ventricular - Turco Inglés Diccionario

ventricular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "ventricular" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
Medical
ventricular adj. ventriküler
Ventricular arrhythmia lasting more than a few seconds requires immediate medical attention.
Birkaç saniyeden uzun süren ventriküler aritmi acil tıbbi müdahale gerektirir.

More Sentences
General
ventricular adj. karıncık ile ilgili
Medical
ventricular adj. karıncık (ile ilgili)
ventricular adj. ventrikülin
Anatomy
ventricular adj. karıncık (ile ilgili)
ventricular adj. karınlı
ventricular adj. göbekli

Significados de "ventricular" con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)

Inglés Turco
Medical
ventricular fibrillation n. ventriküler fibrilasyon
Ventricular fibrillation (VF) is a cause of cardiac arrest and sudden cardiac death.
Ventriküler fibrilasyon (VF), kalp durması ve ani kalp ölümünün bir nedenidir.

More Sentences
ventricular hypertrophy n. ventrikül hipertrofisi
ventricular system n. ventriküler sistem
ventricular fibrillation n. karıncık fibrilasyonu
ventricular dysrhythmia n. ventriküler disritmi
left ventricular assist device n. sol karıncık destek aygıtı
heartmate ventricular asist system n. kalp destekçisi karıncıksal yardım dizgesi
premature ventricular contractions n. ventrikül erken vuruları
ventricular false tendons n. ventrikül yalancı bantları
left ventricular geometric model n. sol ventriküler geometrik model
ventricular capture management threshold rest n. ventriküler yakalama yönetimi eşik testi
ventricular septal defect n. ventriküler septal defekt
left ventricular hypertrophy n. sol ventrikül hipertrofisi
polymorphic ventricular tachycardia n. polimorfik ventriküler taşikardi
left ventricular stroke work index n. sol ventrikül atım iş indeksi
right ventricular stroke work index n. sağ ventrikül atım iş indeksi
left ventricular injury n. sol ventrikül yaralanması
right ventricular injury n. sağ ventrikül yaralanması
ventricular premature beat frequency n. ventriküler erken vuru sıklığı
ventricular systolic function n. ventrikül sistolik fonksiyon
ventricular dysrhythmias n. ventriküler disritmi
left/right ventricular dysfunction n. sol/sağ ventrikül disfonksiyonu
posthemorrhagic ventricular dilatation n. posthemorajik ventriküler dilatasyon
posthaemorrhagic ventricular dilatation n. posthemorajik ventriküler dilatasyon
ventricular tachycardia n. ventriküler taşikardi
left ventricular hypertrophy n. sol ventriküler hipertrofi
early left ventricular filling n. sol ventrikül erken doluşu
ventricular late potentials n. ventriküler geç potansiyeller
lvedp (left ventricular end diastolic presure) n. sol ventrikül diyastol sonu basıncı
lvedv (left ventricular end diastolic volume) n. sol ventrikül diyastol sonu hacmi
lvet (left ventricular ejection time) n. sol ventrikül ejeksiyon zamanı
left ventricular enlargement n. sol ventrikül genişlemesi
left ventricular dysfunction n. sol ventrikül disfonksiyonu
debakey left ventricular assist device n. debakey sol ventrikül destek cihazı
arithmogenic right ventricular dysplasia n. aritmojenik sağ ventrikül displazisi
left and right ventricular stroke work index n. sol ve sağ ventrikül atım işi indeksleri
left ventricular failure n. sol ventrikül yetmezliği
right ventricular failure n. sağ ventrikül yetmezliği
transcatheter closure of ventricular septal defect n. transkateter yöntemle ventriküler septal defektinin kapatılması
ventricular laceration n. ventriküler yırtılma
ventricular laceration n. ventrikülde yırtılma
ventricular laceration n. ventriküler laserasyon
ventricular laceration n. ventrikülde yırtık
right ventricular outflow tract n. (kalpte) sağ ventrikül çıkım yolu
compromised left ventricular function n. riskli/kötü sol ventriküler fonksiyon
compromised right ventricular function n. riskli/kötü sağ ventriküler fonksiyon
left ventricular dysfunction n. sol ventrikül fonksiyon bozukluğu
left ventricular hypertrophy and diastolic dysfunction n. sol ventrikül hipertrofisi ve diyastolik disfonksiyonu
catecholaminergic polymorphic ventricular tachycardia (cptv) n. katekolaminerjik polimorfik ventriküler taşikardi
left ventricular ejection fraction n. sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
left ventricular wall stress n. sol ventrikül duvar gerimi
cardiac left ventricular ejection fraction n. kalp sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu
ventricular septal defects n. ventriküler septal defektler
left ventricular outflow tract obstruction n. sol ventrikül çıkış yolu darlığı
left ventricular aneurysm n. sol ventrikül anevrizması
left ventricular diastolic function abnormalities n. sol ventrikül diyastolik fonksiyon anormallikleri
left ventricular filling n. sol ventrikül dolumu
ventricular fold n. yalancı vokal kordlar
ventricular aneurysm n. kalbin sol ventrikül duvarında lokalize dilatasyon veya protrüzyon
lvad (left ventricular assist device) n. kalbin debisini kısa süreliğine artırmak için implante edilen bir cihaz
lvad (left ventricular assist device) n. sol karıncık destek aygıtı
premature ventricular contraction n. ventriküler erken vuru
premature ventricular contraction n. prematüre ventriküler kontraksiyon
ventricular septal defect n. kalp karıncıkları arasında delik
reduce the risk of stroke in patients with left ventricular hypertrophy v. sol ventrikül hipertrofisi olan hastalarda inme riskini düşürmek
atrio­ventricular adj. kulakçık ve karıncığa ilişkin
vsd (ventricular septal defect) abrev. ventriküler septal defekt
Anatomy
ventricular systole n. karıncık sistolu
Psychology
ventricular system n. odacık sistemi