Tureng - are you sure? - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	are you sure?	emin misin?	expr.
	Are you sure you know what Tom needs to do? Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinden emin misin? Are you sure Tom will let us sing with his group? Tom'un onun grubuyla şarkı söylememize izin vereceğinden emin misin? Are you sure it'll work? İşe yarayacağından emin misin? Are you sure you don't remember? Hatırlamadığından emin misin? Are you sure you heard something? Bir şey duyduğuna emin misin? Are you sure you'll be alright here by yourself? Burada kendi kendine iyi olacağından emin misin? Are you sure Tom isn't allergic to peanuts? Tom'un fıstığa alerjisi olmadığına emin misin? Are you sure you don't want anything? Bir şey istemediğine emin misin? Are you sure Tom can hear us? Tom'un bizi duyabileceğinden emin misin? Are you sure that'll work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure Tom can't understand French? Tom'un Fransızca anlamadığına emin misin? Are you sure we're safe here? Burada güvende olduğumuzdan emin misin? Are you sure you want to live together with me? Benimle birlikte yaşamak istediğine emin misin? Are you sure that's what you mean? Demek istediğinin bu olduğuna emin misin? Are you sure those students are Canadians? Bu öğrencilerin Kanadalı olduğuna emin misin? Are you sure you're well enough to be out of bed? Yataktan kalkmak için yeterince iyi olduğuna emin misin? Are you sure you can't come with me? Benimle gelemeyeceğine emin misin? Are you sure Tom is on his way back? Tom'un geri döndüğüne emin misin? Are you sure it was Tom who did that? Bunu yapanın Tom olduğuna emin misin? Are you sure there's nothing left? Kalan bir şey olmadığından emin misin? Are you sure Tom was at school today? Tom'un bugün okulda olduğuna emin misin? Are you sure we have enough food? Yeterince yemeğimiz olduğuna emin misin? Are you sure you don't want me to talk to Tom? Tom'la konuşmamı istemediğinden emin misin? Are you sure Tom is alone? Tom'un yalnız olduğuna emin misin? Are you sure we're talking about the same thing? Aynı şey hakkında konuştuğumuzdan emin misin? Are you sure you don't want me to say anything? Bir şey söylememi istemediğine emin misin? Are you sure you were the only one in the house? Evdeki tek kişi olduğundan emin misin? Are you sure this is a shortcut? Bunun kestirme olduğuna emin misin? Are you sure you don't want me to go to Boston with you? Seninle Boston'a gelmemi istemediğine emin misin? Are you sure this isn't poison? Bunun zehir olmadığına emin misin? Are you sure you saw what you think you saw? Gördüğünü düşündüğün şeyi gördüğüne emin misin? Are you sure Tom went to Boston? Tom'un Boston'a gittiğinden emin misin? Are you sure you know what Tom wants? Tom'un ne istediğini bildiğinden emin misin? Are you sure Tom is the person you saw? Gördüğün kişinin Tom olduğuna emin misin? Are you sure Tom will let us swim? Tom'un yüzmemize izin vereceğinden emin misin? Are you sure everything's OK? Her şeyin iyi olduğundan emin misin? Are you sure it was him? O olduğuna emin misin? Are you sure it was Tom? Tom olduğuna emin misin? Are you sure you want to do this? Bunu yapmak istediğine emin misin? Are you sure you know where Tom's house is? Tom'un evinin nerede olduğunu bildiğinden emin misin? Are you sure it wasn't just an accident? Bunun sadece bir kaza olmadığına emin misin? Are you sure you did everything you were supposed to do? Yapman gereken her şeyi yaptığına emin misin? Are you sure we've never met before? Daha önce tanışmadığımıza emin misin? Are you sure you don't want to try this? Bunu denemek istemediğine emin misin? Are you sure you don't mind? Umursamadığına emin misin? Are you sure it was a ghost? Onun bir hayalet olduğuna emin misin? Are you sure you've never met Tom? Tom'la hiç tanışmadığına emin misin? Are you sure it was Tom who taught Mary how to do that? Bunu nasıl yapacağını Mary'ye öğretenin Tom olduğundan emin misin? Are you sure you don't want me to buy you a ticket? Sana bir bilet almamı istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want me to go to Boston with you? Seninle Boston'a gitmemi istemediğine emin misin? Are you sure it was Tom who showed Mary how to do that? Mary'ye bunu nasıl yapacağını gösterenin Tom olduğuna emin misin? Are you sure you want to know? Bilmek istediğine emin misin? Are you sure you want to wait for Tom? Tom'u beklemek istediğinden emin misin? Are you sure you want to do this right now? Bunu şimdi yapmak istediğinden emin misin? Are you sure you haven't forgotten anything? Bir şey unutmadığına emin misin? Are you sure you don't want to come with me to get a cup of