yaşamsal - Turco Inglés Diccionario
Historia

yaşamsal



Significados de "yaşamsal" en diccionario inglés turco : 8 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yaşamsal vital adj.
General
yaşamsal biotic adj.
yaşamsal life-sustaining adj.
yaşamsal vitalic adj.
Technical
yaşamsal biological adj.
Informatics
yaşamsal mission critical adj.
Psychology
yaşamsal vital adj.
Marine Biology
yaşamsal biotic adj.

Significados de "yaşamsal" con otros términos en diccionario inglés turco: 49 resultado(s)

Turco Inglés
General
yaşamsal gereksinim vital necessity n.
yaşamsal coğrafya habitat n.
yaşamsal faaliyet vital activity n.
yaşamsal aktivite vital activity n.
yaşamsal fonksiyonlar vital functions n.
yaşamsal sıvı vital liquid n.
yaşamsal ihtiyaçların karşılanması amacıyla yapılan seks işçiliği survival sex n.
yaşamsal ekipmanlar life-sustaining equipment n.
yaşamsal açıdan gerekli olan kan life drop n.
yaşamsal sinir lifestring n.
yaşamsal lif lifestring n.
tüm maddelerin yaşamsal kuvvet taşıdığı ve her yaşamsal faaliyetin ise ruhun bir işlevi olduğunu öne süren eski bir teori stahlism n.
yaşamsal özünü akıtmak vampirize v.
yaşamsal özünü boşaltmak vampirize v.
yaşamsal özünü akıtmak vampirise v.
yaşamsal özünü boşaltmak vampirise v.
(yaşamsal bir şeyi) giderek kaybetmek bleed v.
yaşamsal işlevlerle donatmak organize v.
yaşamsal işlevlerle donatmak organise v.
yaşamsal gereksinimlerden mahrum etmek strangle v.
yaşamsal önemde vital adj.
en yaşamsal most vital adj.
yaşamsal olmayan unvital adj.
yaşamsal öneme sahip vital adj.
temel yaşamsal ihtiyaçlara ait bread-and-butter adj.
yaşamsal öneme sahip life-and-death adj.
Colloquial
yaşamsal bulgular vitals n.
Technical
yaşamsal çevre biological environment n.
yaşamsal gereçler biological materials n.
yaşamsal davranım biological performance n.
yaşamsal faaliyetini kaybetmiş hayvan veya insanlara uygulanan polimerlerle kaplayarak bozulmadan saklama yöntemi plastination n.
yaşamsal değişim biological variation n.
Informatics
yaşamsal uygulama mission critical application n.
yaşamsal yazılım mission critical software n.
Marine
yaşamsal ortam habitat n.
Medical
yaşamsal belirti vital sign n.
yaşamsal fonksiyonlar vital functions n.
yaşamsal bulgular vital signs n.
yaşamsal işlevler vital functions n.
yaşamsal rol oynamak play a vital role v.
yaşamsal olmayan nonvital adj.
Biology
weismann kuramında en küçük supramoleküler yaşamsal birim biophore n.
yosun türlerinin özellikleri ve yaşamsal olayları bryology n.
mantar türü veya mantar grubunun sergilediği özellikler ve yaşamsal davranışlar mycology n.
bireydeki yaşamsal faaliyetlerin evrimi ve organik fonksiyonların doğuşunu inceleyen çalışma alanı physiogeny n.
yaşamsal süreçlerin devamı için gerekli biogenic adj.
Education
yaşamsal gereksinmelerini karşılayacak para (bursiyer için) stipend n.
Linguistics
yaşamsal dil survival language n.
Archaic
yaşamsal fenomenler üzerine çalışan öğrenci physiologer n.