Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | vedalaşma | farewell n. | ||
He said farewell as he was about to leave. O ayrılmak üzereyken vedalaştı. More Sentences |
||||
General | vedalaşma | valediction n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | düzenli olarak belli bir yerde görüşen kişiler arasında kullanılan vedalaşma kalıbı | cuic (see you in church) abrev. |
Idioms | ||
Idioms | kusura bakma ama gitmeliyim anlamında söylenen bir vedalaşma sözü | I must love you and leave you expr. |
Idioms | kusura bakma ama gitmeliyim anlamında söylenen bir vedalaşma sözü | I'll love you and leave you expr. |