coffee? Benimle kahve içmeye gelmek istemediğine emin misin? Are you sure you've never met him? Onunla hiç tanışmadığına emin misin? Are you sure of your facts? Gerçeklerinden emin misin? Are you sure this is Tom's? Bunun Tom'un olduğuna emin misin? Are you sure Tom didn't do what Mary said he did? Tom'un Mary'nin söylediği şeyi yapmadığına emin misin? Are you sure that Tom didn't see you? Tom'un seni görmediğinden emin misin? Are you sure you don't know what it was? Onun ne olduğunu bilmediğinden emin misin? Are you sure you're well enough to work? Çalışmak için yeterince iyi olduğundan emin misin? Are you sure it's safe to stand that close to the edge of the cliff? Uçurumun kenarına bu kadar yakın durmanın güvenli olduğundan emin misin? Are you sure you pressed the right button? Doğru düğmeye bastığına emin misin? Are you sure you don't want me to take you to the hospital? Seni hastaneye götürmemi istemediğine emin misin? Are you sure you feel OK? İyi hissettiğinden emin misin? Are you sure you can handle all that? Tüm bunlarla başa çıkabileceğinden emin misin? Are you sure you want to throw that away? Bunu atmak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to go fishing with us? Bizimle balığa gitmek istemediğine emin misin? Are you sure you can visit me tomorrow? Yarın beni ziyaret edebileceğinden emin misin? Are you sure this is the right room? Bunun doğru oda olduğuna emin misin? Are you sure you turned off the stove? Ocağı kapattığına emin misin? Are you sure Tom will let us help him? Tom'un ona yardım etmemize izin vereceğinden emin misin? Are you sure you can do that without any help? Bunu yardım almadan yapabileceğine emin misin? Are you sure you know what Tom needs? Tom'un neye ihtiyacı olduğunu bildiğinden emin misin? Are you sure they won't talk to each other any more? Artık birbirleriyle konuşmayacaklarına emin misin? Are you sure you can't help us? Bize yardım edemeyeceğine emin misin? Are you sure you don't remember what happened? Ne olduğunu hatırlamadığına emin misin? Are you sure it's safe here? Onun burada güvende olduğuna emin misin? Are you sure you don't want another soda? Bir soda daha istemediğine emin misin? Are you sure you won't come with me? Benimle gelmeyeceğine emin misin? Are you sure you don't want to come in? İçeri girmemi istemediğinden emin misin? Are you sure it's here? Burada olduğuna emin misin? Are you sure you really want to go swimming on a day like this? Böyle bir günde yüzmeye gitmek istediğine emin misin? Are you sure you're ready to do this? Bunu yapmak için hazır olduğundan emin misin? Are you sure you don't want me to take you to the hospital? Seni hastaneye götürmemi istemediğinden emin misin? Are you sure Tom won't be angry? Tom'un kızmayacağına emin misin? Are you sure one bottle of wine is going to be enough? Bir şişe şarabın yeterli olacağına emin misin? Are you sure you did everything you could? Elinden gelen her şeyi yaptığından emin misin? Are you sure this is in Tom's best interest? Bunun Tom'un yararına olduğuna emin misin? Are you sure this is the right way to do it? Bunun doğru yol olduğuna emin misin? Are you sure it's going to work? İşe yarayacağından emin misin? Are you sure you don't want me to stay? Kalmamı istemediğine emin misin? Are you sure you can handle this? Bununla başa çıkabileceğinden emin misin? Are you sure you don't want me to drive you home? Seni eve götürmemi istemediğinden emin misin? Are you sure Tom can eat peanuts? Tom'un yer fıstığı yiyebileceğinden emin misin? Are you sure Tom didn't have any help? Tom'un herhangi bir yardım almadığından emin misin? Are you sure Tom isn't busy? Tom'un meşgul olmadığına emin misin? Are you sure you don't want some of this? Bundan istemediğine emin misin? Are you sure I can't help you? Sana yardım edemeyeceğimden emin misin? Are you sure you can handle it? Onun üstesinden gelebileceğinden emin misin? Are you sure this is the right number? Bunun doğru numara olduğuna emin misin? Are you sure Tom needs another one? Tom'un bir tane daha istediğine emin misin? Are you sure you want to do this by yourself? Bunu tek başına yapmak istediğinden emin misin? Are you sure his name is Tom? Adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure Tom was the one who did that? Bunu yapanın Tom olduğuna emin misin? Are you sure this is it? Bu olduğuna emin misin? Are you sure there's no way? Bir yolu olmadığından emin misin? Are you sure Tom doesn't want to do that? Tom'un bunu yapmak istemediğinden emin misin? Are you sure we have enough time? Yeterli zamanımız olduğundan emin misin? Are you sure Tom will come? Tom'un geleceğinden emin misin? Are you sure that is one of