any more - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
any more daha fazla adv.
  • I do not wish to take up any more of your time but I would like to say a word or two about the amendments.
  • Daha fazla zamanınızı almak istemiyorum ancak değişiklikler hakkında bir iki kelime söylemek istiyorum.
  • Would renationalisation mean any more fish?
  • Yeniden ulusallaştırma daha fazla balık anlamına gelir mi?
  • I shall not go into any more detail on these topics, with which everyone is very familiar.
  • Herkesin çok aşina olduğu bu konularda daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim.
Show More (380)
any more artık adv.
  • The real issue at stake, which is totally lost in this report, is that nobody can communicate in confidence any more.
  • Bu raporda tamamen kaybolan asıl mesele, artık kimsenin güven içinde iletişim kuramayacağıdır.
  • Kaliningrad is not Konigsberg any more.
  • Kaliningrad artık Königsberg değil.
  • I do not feel in any way responsible any more for domestic events in these countries.
  • Bu ülkelerdeki iç gelişmelerden artık kendimi hiçbir şekilde sorumlu hissetmiyorum.
Show More (157)
any more başka adv.
  • They cannot even go shopping any more, as for a long time many of the traders in Russia have been from other countries.
  • Artık alışverişe bile gidemiyorlar, çünkü uzun zamandır Rusya'daki tüccarların çoğu başka ülkelerden.
  • We do not want to see any more accidents like this one.
  • Bunun gibi başka kazalar görmek istemiyoruz.
  • Please check out these customers while I see if we have any more of those items in the back.
  • Ben arkada başka ürünümüz olup olmadığına bakarken lütfen bu müşterilerin ödemesini alın.
Show More (55)
any more biraz daha adv.
  • Can you shed any more light on this reference of yours?
  • Bu referansınıza biraz daha ışık tutabilir misiniz?
  • If you want any more wine, go to the cellar and get some.
  • Biraz daha şarap istiyorsan, mahzene git ve biraz al.
  • If I eat any more, I won't want dessert.
  • Biraz daha yersem, tatlı istemeyeceğim.
Show More (3)
any more daha çok adv.
  • I don't think any more students want to come.
  • Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum.
  • I don't like pizza any more than I like spaghetti.
  • Pizzayı spagettiden daha çok sevmiyorum.
  • I don't like you any more than you like me.
  • Seni senin beni sevdiğinden daha çok sevmiyorum.
Show More (1)