Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | accept something as something v. | (bir şeyi bir şey karşılığında) kabul etmek |
Phrasals | accept something as something v. | (bir şeyi bir şey karşılığında) razı gelmek |
Phrasals | accept something as something v. | bir şeyi kabullenmek |
Phrasals | accept something as something v. | bir şeyi tasdik etmek |
Phrasals | accept something as something v. | doğruluğunu kabul etmek |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey olarak) kabul etmek | ||
I have a serious problem with one of the central points of this resolution which we cannot accept as it stands. Bu kararın ana noktalarından biriyle ilgili ciddi bir sorunum var ve bu haliyle kabul etmemiz mümkün değil. More Sentences |
||||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey olarak) razı gelmek | ||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey karşılığında) kabul etmek | ||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey karşılığında) razı gelmek | ||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey olarak) kabullenmek | ||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey olarak) tasdik etmek | ||
Phrasals | accept (something) as (something) v. | (bir şeyi bir şey olarak) doğruluğunu kabul etmek |