mine? Bunun benim olduğuna emin misin? Are you sure this is where we're supposed to turn? Bunun dönmemiz gereken yer olduğundan emin misin? Are you sure this is the right train? Bunun doğru tren olduğundan emin misin? Tom, are you sure you're all right? Tom, iyi olduğuna emin misin? Are you sure that's necessary? Bunun gerekli olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to keep it? Sende kalmasını istemediğine emin misin? Are you sure you want to borrow Tom's car without asking? Sormadan Tom'un arabasını ödünç almak istediğinden emin misin? Are you sure that Tom is here? Tom'un burada olduğuna emin misin? Are you sure that's what Tom said? Tom'un böyle söylediğine emin misin? Are you sure you can afford this? Bunu almak için gücünün yeteceğinden emin misin? Are you sure that you can find your way home? Eve dönüş yolunu bulabileceğine emin misin? Are you sure one bottle of wine is going to be enough? Bir şişe şarabın yeterli olacağından emin misin? Are you sure Tom can't understand French? Tom'un Fransızca'yı anlayamadığından emin misin? Are you sure Tom wants to do that? Tom'un bunu yapmak istediğinden emin misin? Are you sure that Tom is Mary's boyfriend? Tom'un Mary'nin erkek arkadaşı olduğuna emin misin? Are you sure you want to go to Germany? Almanya'ya gitmek istediğine emin misin? Are you sure you want to borrow Tom's car without asking? Tom'un arabasını sormadan ödünç almak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to think about it until tomorrow? Yarına kadar bunu düşünmek istemediğine emin misin? Are you sure she can do this? Onun bunu yapabileceğine emin misin? Are you sure you really want to be here? Gerçekten burada olmak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to join me? Bana katılmak istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to drive? Araba kullanmak istemediğine emin misin? Are you sure no one followed you? Kimsenin seni takip etmediğinden emin misin? Are you sure there isn't rat meat in that burger? O hamburgerin içinde fare eti olmadığına emin misin? Are you sure you don't want me to buy you a ticket? Sana bilet almamı istemediğine emin misin? Are you sure you want to throw that one away? Onu atmak istediğinden emin misin? Are you sure you're not angry? Kızgın olmadığına emin misin? Are you sure you didn't forget anything? Bir şey unutmadığına emin misin? Are you sure you know what he wants? Ne istediğini bildiğinden emin misin? Are you sure we're talking about the same thing? Aynı şeyden bahsettiğimize emin misin? Are you sure it wasn't just a dream? Sadece bir rüya olmadığına emin misin? Are you sure we have enough food for everyone? Herkese yetecek kadar yemeğimiz olduğuna emin misin? Are you sure nothing's wrong? Bir sorun olmadığına emin misin? Are you sure that Tom is going to be there? Tom'un oraya gideceğinden emin misin? Are you sure you don't want to go with us? Bizimle gelmek istemediğine emin misin? Are you sure this is the best way to do it? Onu yapmak için en iyi yolun bu olduğundan emin misin? Are you sure this is such a bright idea? Bunun parlak bir fikir olduğuna emin misin? Are you sure you don't want me to call Tom? Tom'u aramamı istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to stay for dinner? Akşam yemeği için kalmak istemediğinden emin misin? Are you sure you're up for this? Bunu yapmak istediğinden emin misin? Are you sure this is what you want to do? Yapmak istediğin şeyin bu olduğuna emin misin? Are you sure you don't want a glass of water? Bir bardak su istemediğinden emin misin? Are you sure Tom can swim? Tom'un yüzebildiğinden emin misin? Are you sure you don't need any help? Herhangi bir yardıma ihtiyacın olmadığından emin misin? Are you sure we have not met before? Daha önce tanışmadığımıza emin misin? Are you sure it was them? Bunun onlar olduğundan emin misin? Are you sure that you can visit me tomorrow? Yarın beni ziyaret edebileceğinden emin misin? Are you sure you want me to sell this? Bunu satmamı istediğine emin misin? Are you sure that you don't want to work for that company? O şirket için çalışmak istemediğine emin misin? Are you sure you know what you're doing? Ne yaptığını bildiğinden emin misin? Are you sure that Tom is here? Tom'un burada olduğundan emin misin? Are you sure this is Tom's? Bunun Tom'a ait olduğuna emin misin? Are you sure you don't remember anything? Bir şey hatırlamadığından emin misin? Are you sure you're not busy? Meşgul olmadığından emin misin? Are you sure what we just saw was a monkey? Az önce gördüğümüz şeyin bir maymun olduğundan emin misin? Are you sure it was me? Ben olduğuma emin misin? Are you sure we're doing the right thing? Doğru şeyi yaptığımıza emin misin? Are you sure you can find your way home? Evin yolunu bulabileceğinden emin misin? Are you sure you can't take a short break? Kısa bir mola veremeyeceğinden emin misin? Are you sure he can do this? