yasaklayan - Turco Inglés Diccionario
Historia

yasaklayan



Significados de "yasaklayan" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
yasaklayan enjoiner n.
Law
yasaklayan proscriptive adj.

Significados de "yasaklayan" con otros términos en diccionario inglés turco: 41 resultado(s)

Turco Inglés
General
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar maine law n.
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural omerta n.
(suç örgütü, çete) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan yasa omerta n.
yasaklayan kimse flemer n.
köleliği yasaklayan free-soil adj.
sigara içilmesini yasaklayan smoke-free adj.
Colloquial
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
Idioms
eşcinsel askerlerin cinsel kimlikleri hakkında konuşmasını yasaklayan kanun dadt (don't ask, don't tell) abrev.
Trade/Economic
fiyatları yükseltmek veya rekabeti önlemek üzere uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler antitrust legislation n.
senedin başkasına devrini yasaklayan ciro restrictive endorsement n.
senedin ciro ile devredilmesini yasaklayan ciro restrictive indorsement n.
fiyatları yükseltecek veya rekabeti önleyecek uygulamaları yasaklayan yasal düzenleme antitrust law n.
fiyatları yükseltecek veya rekabeti önleyecek uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler antitrust laws n.
satıcının belirli markalara ait ürünleri üreticinin belirlediği minimum fiyatın altında satmasını yasaklayan anlaşmaya dair fair-trade adj.
asgari bir fiyatın altında satışı yasaklayan protecting adj.
Law
tecavüz mağdurunun olaydan önceki cinsel yaşamına ilişkin detayların delil olarak kullanımını yasaklayan veya sınırlandıran yasa rape shield law n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva injunction n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva regime n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva order n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar freezing order n.
dava hakkında medyaya konuşmayı yasaklayan emir gag order n.
haksız yakalama ya da tutuklamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
haksız tutuklamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
haksız yakalamayı yasaklayan kanun habeas corpus act n.
içkiyi yasaklayan kanun blue law n.
kısmi doğum kürtajını yasaklayan yasa partial-birth abortion ban act n.
kişinin memurluk gibi görevlerde çalışmasını yasaklayan suç flagrant offense n.
kişinin memurluk gibi görevlerde çalışmasını yasaklayan suç flagrant offence n.
toplumun refahını tehdit eden maddelerin tüketimini yasaklayan kanunlar sumptuary laws n.
toplumun refahını tehdit eden maddelerin tüketimini yasaklayan kanunlar sumptuariae leges n.
bir konunun tartışılmasını yasaklayan emir veya kural gag n.
bir davanın medyada tartışılmasını yasaklayan emir gagging-order n.
alkollü içecekleri yasaklayan kanun dry law n.
müdahale gerektiren sivil faaliyetlerine doğrudan kara ve hava kuvveti katılımını yasaklayan federal yasa posse comitatus n.
Politics
antarktika'ya atık boşaltılmasını ve nükleer deneyleri yasaklayan uluslararası bir anlaşma antarctic treaty n.
Biology
uyarıcıya yanıt olarak hücre zarından geçişe izin veren veya geçişi yasaklayan molekül veya molekül parçası gate n.
Social Sciences
kadınların düşük sosyal statülü erkekle evlenmelerini yasaklayan gelenek hypergamy n.
History
yabancıların antik sparta'da ikametini yasaklayan ve onları sınır dışı eden bir uygulama xenelasia n.
eşlerin erkeğe halk etkinliklerinde eşlik etmesini yasaklayan antik yunan geleneği hetaerism n.
Military
genişletilmiş nükleer denemeleri yasaklayan antlaşma comprehensive test ban treaty n.
Printery
ingiltere’deki yayıncılar ve kitapçılar arasında yapılan ve 1995’e kadarki dönemde kitapçıların kitapçılarda satılan kitapların fiyatını düşürmesini yasaklayan eski bir anlaşma net book agreement n.