| 1 |
poll |
kamuoyu yoklaması |
n. |
|
- Polls indicate an early election.
- Kamuoyu yoklamaları erken seçime işaret ediyor.
- What is more, recent opinion polls cannot be reassuring either.
- Dahası, son kamuoyu yoklamaları da güven verici değil.
- I would also warn against our approving of opinion polls only when we find their results agreeable.
- Ayrıca kamuoyu yoklamalarını sadece sonuçlarını uygun bulduğumuzda onaylamamız konusunda da uyarmak isterim.
- According to opinion polls, support for the EU remains strong.
- Kamuoyu yoklamalarına göre AB'ye destek güçlü olmaya devam ediyor.
- There is a very disquieting level of public support indicated by opinion polls.
- Kamuoyu yoklamalarının gösterdiği kamuoyu desteği çok rahatsız edici düzeydedir.
- Opinion polls, whatever questions are put, can sometimes tend to make you feel queasy.
- Kamuoyu yoklamaları, hangi soru sorulursa sorulsun, bazen insanın midesini bulandırabilir.
- Not in our citizens' eyes, according to the opinion polls.
- Kamuoyu yoklamalarına göre vatandaşlarımızın gözünde öyle değil.
- If Swedish opinion polls are to be believed, there is an incredible amount of support regarding this issue.
- İsveç kamuoyu yoklamalarına inanılacak olursa bu konuda inanılmaz bir destek var.
- This is borne out by recent opinion polls.
- Bu durum son kamuoyu yoklamalarında da ortaya çıkmaktadır.
- We know from Eurobarometer opinion polls that most people are worried about GMOs.
- Eurobarometer kamuoyu yoklamalarından biliyoruz ki insanların çoğu GDO'lar konusunda endişeli.
- I have a proper degree of scepticism about opinion polls.
- Kamuoyu yoklamaları hakkında uygun bir şüphecilik derecesine sahibim.
- There is a big problem as far as opinion polls are concerned.
- Kamuoyu yoklamalarında büyük bir sorun var.
- There is a big problem as far as opinion polls are concerned.
- Kamuoyu yoklamaları söz konusu olduğu sürece büyük bir sorun vardır.
Show More (10)
|
| 2 |
poll |
anket |
n. |
|
- Tom is the front-runner, based on polls.
- Anketlere bakılırsa Tom önde gidiyor.
- Tom is the front-runner in polls.
- Anketlere göre favori Tom.
- Tom is the front-runner in polls.
- Tom anketlerde önde gidiyor.
- The political party crossed the margin of five percent in the first polls.
- Siyasi parti ilk anketlerde yüzde beş sınırını aştı.
- Tom is the front-runner in polls.
- Tom anketlerde önde.
- Tom is the front-runner, based on polls.
- Tom anketlerde önde.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- The political party crossed the margin of five percent in the first polls.
- Siyasi parti ilk anketlerde yüzde beş sınırını geçti.
- Tom is the front-runner, based on polls.
- Anketlere göre favori Tom.
Show More (6)
|
| 3 |
poll |
oyların sayımı |
n. |
|
- We shall declare the result of the poll at midnight.
- Oyların sayımına ilişkin sonuçları gece yarısı açıklayacağız.
Show More (-2)
|
| 4 |
poll |
anket |
v. |
|
- 76% of the teenagers we polled said they are excited about the future.
- Ankete katılan gençlerin %76'sı geleceğe dair heyecan duyduklarını belirtmiştir.
Show More (-2)
|
| 5 |
poll |
oy toplamak |
v. |
|
- Tony announced he had polled 52%.
- Tony oyların %52'sini topladığını açıkladı.
Show More (-2)
|
