walls - Turco Inglés Diccionario

walls

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "walls" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
General
walls n. duvarlar
We entertain no thoughts whatsoever of new walls or new divisions.
Yeni duvarlar ya da yeni bölünmeler gibi düşüncelerimiz yok.

More Sentences
walls n. surlar

Significados de "walls" con otros términos en diccionario inglés turco: 79 resultado(s)

Inglés Turco
General
four walls n. dört duvar
I was bored of sitting between four walls.
Dört duvar arasında oturmaktan sıkılmıştım.

More Sentences
walk through walls v. duvarların içinden geçmek
In the movies, ghosts can walk through walls.
Filmlerde, hayaletler duvarların içinden geçebilir.

More Sentences
Proverb
walls have ears yerin kulağı vardır
The walls have ears.
Yerin kulağı vardır.

More Sentences
General
curtain walls n. perde duvarlar
concrete walls n. beton duvarlar
floor and walls n. yer ve duvarlar
retaining walls n. istinat duvarları
castle walls n. kale surları
our city walls n. şehrimizin duvarları
city walls n. şehir surları
these four walls n. bu oda
pass through walls v. duvarlardan geçmek
have the walls painted v. duvarları boyatmak
Phrases
if these walls could talk expr. şu duvarların dili olsa da konuşsa
Proverb
walls have ears yerin kulağı var
Colloquial
bang on the walls v. duvarları yumruklamak
Idioms
climb the walls v. heyecandan yerinde duramamak
be bouncing off the walls v. heyecandan yerinde duramamak
be climbing the walls v. heyecandan yerinde duramamak
be bouncing off the walls v. ele avuca sığmamak
climb the walls v. oldukça heyecanlı olmak
be climbing the walls v. oldukça heyecanlı olmak
climb the walls v. yerinde duramamak
be climbing the walls v. yerinde duramamak
bounce off the walls v. yerinde duramamak
bounce off the walls v. ele avuca sığmamak
climbing the walls adj. heyecandan yerinde duramayan
climbing the walls adj. çok heyecanlı
climbing the walls adj. yerinde duramayan
climbing the walls adj. hop oturup hop kalkan
up the walls expr. aşırı yoğun
up the walls expr. çok meşgul
between you, me, and the four walls expr. aramızda
between you, me, and the four walls expr. aramızda kalsın
between you, me, and the four walls expr. laf aramızda
between you and me and the four walls expr. laf aramızda
between you and me and the four walls expr. aramızda kalsın
between you, me, and these four walls expr. laf aramızda
between you, me, and these four walls expr. aramızda kalsın
Speaking
between you and me and these four walls expr. aramızda kalsın
these four walls expr. bu dört duvar
the walls are thin expr. duvarlar ince
between you and me and these four walls expr. laf aramızda
Trade/Economic
tariff walls n. gümrük engelleri
customs walls n. gümrük duvarları
raising tariff walls n. gümrük tarifesi duvarlarını yükseltme
trade walls n. gümrük duvarları
Technical
rear walls n. arka bölme paneli
bloch walls n. bloch duvarları
pore walls n. boşluk cidarları
baffle walls n. bölme duvarları
diaphragm walls n. diyafram duvarlar
oven walls n. fırın duvarları
flood walls n. feyezan duvarları
transmission of liquids through hose and tubing walls n. hortum ve boru cidarlarının sıvı geçirgenliği
bucket training walls n. sıçratma eşiği duvarları
Computer
selected walls n. seçili duvarlar
format walls expr. duvarları biçimlendir
format walls expr. duvarları biçimle
Architecture
curtain walls n. hisarpeçe
curtain walls n. hisarpeçe
Construction
concrete walls n. beton duvarlar
lift-slab-plus-walls method n. döşeme ve duvar kaldırma yöntemi
integrated foundation curtain walls n. entegre temel perde duvarları
lateral earth pressure on retaining walls n. istinat duvarlarındaki yanal zemin basıncı
interior walls n. iç duvarlar
interior walls and ceilings n. iç mekan duvar ve tavanları
foundation walls n. mesnet duvarları
tunnel walls n. tünel duvarları
Dyeing
flat paint on walls n. duvar boyaları
Automotive
piston groove walls n. piston segman yuvası yan yüzeyleri
plasma coated cylinder walls n. seramik plazma kaplı silindir duvarı
Railway
partition walls n. ayırma-bölme duvarları
Medical
walls of ventricles n. ventrikül duvarları
Food Engineering
plane walls in series n. ardışık düzlem duvarlar
Botanic
plant cell walls n. bitki hücre duvarları
outer periclinal walls n. dış periklinal duvarları
Slang
up against the walls expr. hapishaneye gireceksin
up against the walls expr. yakalandın