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure that Ken is busy now? Ken'in şimdi meşgul olduğundan emin misin? Are you sure you're not imagining things? Hayal görmediğine emin misin? Are you sure this is the right place? Bunun doğru yer olduğundan emin misin? Are you sure you got it right? Doğru anladığına emin misin? Are you sure you don't want me there with you? Benim seninle orada olmamı istemediğinden emin misin? Are you sure Tom can handle it? Tom'un onun üstesinden gelebileceğine emin misin? Are you sure no one followed you? Hiç kimsenin seni takip etmediğinden emin misin? Are you sure you don't want me to help you out? Sana yardım etmemi istemediğinden emin misin? Are you sure you can do that without any help? Onu herhangi bir yardım almadan yapabileceğinden emin misin? Are you sure you don't want to come tonight? Bu gece gelmek istemediğine emin misin? Are you sure you don't know Tom? Tom'u tanımadığına emin misin? Are you sure you can trust them? Onlara güvenebileceğinden emin misin? Are you sure you don't want to use the toilet before you go? Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want to come inside? İçeri girmek istemediğinden emin misin? Are you sure you weren't followed? İzlenmediğinden emin misin? Are you sure that Tom hasn't been lying to us? Tom'un bize yalan söylemediğinden emin misin? Are you sure Tom isn't allergic to peanuts? Tom'un yer fıstığına alerjisi olmadığından emin misin? Are you sure what we just saw was a monkey? Az önce gördüğümüz şeyin bir maymun olduğuna emin misin? Are you sure we're doing what we're supposed to be doing? Yapmamız gereken şeyi yaptığımızdan emin misin? Are you sure you're up to this? Bunu yapabileceğine emin misin? Are you sure that's Tom? Onun Tom olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to use the toilet before you go? Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğine emin misin? Are you sure that you can do this by yourself? Bunu kendi başına yapabileceğinden emin misin? Are you sure you're well enough to work? Çalışacak kadar iyi olduğundan emin misin? Are you sure you know what he wants? Onun ne istediğini bildiğinden emin misin? Are you sure you want that one? Bunu istediğine emin misin? Are you sure you don't want me to talk to Tom about that? Bu konuda Tom'la konuşmamı istemediğinden emin misin? Are you sure Tom will win? Tom'un kazanacağına emin misin? Are you sure she'll come on time? Onun zamanında geleceğinden emin misin? Are you sure you don't want something a little smaller? Biraz daha küçük bir şey istemediğine emin misin? Are you sure you're ready to do this? Bunu yapmaya hazır olduğuna emin misin? Are you sure this is Tom's room? Bunun Tom'un odası olduğuna emin misin? Are you sure you can do that by yourself? Bunu tek başına yapabileceğine emin misin? Are you sure you don't want me to help? Yardım etmemi istemediğinden emin misin? Are you sure you can swim that far? O kadar uzağa yüzebileceğine emin misin? Are you sure this plan will work? Bu planın işe yarayacağından emin misin? Are you sure there's no other way to do this? Bunu yapmanın başka bir yolu olmadığına emin misin? Are you sure this is a good idea? Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin? Are you sure he doesn't have a girlfriend? Kız arkadaşı olmadığına emin misin? Are you sure of her coming on time? Onun vaktinde geleceğinden emin misin? Are you sure Tom can handle it by himself? Tom'un kendi başına halledebileceğinden emin misin? Are you sure this is what we're supposed to be doing? Yapmamız gerekenin bu olduğuna emin misin? Are you sure that she's not lying? Yalan söylemediğine emin misin? Are you sure that Tom really likes Mary? Tom'un gerçekten Mary'yi sevdiğinden emin misin? Are you sure you don't want to live at home with your parents? Ailenle aynı evde yaşamak istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to help me out? Bana yardım etmek istemediğinden emin misin? Are you sure this is the right road? Bunun doğru yol olduğundan emin misin? Are you sure you want to stay here by yourself? Burada tek başına kalmak istediğine emin misin? Are you sure everything is okay? Her şeyin yolunda olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to think about it for a while? Bir süre bunu düşünmek istemediğine emin misin? Are you sure you saw it? Onu gördüğüne emin misin? Are you sure what we just saw wasn't a monkey? Az önce gördüğümüz şeyin maymun olmadığına emin misin? Are you