adj.
Electric
çıktı değerini girdi değerinden çıkararak aradaki farkı sisteme uygulayan geri besleme devresi negative feedback circuit n.
Textile
trikotaj makinelerindeki platinlere baskı uygulayan aygıt slur n.
trikotaj makinelerindeki platinlere baskı uygulayan aygıt slur cam n.
trikotaj makinelerindeki platinlere baskı uygulayan aygıt slur cock n.
Railway
(tramvayda olduğu gibi) tekerlek yerine raylara baskı uygulayan fren track brake n.
tekerlek yerine raylara baskı uygulayan fren balatası track shoe n.
Mining
manden şaftlarına bakım ve onarım uygulayan kimse shaftman n.
Medical
doğal iyileştirme tekniklerini uygulayan terapist naturopath n.
hastaları iyileştirirken hastaya dokunan veya ellerini hastaya yaklaştırarak tedavi uygulayan şifacı therapeutic touch n.
savaşılan hastalığın belirtilerine karşıt belirtiler yaratan ilaç tedavileri uygulayan doktor allopath n.
mikrocerrahi uygulayan kimse microsurgeon n.
homeopati uygulayan kimse homeopath n.
homeopati uygulayan kimse homeopathist n.
homeopati uygulayan kimse homoeopath n.
hipnoterapi uygulayan kimse hypnotherapist n.
galvanizm uygulayan kimse galvanist n.
ilaç uygulayan kimse drugger n.
fetoloji bilimini uygulayan kimse fetologist n.
ameliyat öncesi tedavi uygulayan klinik preop n.
ameliyat öncesi tedavi uygulayan klinik pre-op n.
serolojik test uygulayan tıp uzmanı serologist n.
homeopati uygulayan kimse homeopathic adj.
Psychology
psikolojinin ilkelerini eğitim, sanayi veya pazarlama alanına uygulayan psikoloji dalı industrial psychology n.
psikolojinin ilkelerini eğitim, sanayi veya pazarlama alanına uygulayan psikoloji dalı applied psychology n.
psikoterapilerinde freud kuram ve yöntemini uygulayan uzman freudian n.
Veterinary
ihtiyotomi uygulayan kimse ichthyotomist n.
Physics
basınç uygulayan sıvı veya gaz head n.
hidrometri uygulayan hydrometric adj.
Astronomy
en yüksek etkisini uygulayan (gezegen) exaltate adj.
Social Sciences
ibrani adetlerini uygulayan hebraistic adj.
floransa sanatını uygulayan florentine adj.
Education
sınav uygulayan kimse tester n.
montessori eğitim sistemini uygulayan montessorian adj.
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul juco (junior college) abrev.
History
bir büyücü hekimin yöntemlerini uygulayan kimse witch doctor n.
Religious
hollandalı din adamı jacobus arminius'un öğretilerini uygulayan protestan kilisesi arminian church n.
ahlaki meselelerde şüphe olması halinde daha sıkı olanı uygulayan kimse rigorist n.
dini aktif olarak uygulayan churchgoing adj.
doğu ortodoks kilisesi'ne ibadet edip ayinlerini uygulayan (doğu katolik kilisesi) byzantian adj.
Philosophy
bütüncülüğü uygulayan kimse holist n.
yoga felsefesini uygulayan kimse yogi n.
Environment
doğal kaynakların korunması için önem arz eden bilgilerin sahada uygulayan çalışma alanı conservation n.
Military
itici güç uygulayan patlayıcı impulse explosive n.
tahrik uygulayan patlayıcı impulse explosive n.
Sport
üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okuldaki sporcu juco n.
Baseball
beyzbol ölçüm bilimini uygulayan kimse sabermetrician n.
Art
lekecilik tekniğini uygulayan ressam tachiste n.
sanatta modernizmi uygulayan kimse modernist n.
empresyonizm uygulayan impressionist adj.
intimizmi uygulayan intimist adj.
Archaic
kamçı cezasını uygulayan kimse untrusser n.
Engineering
bilimsel bilgiyi sanat veya bilim vasıtasıyla gündelik problemlere uygulayan bir disiplin applied science n.
bilimsel bilgiyi sanat veya bilim vasıtasıyla gündelik problemlere uygulayan bir disiplin engineering science n.
korografi yöntemi uygulayan chorographical adj.
korografi yöntemi uygulayan chorographic adj.
Slang
anesteziyi uygulayan kişi gas-passer n.
Anthropology
bitkisel tedaviler uygulayan kimse sangoma [south africa] n.
(şaman) mistik sanatları uygulayan kimse doctor n.