|
- Plus, you can carry it on a flash drive and quickly scan any system by connecting it to the system.
- Ayrıca, flash bellekte taşıyabilir ve sisteme bağlayarak herhangi bir sistemi hızlı bir şekilde tarayabilirsiniz.
- He quickly scanned the page for the word he was looking for.
- Aradığı kelimeyi bulmak için sayfayı hızlıca taradı.
- Tom scanned the paperwork.
- Tom belgeyi taramış.
- The security system scanned Tom's retina.
- Güvenlik sistemi Tom'un retinasını taradı.
- Please scan the diary for clues.
- Lütfen ipuçları için günlüğü tarayın.
- He scanned the QR code.
- QR kodunu taradı.
- Tom scanned the paperwork.
- Tom evrakı taramış.
- My laser printer can also scan an image.
- Lazer yazıcım bir resmi de tarayabilir.
- I scanned the room.
- Odayı taradım.
- He scanned the QR code.
- Karekodu tarattı.
- Please scan the diary for clues.
- Lütfen ipucu için günlüğü tarayın.
- My laser printer can also scan an image.
- Benim lazer yazıcım, bir görüntüyü de tarayabilir.
- Tom scanned the horizon.
- Tom ufku taradı.
- He quickly scanned my manuscript.
- Taslağımı hızlıca taradı.
- Tom quickly scanned the manuscript.
- Tom el yazmasını hızlıca taradı.
- Tom didn't have much time so he just quickly scanned the report.
- Tom'un fazla zamanı yoktu, bu yüzden raporu hızlıca taradı.
- Tom scanned the paperwork.
- Tom evrakları taradı.
- As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
- Oğluma aile fotoğraflarımızı taratır taratmaz, bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
- I want you to scan this book.
- Bu kitabı taramanı istiyorum.
- My father quickly scanned the newspaper.
- Babam gazeteyi hızlıca taradı.
- Tom scanned the list, but couldn't find his name.
- Tom listeyi taradı ama kendi adını bulamadı.
- He quickly scanned the page for the word he was looking for.
- Aradığı kelimeyi bulmak için sayfayı hızla taradı.
Show More (19)
|