| 1 |
appropriate for |
uygun |
adj. |
|
- After all, we in Parliament thought of the date of 2004 in the beginning, and the same date is appropriate for Bulgaria.
- Ne de olsa biz Parlamento olarak başlangıçta 2004 tarihini düşünmüştük ve aynı tarih Bulgaristan için de uygundur.
- As such, it is not appropriate for us to set ourselves up as a benchmark for the rest of the world.
- Bu nedenle, kendimizi dünyanın geri kalanı için bir ölçüt olarak belirlememiz uygun değildir.
- We need rules that are appropriate for SMEs.
- KOBİ'lere uygun kurallara ihtiyacımız var.
- The materials are also appropriate for the climate.
- Malzemeler iklime de uygundur.
- The materials are also appropriate for the climate.
- Malzemeler de iklime uygun.
- What you're wearing isn't appropriate for where we're going.
- Giydiğin şey gideceğimiz yere uygun değil.
- I had to change clothes because what I was wearing wasn't appropriate for the situation.
- Kıyafetlerimi değiştirmek zorunda kaldım çünkü giydiklerim duruma uygun değildi.
- Your speech was appropriate for the occasion.
- Konuşman duruma uygundu.
- Your speech was appropriate for the occasion.
- Konuşmanız duruma uygundu.
- Her coat wasn't appropriate for the occasion.
- Ceketi duruma uygun değildi.
- His story wasn't appropriate for the occasion.
- Hikayesi de duruma uygun değildi.
- I looked in my closet for something to wear, but couldn't find anything appropriate for the occasion.
- Giyecek bir şey için dolabıma baktım ama duruma uygun bir şey bulamadım.
- Your speech is appropriate for the occasion.
- Konuşmanız duruma uygun.
Show More (10)
|
| 2 |
appropriate for |
için uygun |
adj. |
|
- That said, I think it would be desirable to find a form of supervision that is appropriate for a bank.
- Bununla birlikte, bir banka için uygun bir denetim şekli bulmanın arzu edilen bir şey olacağını düşünüyorum.
- This is not appropriate for processes since the effects do not transcend borders.
- Etkiler sınırları aşmadığı için bu süreçler için uygun değildir.
- This movie is appropriate for all ages.
- Bu film her yaş için uygun.
- Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.
- Tom, Mary'nin giydiği şeyin resmi bir parti için uygun olmadığını düşündü.
- What you're wearing isn't appropriate for where we're going.
- Giydiğin şey gittiğimiz yer için uygun değil.
- Her coat wasn't appropriate for the occasion.
- Onun ceketi ortam için uygun değildi.
- Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.
- Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu.
- These clothes are not appropriate for a cold winter day.
- Bu giysiler soğuk bir kış günü için uygun değildir.
- This showy dress isn't appropriate for me.
- Bu gösterişli elbise benim için uygun değil.
- These clothes are not appropriate for a cold winter day.
- Bu kıyafetler soğuk bir kış günü için uygun değil.
- His story wasn't appropriate for the occasion.
- Onun hikayesi durum için uygun değildi.
- Tom thought Mary's dress wasn't appropriate for the occasion.
- Tom, Mary'nin elbisesinin bu durum için uygun olmadığını düşündü.
- Tom thought Mary's dress wasn't appropriate for the occasion.
- Tom Mary'nin elbisesinin etkinlik için uygun olmadığını düşündü.
Show More (10)
|
| 3 |
appropriate for |
tahsis etmek |
v. |
|
- The money was appropriated for building the gymnasium.
- Para, spor salonunun inşası için tahsis edildi.
- A considerable amount of money was appropriated for the national defense.
- Ulusal savunma için önemli miktarda para tahsis edildi.
Show More (-1)
|