sure I can't help you? Sana yardım edemeyeceğime emin misin? Are you sure you can handle it by yourself? Kendi başına halledebileceğinden emin misin? Are you sure it'll work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure that'll work? Onun işe yarayacağına emin misin? Are you sure you'll be OK? İyi olacağına emin misin? Are you sure you're well enough to work? Çalışacak kadar iyi olduğuna emin misin? Are you sure Tom is on his way back? Tom'un dönüş yolunda olduğuna emin misin? Are you sure of that? Bundan emin misin? Are you sure you don't want to do this? Bunu yapmak istemediğine emin misin? Are you sure the boss will let us go home early? Patronun eve erken gitmemize izin vereceğinden emin misin? Are you sure it's safe to eat this? Bunu yemenin güvenli olduğundan emin misin? Are you sure you're feeling well enough to see Tom? Tom'u görmek için yeterince iyi hissettiğinden emin misin? Are you sure it's OK to leave Tom alone with Mary? Tom'u Mary ile yalnız bırakmanın sorun olmayacağından emin misin? Are you sure that this car was made in Germany? Bu arabanın Almanya'da yapıldığına emin misin? Are you sure there isn't any easier way to do this? Bunu yapmanın daha kolay bir yolu olmadığına emin misin? Are you sure you really don't need anything? Hiçbir şeye ihtiyacın olmadığına emin misin? Are you sure you know what you're doing? Sen ne yaptığını bildiğinden emin misin? Are you sure Tom can swim? Tom'un yüzebildiğine emin misin? Are you sure that Ken is busy now? Ken'in şu an meşgul olduğuna emin misin? Are you sure you know what Tom wants? Tom'un ne istediğini bildiğine emin misin? Are you sure it was Tom who did this? Bunu yapanın Tom olduğuna emin misin? Are you sure you don't need my help? Yardımıma ihtiyacın olmadığından emin misin? Are you sure Tom needs another one? Tom'un başka birine ihtiyacı olduğuna emin misin? Are you sure you don't want one? Bir tane istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want to go to the doctor? Doktora gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure you didn't hear anything? Bir şey duymadığından emin misin? Are you sure about all this? Bütün bunlardan emin misin? Are you sure you don't want some juice? Biraz meyve suyu istemediğine emin misin? Are you sure I can't give you some help? Sana yardım edemeyeceğime emin misin? Are you sure you can't buy one of those in Boston? Boston'da şunlardan birini satın alamayacağından emin misin? Are you sure there's no possibility? Mümkün olmadığına emin misin? Are you sure he doesn't have a girlfriend? Onun bir kız arkadaşının olmadığına emin misin? Are you sure you really want to go swimming on a day like this? Böyle bir günde gerçekten yüzmeye gitmek istediğinden emin misin? Are you sure Tom did that? Onu Tom'un yaptığından emin misin? Are you sure his name is Tom? Onun adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure it's all true? Hepsinin doğru olduğuna emin misin? Are you sure you can swim that far? O kadar uzağa yüzebileceğinden emin misin? Are you sure you didn't do anything? Bir şey yapmadığına emin misin? Are you sure we're allowed to swim here? Burada yüzmemize izin verildiğinden emin misin? Are you sure it's safe? Güvenli olduğuna emin misin? Are you sure you remember everything? Her şeyi hatırladığından emin misin? Are you sure you don't want any help? Herhangi bir yardım istemediğinden emin misin? Are you sure this is OK? Bunun tamam olduğundan emin misin? Are you sure Tom isn't here? Tom'un burada olmadığına emin misin? Are you sure that you know me? Beni tanıdığına emin misin? Are you sure it was my kids who did this? Bunu yapanın benim çocuklarım olduğundan emin misin? Are you sure they won't talk to each other any more? Onların artık birbirleriyle konuşmayacaklarından emin misin? Are you sure Tom will let us sleep in his basement? Tom'un bodrumunda uyumamıza izin vereceğinden emin misin? Are you sure that Tom didn't win? Tom'un kazanmadığına emin misin? Are you sure you really don't need anything? Gerçekten bir şeye ihtiyacın olmadığına emin misin? Are you sure you won't come with me? Benimle gelmeyeceğinden emin misin? Are you sure you want to play this game? Bu oyunu oynamak istediğine emin misin? Are you sure this'll work? İşe yarayacağından emin misin? Are you sure you're ready? Hazır olduğundan emin misin? Are you sure you want to go to Boston with Tom? Tom'la Boston'a gitmek istediğine emin misin? Are you sure you don't want to stick around a little bit longer? Biraz daha buralarda kalmak istemediğine emin misin? Are you sure you are not lying now? Yalan söylemediğine emin misin? Are you sure nobody's hurt? Kimsenin yaralanmadığından emin misin? Are