yorgunluk - Turco Inglés Diccionario
Historia

yorgunluk



Significados de "yorgunluk" en diccionario inglés turco : 27 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yorgunluk tiredness n.
yorgunluk fatigue n.
General
yorgunluk tire n.
yorgunluk doneness n.
yorgunluk haggardness n.
yorgunluk weariness n.
yorgunluk fatigue n.
yorgunluk defatigation n.
yorgunluk tucker n.
yorgunluk jadedness n.
yorgunluk toil n.
yorgunluk exhaustion n.
yorgunluk staleness n.
yorgunluk lassitude n.
yorgunluk fag n.
yorgunluk wilt n.
yorgunluk exantlation n.
yorgunluk harassment n.
yorgunluk delassation n.
yorgunluk fatigation n.
yorgunluk fessitude n.
yorgunluk flagginess n.
yorgunluk standstill n.
yorgunluk weary adj.
Medical
yorgunluk prostration n.
Sport
yorgunluk fatigue n.
yorgunluk weariness n.

Significados de "yorgunluk" con otros términos en diccionario inglés turco: 74 resultado(s)

Turco Inglés
General
uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk vb jet lag n.
aşırı yorgunluk overstrain n.
aşırı yorgunluk overfatigue n.
yorgunluk belirtisi sign of physical and mental fatigue n.
yorgunluk belirtisi signs of tiredness n.
tam yorgunluk utter exhaustion n.
yorgunluk belirtileri signs of fatigue n.
yorgunluk kaynağı olan şey trachle [scottish] n.
(yorgunluk, aşırı uyarılma gibi sebeplerden) iradenin çökmesi meltdown n.
dikkati etkileyen yorgunluk mental exhaustion n.
zihinsel yorgunluk mental exhaustion n.
aşırı yorgunluk overexertion n.
yorgunluk sebebi fatigue n.
mental yorgunluk stretch n.
zihinsel yorgunluk stretch n.
hiçbir yorgunluk belirtisi göstermemek show no signs of tiredness v.
yorgunluk atmak relieve tiredness v.
yorgunluk belirtisi göstermemek show no signs of tiredness v.
yorgunluk atmak get rest v.
yorgunluk çökmek be tired (out) v.
yorgunluk çökmek (tiredness) set in v.
yorgunluk çökmek be bone-tired v.
yorgunluk çökmek get bone-tired v.
yorgunluk belirtileri göstermek show signs of tiring v.
(yorgunluk/bıkkınlık) belirtileri göstermek show signs of something v.
bastırmak (uyku, yorgunluk) opress v.
yorgunluk ve açlıktan bitkin haggard adj.
şiddetli yorgunluk sebebiyle karnının altındaki kas telleri büzülmüş olan sinew-shrunk adj.
yorgunluk nedir bilmeden tirelessly adv.
Phrasals
(yorgunluk vb) çökmek kick in v.
(yorgunluk vb) çökmek set in v.
Phrases
yorgunluk ya da zorlanma belirtileri gösterme blue in the face expr.
Colloquial
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eye n.
yorgunluk ve uyku eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan göz altı lekeleri coon eyes n.
yorgunluk/uykusuzluk nedeniyle göz altında oluşan morluk(lar) coon eye(s) n.
kas güçsüzlüğü, kronik yorgunluk ve depresyon gibi semptomları olan viral bozukluk yuppie disease n.
kas güçsüzlüğü, kronik yorgunluk ve depresyon gibi semptomları olan viral bozukluk yuppie flu n.
video konferanslarında çok fazla vakit geçirdikten sonra oluşan zihinsel yorgunluk zoom fatigue n.
rahatsızlık/sabırsızlık/yorgunluk ünlemi phew expr.
Idioms
yorgunluk/uykusuzluk nedeniyle göz altında oluşan morluk raccoon eyes n.
yorgunluk/uykusuzluk nedeniyle göz altında oluşan morluklar raccoon eyes n.
yorgunluk/uykusuzluk nedeniyle göz altında oluşan morluk raccoon eye n.
yorgunluk/uykusuzluk nedeniyle göz altında oluşan morluklar raccoon eye n.
zihinsel yorgunluk yaşamak come unhinged v.
(biraz) yorgunluk atmak blow off (some) steam v.
yorgunluk verici against the collar expr.
Technical
yorgunluk indeksi fatigue index n.
yorgunluk deney makinesi fatigue testing machine n.
Automotive
yorgunluk belirleme düzeni driving fatigue detection system n.
Medical
aşırı yorgunluk extreme fatigue n.
aşırı yorgunluk prostration n.
görsel yorgunluk visual fatigue n.
kronik yorgunluk hastalığı yuppie flu n.
kronik yorgunluk sendromu yuppie flu n.
kronik yorgunluk sendromu chronic fatigue syndrome n.
kronik yorgunluk hastalığı chronic fatigue syndrome n.
yorgunluk etki ölçeği fatigue impact scale n.
yorgunluk kırıkları fatigue fractures n.
yorgunluk etki skalası fatigue impact scale n.
yorgunluk eğrisi ergogram n.
Psychology
aşırı efor veya uyarıma bağlı depresyon veya yorgunluk reaction n.
kronik yorgunluk sendromu chronic fatigue syndrome n.
zihni yorgunluk mental fatigue n.
zihinsel yorgunluk mental fatigue n.
Pathology
kırgınlık ve yorgunluk malaise and fatigue n.
yorgunluk, halsizlik ve stres ile karakterize bir hastalık myalgic encephalomyelitis n.
kronik yorgunluk sendromu myalgic encephalopathy n.
bazen viral bir hastalıktan sonra ortaya çıkan kas ağrısı, aşırı yorgunluk ve halsizlik ile karakterize bir hastalık myalgic encephalopathy n.
kronik yorgunluk sendromu postviral syndrome n.
kronik yorgunluk sendromu cfs (chronic fatigue syndrome) abrev.
Physics
ısıl yorgunluk thermal fatigue n.
Environment
kümülatif yorgunluk hasarı cumulative fatigue damage n.
Abbreviation
kronik yorgunluk immün disfonksiyon sendromu cfids (chronic fatigue immune dysfunction syndrome) n.
Slang
yorgunluk atmak max out v.