Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Traduction
Synonymes
Phrases
Outils
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN SYN
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
siyasi kampanyada yer almak
yoksulluk ve suç oranı yüksek mahalle
tehlikelere karşı dikkatli olmayan
dini tören ile ilgili
devriye gezen bekçi
alrededores de una ciudad
come into someone's presence
vasi ile ilişkili
phonocentrism
san perlita
bir şeyi sonuna kadar oturarak izlemek
tuhaf bir ortaklık
iki iğne arasındaki iplik ilmeğini bastıran ince demir plaka
öz sunu
beklentilerin ötesinde
menstrual care
(bir şeyle) aynı yönde yüzmek
bacak kadar
proximity in time
töre haline gelmiş
kapıyı gözetlemek
money burns a hole in (one's) pocket
öz-belirtimli alan
epistemological realism
orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan
Historique
thickset
adj.
[1]
compact
,
heavyset
,
stocky
,
thick