you sure you can't come with me? Benimle gelemeyeceğinden emin misin? Are you sure we have time for this? Bunun için zamanımız olduğuna emin misin? Are you sure that Tom is in Boston now? Tom'un şu anda Boston'da olduğuna emin misin? Are you sure this plan is going to work? Bu planın işe yarayacağından emin misin? Are you sure you can handle all that? Tüm bunları kaldırabileceğinden emin misin? Are you sure this is what you want? İstediğinin bu olduğuna emin misin? Are you sure we should be doing this? Bunu yapmamız gerektiğine emin misin? Are you sure that you can visit me tomorrow? Beni yarın ziyaret edeceğinden emin misin? Are you sure you don't want to study at my house? Benim evimde ders çalışmak istemediğinden emin misin? Are you sure it's OK to drink this water? Bu suyu içmenin doğru olduğuna emin misin? Are you sure there's nothing else to eat? Yiyecek başka bir şey olmadığından emin misin? Are you sure you locked the door? Kapıyı kilitlediğine emin misin? Are you sure you can do it? Onu yapabileceğinden emin misin? Are you sure you want to throw that away? Onu atmak istediğinden emin misin? Are you sure this is the right way? Bunun doğru yol olduğundan emin misin? Are you sure that is one of mine? Onun benimkilerden biri olduğuna emin misin? Are you sure you can drive a truck this big? Bu kadar büyük bir kamyonu kullanabileceğinden emin misin? Are you sure you're ready to come back home? Eve geri dönmek için hazır olduğundan emin misin? Are you sure there's nothing left to do? Yapacak bir şey kalmadığından emin misin? Are you sure he can do this? Onun bunu yapabileceğine emin misin? Are you sure we're allowed to swim here? Burada yüzmeye iznimiz olduğuna emin misin? Are you sure you can do that? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure you want to hear about this? Bunu duymak istediğine emin misin? Are you sure you don't mind if I leave? Gitmemin sakıncası olmadığına emin misin? Are you sure your parents will allow you to go? Ailenin gitmene izin vereceğinden emin misin? Are you sure you're not busy? Meşgul olmadığına emin misin? Are you sure you don't want me to help you with your homework? Ev ödevinde sana yardım etmemi istemediğinden emin misin? Are you sure you remember everything? Her şeyi hatırladığına emin misin? Are you sure we have a meeting tomorrow? Yarın bir toplantımız olduğundan emin misin? Are you sure Tom won't remember anything? Tom'un bir şey hatırlamayacağından emin misin? Are you sure about that? Bundan emin misin? Are you sure that's what Tom said? Tom'un öyle dediğinden emin misin? Are you sure? Emin misin? Are you sure you don't want a little more spaghetti? Biraz daha spagetti istemediğine emin misin? Are you sure Tom is here? Tom'un burada olduğuna emin misin? Are you sure Tom knows what he's supposed to do? Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinden emin misin? Are you sure we can't repair this camera? Bu kamerayı tamir edemeyeceğimize emin misin? Are you sure you can't take a short break? Kısa bir mola veremeyeceğine emin misin? Are you sure you can trust Tom? Tom'a güvenebileceğinden emin misin? Are you sure you can feed us all? Hepimizi doyurabileceğinden emin misin? Are you sure this is Tom's office? Burasının Tom'un bürosu olduğundan emin misin? Are you sure we can count on Tom? Tom'a güvenebileceğimizden emin misin? Are you sure you have enough money? Yeteri kadar paran olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to come in? İçeri gelmek istemediğine emin misin? Are you sure you don't want me to help you do the laundry? Çamaşırları yıkamana yardım etmemi istemediğine emin misin? Are you sure you don't want me to go with you? Seninle gelmemi istemediğine emin misin? Are you sure we should pursue this? Bunu sürdürmemiz gerektiğinden emin misin? Are you sure there's nobody out there? Orada kimsenin olmadığına emin misin? Are you sure Tom will do that? Tom'un bunu yapacağına emin misin? Are you sure you want to continue doing this? Bunu yapmaya devam etmek istediğinden emin misin? Are you sure you're ready for this? Bunu için hazır olduğuna emin misin? Are you sure that Midori plays the violin well? Midori'nin iyi keman çaldığına emin misin? Are you sure Tom will let us do that? Tom'un onu yapmamıza izin vereceğinden emin misin? Are you sure we don't need an appointment? Bir randevuya ihtiyacımız olmadığına emin misin? Are you sure that this isn't true? Bunun doğru olmadığına emin misin? Are you sure this is absolutely necessary? Bunun kesinlikle gerekli olduğuna emin misin? Are you sure you don't have anything bigger? Daha büyük bir şeyin olmadığından emin misin? Are you sure there's no other way to do