|
- Other amendments take the approach of establishing quality standards for biofuels which must be mixed.
- Diğer değişiklikler, karıştırılması gereken biyoyakıtlar için kalite standartları oluşturma yaklaşımını benimsemektedir.
- It then becomes possible to mix different sorts of nectar, without more than 50% of a nectar being present.
- Daha sonra bir nektarın %50'sinden fazlası mevcut olmadan farklı nektar türlerini karıştırmak mümkün hale gelir.
- What we do not want is a complete mixing of decoupling.
- İstemediğimiz şey, ayrıştırmanın tamamen karıştırılmasıdır.
- Rather than just promoting art, some aspects of this report tend more towards mixing culture and propaganda.
- Bu raporun bazı yönleri sanatı teşvik etmekten ziyade kültür ve propagandayı karıştırma eğilimindedir.
- In practice, a great deal goes wrong during the mixing, sorting and storing involved.
- Pratikte karıştırma, ayırma ve depolama sırasında pek çok şey ters gitmektedir.
- In the same way, some fruit juices are produced by mixing fresh fruit juice and juice made from concentrate.
- Aynı şekilde bazı meyve suları taze meyve suyu ve konsantreden yapılan meyve suyunun karıştırılmasıyla üretilir.
- In practice, a great deal goes wrong during the mixing, sorting and storing involved.
- Uygulamada, karıştırma, ayırma ve depolama sırasında pek çok şey yanlış gitmektedir.
- I do not think we can mix things up in this way.
- İşleri bu şekilde karıştırabileceğimizi sanmıyorum.
- Sorry, I am mixing it up with another report.
- Özür dilerim, başka bir raporla karıştırıyorum.
- Mix flower with two eggs.
- Çiçeği iki yumurtayla karıştırın.
- Children should always mix their wine, with at least two-thirds water.
- Çocuklar şaraplarını her zaman en az üçte iki oranında suyla karıştırmalıdır.
- I hope I did not mix anything up.
- Umarım hiçbir şeyi karıştırmadım.
- If you mix blue and red, the result is purple.
- Eğer mavi ve kırmızıyı karıştırırsanız, sonuç mor olur.
- Mix flour with two eggs.
- İki yumurtayla unu karıştırın.
- What color do you get if you mix blue and yellow?
- Mavi ve sarıyı karıştırırsan ne renk elde edersin?
- I mixed them up again!
- Onları yine karıştırdım!
- I like mixing coffee and cocoa.
- Kahve ve kakaoyu karıştırmayı seviyorum.
- You can mix different foods in a blender.
- Bir karıştırıcıda farklı yiyecekleri karıştırabilirsin.
- Don't mix ammonia and bleach together.
- Amonyak ve çamaşır suyunu birlikte karıştırma.
- Mix about four cups of white flour with a pinch of salt.
- Dört bardak beyaz unu bir tutam tuzla karıştır.
- She mixed the butter and sugar together.
- Tereyağı ve şekeri karıştırdı.
- It's dangerous to mix these substances.
- Bu maddeleri karıştırmak tehlikeli.
- The bartender mixed the drinks.
- Barmen içecekleri karıştırdı.
- You can mix different foods in a blender.
- Farklı yiyecekleri bir karıştırıcıda karıştırabilirsiniz.
- If you mix blue and red, the result is purple.
- Mavi ve kırmızıyı karıştırırsanız, sonuç mordur.
- Don't mix me up.
- Beni karıştırma.
- Sentence mixing is funny.
- Cümle karıştırmak eğlencelidir.
- I hope I did not mix anything up.
- Umarım bir şeyleri karıştırmamışımdır.
- Alcohol mixed with energy drinks can be a dangerous combination.
- Enerji içecekleriyle karıştırılmış alkol tehlikeli bir kombinasyon olabilir.
- Don't mix sugar with salt.
- Şekeri tuzla karıştırma.
- Diana beat the eggs and I mixed the cake.
- Diana yumurtaları çırptı, ben de keki karıştırdım.
- Mix flower with two eggs.
- İki yumurtayla çiçeği karıştır.
- Sentence mixing is funny.
- Cümleleri karıştırmak komik.
- Add rice and mix well.
