uzun ve dar - Turco Inglés Diccionario
Historia

uzun ve dar



Significados de "uzun ve dar" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
uzun ve dar slit adj.
uzun ve dar squinny adj.

Significados de "uzun ve dar" con otros términos en diccionario inglés turco: 85 resultado(s)

Turco Inglés
General
alçak basınçlı dar ve uzun hava sahası low pressure trough n.
geçmeye yarayan dar ve uzun aralık corridor n.
uzun ve dar parça strip n.
dar ve uzun açıklık slot n.
uzun ve dar kesik slit n.
dar ve uzun yiv slot n.
uzun ve dar delik slit n.
özellikle ağaçlar arasından uzun ve dar manzara vista n.
özellikle kuzeybatı ispanya'da akarsu vadilerinin sular altında kalmasıyla oluşan dar ve uzun koylar ria n.
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı (mimari) nave n.
nispeten dar ve tek odalı uzun yerleşim birimi longhouse n.
nispeten dar ve tek odalı uzun yerleşim birimi long house n.
halatın büküldüğü uzun ve dar yapı ropewalk n.
ağır bacakları olan dar ve uzun yemek masası refectory table n.
uzun, ince ve dar olan şey lath n.
uzun, ince ve dar yapılı kimse lath n.
uzun ve dar geçit gallery n.
taburelerle çevrili uzun ve dar bir servis alanı counter n.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorhine adj.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorrhine adj.
uzun ve dar burunlu ile yassı burunlu arasında yer alan mesorrhinic adj.
uzun, düz ve dar slitty adj.
Technical
cnc'de uzun ve dar delik delme peck drilling n.
organizma veya anatomik parçanın yüzeyinde doğal şekilde oluşan uzun ve dar çöküntü groove n.
Textile
1910 ve 1914 yılları arasında popüler olmuş alt tarafı dar uzun bir etek hobble skirt n.
uzun dar kesimli ve hakim yakalı mao adj.
Architecture
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı nave n.
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı navicella n.
büyük kiliselerin binanın diğer kısımlarından yüksekçe olan uzun ve dar orta kısmı navis n.
zemin planı uzun ve dar olan dromic adj.
Transportation
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrowboat n.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne canal boat n.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrow boat n.
Marine
dar ve uzun bayrak pennant n.
Anatomy
koku soğancığından çıkıp lifleri beyin tabanına girecek şekilde arkaya doğru uzanan uzun, dar ve üçgen formlu, beyaz renkli bir doku bandı olfactory tract n.
Pathology
kafası anormal derecede uzun ve dar olan kimse scaphocephalic n.
kafatasının uzun ve yanlardan dar olduğu genetik bozukluk scaphocephaly n.
kafası anormal derecede uzun ve dar olan scaphocephalic adj.
Chemistry
özellikle kimyasal analizde ısıtılacak veya yakılacak maddeyi tutmak için kullanılan uzun, dar ve küçük bir kap boat n.
Biology
uzun ve dar burunlu leptorhine adj.
uzun ve dar burunlu leptorrhinic adj.
uzun, dar ve silindirik veya prizmatik (epitel hücresi) columnar adj.
Marine Biology
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve uzun sırt yüzgeçli büyük bir deniz balığı wahoo (acanthocybium solandri) n.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı queenfish (acanthocybium solanderi) n.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı wahoo (acanthocybium solanderi) n.
balaenoptera cinsi, dar ve uzun burunlu, gri veya siyah bir çubuklu balina minke n.
subtropikal ve tropikal sularda görülen sivri burunlu, dar vücutlu ve mavimsi siyah renkte uzun sırt yüzgeci olan, gümüş rengi, hareketli ve büyük bir yemeklik deniz balığı ono n.
Zoology
sıska bedenli, uzun bacaklı ve dar sırtlı melez domuz türü razorback hog (sus scrofa) n.
sıska bedenli, uzun bacaklı ve dar sırtlı melez domuz türü razorbacked hog n.
meksika'ya özgü küçük kulaklı ve uzun dar burunlu bir yarasa hognose bat (choeronycteris mexicana) n.
uzun, dar ve düz parçaları olan flabellate adj.
(hayvan) uzun ve dar başlı snipy adj.
(hayvan) uzun ve dar başlı snipey adj.
Botanic
batı amerika'da yetişen ve uzun, dar ve küçük sarı çiçek kümelerine sahip bir bitki narrow goldenrod (solidago spathulata) n.
amerika'da yetişen, uzun açık kümeler halinde küçük dar yaprakları ve mavi-mor çiçekleri olan bir bitki narrow-leaf penstemon (penstemon linarioides) n.
doğu avustralya'da açan, dar yaprakları, yoğun küresel salkımları ve kırmızı çiçekleri olan uzun boylu bir çalı waratah (telopea speciosissima) n.
uçlarında soluk sarı çiçekleri olan içi boş, uzun, dar ve konik yaprakları olan çok yıllık bir ot yellow salsify (tragopogon dubius) n.
avustralya ve amerika'ya özgü, uzun dar yaprakları olan çok yıllık bir ot cinsi triodia n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide dragon's mouth (arethusa bulbosa) n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide arethusa n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide dragon's mouth orchid n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide swamp pink n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide wild pink n.
kuzey amerika'da yetişen, uzun dar yapraklı ve pembe-mor renkli çiçekli bir orkide bog rose n.
sinirli otgiller familyasına ait, uzun ve dar yapraklı bir bitki english plantain (plantago lanceolata) n.
eklemli, boş gövdeli ve uzun, dar yapraklı kozmopolit otsu veya odunsu bitkilere verilen ad graminaceous plant n.
eklemli, boş gövdeli ve uzun, dar yapraklı kozmopolit otsu veya odunsu bitkilere verilen ad gramineous plant n.
uzun dar yapraklı ve pembe çiçekli bir ot parietaria difussa n.
uzun dar yapraklı ve pembe çiçekli bir ot pellitory-of-the-wall n.
uzun ve dar taçyapraklı quilled adj.
çok uzun ve dar bir kılıç şeklinde linearensate adj.
Geography
norveç denizi'nde uzun ve dar bir körfez trondheim fiord n.
norveç denizi'nde uzun ve dar bir körfez trondheim fjord n.
uzun ve dar tepelik ya da dağlık ridge n.
son derece uzun ve dar kaya akıntısı rock river n.
kıyıya paralel uzanan dar ve uzun ada barrier bar n.
sarp yamaçlar arasında yer alan uzun, dar ve derin koy fjord n.
denizin karaya girinti yapmış uzun ve dar bölümü sea-loch n.
(uzun ve dar) lav akıntısı stream n.
Meteorology
alçak basınçlı dar ve uzun alan trough n.
(hava durumu grafiğinde) dar ve uzun yüksek basınç bölgesi ridge n.
Geology
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim train n.
vadiden aşağıya uzanan uzun ve dar jeolojik birikim valley train n.
(gök cisimlerinde) uzun ve dar bir çöküntü fossa n.
Ornithology
yeni dünya'da yaşayan, uzun ve ince gagaları ile dar kanatları olan parlak renkli küçük arıkuşlarına verilen ad humbird [obsolete] n.