pick something - Turc Anglais Dictionnaire

pick something

Sens de "pick something" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 114 résultat(s)

Anglais Turc
General
pick one's brains about something v. tavsiye almak
pick up the tab (for something) v. ödemek
bend over to pick something up v. bir şeyi almak için yere eğilmek
Phrasals
pick someone or something off (of) someone v. bir şeyden/yerden toplamak
pick someone or something off v. bir şeyden/yerden toplamak
pick something away v. (eti kemikten) ayırmak
pick someone out of something v. (bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek
pick away at (something) v. (bir konuyu) didik didik kurcalamak
pick away at (something) v. (birinde veya bir şeyde) kusur aramak/bulmak
pick away at (something) v. (birine veya bir şeye) takmak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) çekip almak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasından almak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin/bir grubun) arasından seçmek
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) arasından tanımak
pick (someone or something) out of (something) v. (birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) içinden ayırt/tespit etmek
pick at (something) v. (bir şeyi) parmağıyla kurcalamak
pick at (something) v. (bir şeyi) parmak uçlarıyla çekiştirmek
pick at (something) v. (yemeği) didiklemek
pick at (something) v. (lokmalarla) oynamak
pick at (something) v. (bir şeyden) kuş kadar yemek
pick at (something) v. (bir şeyi) gıdım gıdım yemek
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sataşmak
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dadanmak
pick on (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uğraşmak
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) musallat olmak
pick on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) eleştirmek
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) takılmak
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) kusur bulmak
pick on (someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
pick on (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerinde yoğunlaşmak
pick through (something) v. (bir şeyin) arasında dikkatle aramak
pick through (something) v. (bir şeyi) didik didik etmek/aramak
pick someone or something from someone or something birini bir grup insan içerisinden/arasından seçmek
pick someone or something from someone or something bir şeyi bir grup başka şey arasından seçmek
Idioms
the pick of something n. en iyisi
pick (something) to bits v. kıyasıya/acımasızca eleştirmek
pick (something) to bits v. kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick somebody/something to bits v. kıyasıya/acımasızca eleştirmek
pick somebody/something to bits v. kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick somebody/something to bits v. tek tek gözler önüne sermek
pick somebody/something to pieces v. kıyasıya/acımasızca eleştirmek
pick somebody/something to pieces v. kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick somebody/something to pieces v. tek tek gözler önüne sermek
pick something clean v. eti kemiğinden sıyırmak
pick something clean v. geriye bir tek kemikler kalana dek yenmek
pick something clean v. ortalıkta hiçbir şey bırakmamak
pick something clean v. geride hiçbir şey bırakmamak
pick something clean v. silip süpürmek
pick something clean v. yalayıp yutmak
pick something clean v. ne var ne yok alıp götürmek
pick something clean v. her şeyi toplamak
pick up on something v. anlamak
pick up on something v. bir konuya değinmek
pick one's way through something v. bir yerden başlayarak hareket etmek
pick up on something v. çabucak anlamak
cherry-pick something v. dikkatlice seçmek
pick up on something v. fark etmek
pick up on something v. hemen kavramak
pick up the tab (for something) v. hesabı ödemek
cherry-pick something v. ince eleyip sık dokumak
pick something apart v. olumsuz eleştirilerde bulunmak
pick up on something v. önceki (daha önce konuşulan) konuya geri dönmek
pick something apart v. paramparça etmek
have one's pick of something v. (boş koltuklardan birini) seçmek
pick up the threads of something v. (özellikle ciddi sorunlardan sonra) tekrar/yeniden başlamak
pick one's way through something v. (ağaçlık/sazlık vb) arasından dikkatle ve ağır ağır ilerlemek
pick (someone or something) out of a hat v. (birini/bir şeyi) rastgele/gelişigüzel seçmek
pick something out of a hat v. bir şeyi rastgele/gelişigüzel seçmek
pick (something) to bits v. (bir şeyin) ıncığını cıncığını çıkarmak
pick (something) to bits v. (bir şeyi) sert bir şekilde eleştirmek
pick (something) to bits v. (bir şeyin) kusurlarını/negatif yönlerini dile getirmek
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin kusurlarını/negatif yönlerini dile getirmek/arayıp bulmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin negatif yönlerine odaklanmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şey hakkında kılı kırk yarmak
pick (something) up where (one) left off v. (bir şeyi birinin) bıraktığı yerden devam ettirmek/sürdürmek
pick (something) up where (one) left off v. (bir şeyi birinin) bıraktığı yerden tekrar başlatmak
pick holes in something v. bir şeyde küçük delikler açmak
pick holes in something v. bir şeyi delmek
pick holes in something v. bir şeyde delikler açmak
pick something to pieces v. bir şeyde küçük delikler açmak
pick something to pieces v. bir şeyi delmek
pick something to pieces v. bir şeyde delikler açmak
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) didik didik etmek
pick (someone or something) to pieces v. (biri/bir şey) hakkında kılı kırk yarmak
pick (someone or something) to pieces v. (birinin/bir şeyin) ıncığını cıncığını çıkarmak
pick (someone or something) to pieces v. (birinin/bir şeyin) negatif yönlerine odaklanmak
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek
pick holes in (something) v. (bir şeyi) didik didik etmek
pick holes in (something) v. (bir şey) hakkında kılı kırk yarmak
pick holes in (something) v. (bir şeyin) ıncığını cıncığını çıkarmak
pick holes in (something) v. (bir şeyin) negatif yönlerine odaklanmak
pick holes in (something) v. (bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick holes in (something) v. (bir şeyi) acımasızca eleştirmek
pick up the threads (of something) v. (bir şeye) ara verdikten sonra tekrar başlamak
pick up the threads (of something) v. (bir şeye) yeniden başlamak
pick up the threads (of something) v. (bir şeye) kaldığı yerden devam etmek
pick up the threads (of something) v. (bir şeye) bıraktığı yerden devam etmek
pick up the threads (of something) v. (bir şeyi) toparlamaya çalışmak
pick up the threads (of something) v. (bir şeyi) normale döndürmeye çalışmak
pick up the threads (of something) v. (bir şeyi) eski haline getirmeye çalışmak
pick up the threads (of something) v. (bir şeyin) parçalarını bir araya getirmeye çalışmak
take (one's) pick of (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasından seçmek
take (one's) pick of (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasından seçimini yapmak
take/have your pick (of something) v. seçmek
take/have your pick (of something) v. beğendiğini seçmek
take/have your pick (of something) v. istediğini seçmek
the pick of (something) expr. en çarpıcısı
the pick of (something) expr. en etkileyicisi
pick of something expr. en iyisi