this? Bunu yapmak için başka yol olmadığından emin misin? Are you sure everyone's already asleep? Herkesin uyuduğundan emin misin? Are you sure you don't want me there with you? Beni orada yanında istemediğine emin misin? Are you sure you have enough money? Yeterince paran olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to go to Boston with Tom? Tom'la Boston'a gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure there's nothing in there? Orada bir şey olmadığına emin misin? Are you sure that's going to work? Bunun işe yarayacağına emin misin? Are you sure you're allowed in here? Buraya girmene izin verildiğinden emin misin? Are you sure nothing happened while I was gone? Ben yokken bir şey olmadığından emin misin? Are you sure that's right? Bunun doğru olduğuna emin misin? Are you sure that Tom doesn't like Mary? Tom'un Mary'den hoşlanmadığına emin misin? Are you sure this is the right place? Buranın doğru yer olduğuna emin misin? Are you sure there's nothing left to drink? İçecek bir şey kalmadığına emin misin? Are you sure you're allowed in here? Buraya girmene izin verildiğine emin misin? Are you sure this is Tom's suitcase? Bunun Tom'un bavulu olduğuna emin misin? Are you sure you want this one? Bunu istediğine emin misin? Are you sure that Tom didn't do that? Bunu Tom'un yapmadığına emin misin? Are you sure you're ready? Hazır olduğuna emin misin? Are you sure you pressed the last button? Son düğmeye bastığına emin misin? Are you sure that Tom is behind this? Bunun arkasında Tom'un olduğuna emin misin? Are you sure Tom is still alive? Tom'un hala hayatta olduğuna emin misin? Are you sure you want to leave without saying goodbye? Vedalaşmadan gitmek istediğine emin misin? Are you sure she'll come on time? Zamanında geleceğinden emin misin? Are you sure he can do that? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure this is the right number? Bunun doğru numara olduğundan emin misin? Are you sure Tom can handle it? Tom'un halledebileceğinden emin misin? Are you sure you know what Tom wants to do? Tom'un ne yapmak istediğini bildiğinden emin misin? Are you sure you can visit me tomorrow? Beni yarın ziyaret edeceğine emin misin? Are you sure that Tom is in Boston now? Tom'un şu anda Boston'da olduğundan emin misin? Are you sure there isn't some kind of mistake? Bir çeşit hata olmadığına emin misin? Are you sure you're ready for this? Buna hazır olduğuna emin misin? Are you sure it was my kids who did this? Bunu benim çocuklarımın yaptığına emin misin? Are you sure you're feeling OK? İyi hissettiğinden emin misin? Are you sure that man's name is Tom? O adamın adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure we can trust her? Ona güvenebileceğimize emin misin? Are you sure that guy's name is Tom? O adamın adının Tom olduğundan emin misin? Are you sure you want us to burn these documents? Bu evrakları yakmamızı istediğinden emin misin? Are you sure you can do this by yourself? Bunu kendin yapabileceğine emin misin? Are you sure everything's all right? Her şeyin yolunda olduğuna emin misin? Are you sure you wanna hear this? Bunu duymak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to wait till tomorrow? Yarına kadar beklemek istemediğinden emin misin? Are you sure this is the right road? Bunun doğru yol olduğuna emin misin? Are you sure you don't want a little more spaghetti? Biraz daha spagetti istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want one? İstemediğine emin misin? Are you sure she can do it? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure you can't stay here? Burada kalamayacağından emin misin? Are you sure you can trust her? Ona güvenebileceğinden emin misin? Are you sure you did that? Onu yaptığına emin misin? Are you sure you don't want to sleep on it? Bir gece üzerine yatıp bunu düşünmek istemediğine emin misin? Are you sure you didn't forget anything? Bir şey unutmadığından emin misin? Are you sure there wasn't some kind of misunderstanding? Bir tür yanlış anlaşılma olmadığından emin misin? Are you sure you want to live like a caveman? Mağara adamı gibi yaşamak istediğine emin misin? Are you sure this is where you parked your car? Burasının arabanı park ettiğin yer olduğundan emin misin? Are you sure you're really OK? Gerçekten iyi olduğuna emin misin? Are you sure that Tom is behind this? Bu işin arkasında Tom'un olduğuna emin misin? Are you sure you're ready to come back home? Eve dönmeye hazır olduğuna emin misin? Are you sure we're on the right road? Doğru yolda olduğumuzdan emin misin? Are you sure we haven't met? Tanışmadığımızdan emin misin? Are you sure we can trust Tom? Tom'a güvenebileceğimizden emin misin? Are