Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yaşanabilir | livable adj. | ||
After working hard all the weekend, finally we have a livable apartment! Bütün hafta sonu çok çalıştıktan sonra, sonunda yaşanabilir bir dairemiz oldu! More Sentences |
||||
General | yaşanabilir | habitable adj. | ||
All houses are supposed to be habitable. Tüm evlerin yaşanabilir olması gerekiyor. More Sentences |
||||
General | yaşanabilir | liveable adj. |