|
- He is the architect who planned the previous race track.
- Kendisi önceki yarış pistini planlayan mimardır.
- He is the greatest architect that has ever lived.
- Gelmiş geçmiş en büyük mimardır.
- My friend is going to become an architect.
- Arkadaşım bir mimar olacak.
- Who is the architect?
- Mimar kim?
- Tom wants to be a successful architect.
- Tom başarılı bir mimar olmak istiyor.
- Everybody is the architect of their own fortune.
- Herkes kendi servetinin mimarıdır.
- This is the house which was designed by a famous architect.
- Ünlü bir mimar tarafından tasarlanmış olan ev budur.
- A building, before it can be constructed, has to be visualized hundreds of times in the mind of an architect.
- Bir bina, inşa edilmeden önce mimarın zihninde yüzlerce kez görselleştirilmelidir.
- Tom has a son who's an architect.
- Tom'un mimar bir oğlu var.
- I am a German architect.
- Alman bir mimarım.
- That architect builds very modern houses.
- O mimar çok modern evler inşa ediyor.
- Everybody is the architect of their own fortune.
- Herkes kendi talihinin mimarıdır.
- He's an architect's architect.
- O bir mimarın mimarıdır.
- The architect achieved worldwide fame.
- Mimar dünya çapında ün kazandı.
- I wanted to be an architect.
- Ben mimar olmak istedim.
- This building was laid out by a famous architect.
- Bu bina ünlü bir mimar tarafından yapıldı.
- Tom didn't want to become an architect like his dad.
- Tom babası gibi mimar olmak istemiyordu.
- Tom said he wanted to be an architect.
- Tom mimar olmak istediğini söyledi.
- This is the house which was designed by a famous architect.
- Bu, ünlü bir mimar tarafından tasarlanan evdir.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.
- Mimar, prestijli bir ödül almış olmasıyla övündü.
- The architect suggested that the building be restored.
- Mimar, binanın restore edilmesini önerdi.
- I want to be an architect.
- Mimar olmak istiyorum.
- Tom has decided to become an architect.
- Tom mimar olmaya karar verdi.
- This building is the architect's crowning achievement.
- Bu bina mimarın en büyük başarısı.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.
- Mimar, prestijli bir ödül aldığı için övünüyordu.
- The architect secured the mayor's approbation for a new housing project.
- Mimar, yeni bir konut projesi için belediye başkanının onayını aldı.
- I wanted to be an architect.
- Mimar olmak istiyordum.
- The architect designed that building.
- O binayı mimar tasarladı.
- Tom has decided to become an architect.
- Tom bir mimar olmaya karar verdi.
- An architect occupies that office.
- O ofiste bir mimar çalışıyor.
- The architect achieved worldwide fame.
- Mimar dünya çapında bir üne kavuştu.
- I am a German architect.
- Ben bir Alman mimarım.
- He's an architect's architect.
- O bir mimarın mimarı.
- The hotel was designed by a Japanese architect.
- Otel Japon bir mimar tarafından tasarlandı.
- I want to be an architect.
- Ben mimar olmak istiyorum.
- Tom works as an architect.
- Tom bir mimar olarak çalışıyor.
- That architect builds very modern houses.
- Bu mimar çok modern evler inşa ediyor.
- Tom didn't want to become an architect like his dad.
- Tom babası gibi bir mimar olmak istemedi.
- He is the greatest architect that has ever lived.
- O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.
- The architect secured the mayor's approbation for a new housing project.
- Mimar, yeni bir konut projesi için belediyeden gerekli izinleri temin etti.
- Tom has a son who's an architect.
- Tom'un mimar olan bir oğlu var.
- My friend is going to become an architect.
- Arkadaşım mimar olacak.
- Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.
- Zorluklara rağmen mimar dünya çapında üne kavuştu.
- Tom works as an architect.
- Tom mimar olarak çalışıyor.
- This building was laid out by a famous architect.
- Bu bina ünlü bir mimar tarafından tasarlanmış.
- The architect left his wife after two years.
- Mimar iki yıl sonra karısını terk etti.
Show More (43)
|