- Pirinç ekleyin ve iyice karıştırın.
- Mix flour with two eggs.
- Unu iki yumurtayla karıştır.
- After you've mixed everything well, add salad dressing and a little pepper!
- Her şeyi iyice karıştırdıktan sonra, salata sosu ve biraz biber ekleyin!
- Don't mix business with pleasure.
- İşi zevkle karıştırma.
- Don't mix energy drinks with alcohol.
- Enerji içeceklerini alkolle karıştırma.
- Mix the salt, dry yeast and flour in a big bowl.
- Tuzu, kuru mayayı ve unu büyük bir kapta karıştırın.
- I mix mayonnaise with ketchup.
- Mayonezi ketçapla karıştırıyorum.
- Children should always mix their wine, with at least two-thirds water.
- Çocuklar her zaman şaraplarını en az üçte iki suyla karıştırmalılar.
- I mixed milk and chocolate powder together and then added water.
- Süt ve çikolata tozunu karıştırdım ve sonra su ekledim.
- She mixed him up with someone else.
- Onu başka biriyle karıştırdı.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary kek yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- Tom is mixing flour with sugar.
- Tom unu şekerle karıştırıyor.
- You can't mix oil with water.
- Yağı suyla karıştıramazsın.
- Mix him a drink.
- Ona bir içki karıştırın.
- Never mix business with pleasure.
- İşle zevki asla karıştırma.
- I was mixing you up with your older brother.
- Seni ağabeyinle karıştırıyordum.
- Diana beat the eggs and I mixed the cake.
- Diana yumurtaları çırptı ve keki karıştırdı.
- Mix the salt, dry yeast and flour in a big bowl.
- Tuz, kuru maya ve unu büyük bir kâsede karıştırın.
- Mix the flour with two eggs.
- İki yumurta ile unu karıştırın.
- Mix this powder with a cup of water.
- Bu tozu bir bardak suyla karıştır.
- Don't mix me up.
- Beni karıştırmayın.
- The bartender mixed the drinks.
- Barmen içkileri karıştırdı.
- Mix the flour with two eggs.
- Unu iki yumurta ile karıştırın.
- It's dangerous to mix these substances.
- Bu maddeleri karıştırmak tehlikelidir.
- I don't mix business with pleasure.
- İşle eğlenceyi karıştırmam.
- Don't mix business with pleasure.
- İşle eğlenceyi karıştırma.
- Tom is mixing flour with sugar.
- Tom un ile şekeri karıştırıyor.
- What color do you get if you mix blue and yellow?
- Mavi ve sarıyı karıştırırsan hangi rengi alırsın?
- She mixed the butter and sugar together.
- Tereyağı ve şekeri birlikte karıştırdı.
- Have you ever mixed chilli with mustard?
- Hiç acı biberle hardalı karıştırdın mı?
- Don't mix energy drinks with alcohol.
- Enerji içeceklerini alkolle karıştırmayın.
- I mixed milk and chocolate powder together and then added water.
- Süt ve çikolata tozunu birbirine karıştırdım ve daha sonra su ekledim.
- Mix two parts of rum with one part of lemon juice.
- İki ölçü rom ile bir ölçü limon suyunu karıştırın.
- You can't mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
- You can't mix oil with water.
- Yağ ile suyu karıştıramazsınız.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- Don't mix ammonia and bleach together.
- Amonyak ve çamaşır suyunu karıştırmayın.
- Melt the chocolate, add butter and mix well.
- Çikolatayı erit, tereyağı ekle ve iyice karıştır.
- I mixed them up again!
- Yine karıştırdım!
- You cannot mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
- She mixed him up with someone else.
- Onu başka biriyle karıştırmış.
- If you mix blue and red, you get violet.
- Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan menekşe rengi elde edersin.
- If you mix blue and red, you'll get purple.
- Mavi ve kırmızıyı karıştırırsan mor elde edersin.
- Mix her a drink.
- Ona bir içki karıştırın.
- Did you know that if you mixed red and blue paint you obtained purple?
- Kırmızı ve mavi boyayı karıştırırsan mor elde edeceğini biliyor muydun?
- Never mix business with pleasure.
- Asla işle eğlenceyi karıştırma.
Show More (76)
|