you sure Tom ate lunch? Tom'un öğle yemeği yediğinden emin misin? Are you sure you don't know what it was? Ne olduğunu bilmediğine emin misin? Are you sure I can't help? Yardım edemeyeceğime emin misin? Are you sure Tom won't be busy? Tom'un meşgul olmayacağından emin misin? Are you sure everything's OK? Her şeyin yolunda olduğuna emin misin? Are you sure that Tom is busy now? Tom'un şu an meşgul olduğuna emin misin? Are you sure you don't remember anything? Hiçbir şey hatırlamadığına emin misin? Are you sure you can manage on your own? Tek başına halledebileceğinden emin misin? Are you sure you want that one? Onu istediğinden emin misin? Are you sure you have to renew your passport this year? Bu yıl pasaportunu yenilemek zorunda olduğundan emin misin? Are you sure you want to stay here? Burada kalmak istediğine emin misin? Are you sure I can't help? Yardım edemeyeceğimden emin misin? You love my daughter; but are you sure that she loves you? Kızımı seviyorsun; ama onun seni sevdiğinden emin misin? Are you sure it was Tom who told Mary to do that? Mary'ye bunu yapmasını söyleyenin Tom olduğundan emin misin? Are you sure Tom will let us help Mary? Tom'un Mary'ye yardım etmemize izin vereceğinden emin misin? Are you sure Tom was the one who did this? Bunu yapanın Tom olduğuna emin misin? Are you sure that you can find your way home? Evinin yolunu bulabileceğinden emin misin? Are you sure Tom is alone? Tom'un yalnız olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to help me out? Bana yardım etmek istemediğine emin misin? Are you sure you can manage? İdare edebileceğine emin misin? Are you sure that's what you want? İstediğinin o olduğundan emin misin? Are you sure you want to go to Germany? Almanya'ya gitmek istediğinden emin misin? Are you sure Tom will come back? Tom'un geri döneceğinden emin misin? Are you sure you want to stay here? Burada kalmak istediğinden emin misin? Are you sure you didn't recognize that guy? O adamı tanımadığına emin misin? Are you sure it was Tom who taught Mary how to do that? Mary'ye bunu yapmayı öğretenin Tom olduğuna emin misin? Are you sure you have to leave? Gitmek zorunda olduğundan emin misin? Are you sure that man is a doctor? O adamın bir doktor olduğundan emin misin? Are you sure you can do it? Yapabileceğinden emin misin? Are you sure this is the best way to do it? Bunu yapmanın en iyi yolunun bu olduğuna emin misin? Are you sure that Tom is going to be there? Tom'un orada olacağından emin misin? Are you sure you don't want us to go with you? Seninle gelmemizi istemediğine emin misin? Are you sure Tom won't be here? Tom'un burada olmayacağından emin misin? Are you sure Tom is dead? Tom'un ölü olduğundan emin misin? Are you sure there's no way? Hiçbir yolu olmadığına emin misin? Are you sure you're not tired? Yorgun olmadığına emin misin? Are you sure it will work? İşe yarayacağından emin misin? Are you sure you want to do this right now? Bunu şimdi yapmak istediğine emin misin? Are you sure you weren't followed? Takip edilmediğine emin misin? Are you sure you don't want to play tennis this afternoon? Bu öğleden sonra tenis oynamak istemediğinden emin misin? Are you sure Tom didn't pick Mary up at school? Tom'un Mary'yi okuldan almadığına emin misin? Are you sure we have enough water? Yeterince suyumuz olduğuna emin misin? Are you sure about this? Bundan emin misin? Are you sure we haven't met? Tanışmadığımıza emin misin? Are you sure that Tom really likes Mary? Tom'un Mary'den gerçekten hoşlandığına emin misin? Are you sure that this man is called Tom? Bu adamın adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure you want me to help you with your homework? Ödevine yardım etmemi istediğine emin misin? Are you sure you want to leave without saying goodbye? Veda etmeden gitmek istediğine emin misin? Are you sure you don't want to take a break? Mola vermek istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want some juice? Biraz meyve suyu istemediğinden emin misin? Are you sure Tom was at school today? Tom'un bugün okulda olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to stay for a couple of days? Birkaç gün daha kalmak istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to wait for Tom? Tom'u beklemek istemediğine emin misin? Are you sure it's all true? Hepsinin doğru olduğundan emin misin? Are you sure we have enough water for a week? Bir hafta yetecek kadar suyumuz olduğuna emin misin? Are you sure this is the right spot? Buranın doğru yer olduğuna emin misin? Are you sure Tom didn't do that? Tom'un bunu yapmadığından emin misin? Are you sure you don't want anything? Bir şey istemediğinden emin misin? Are you sure there's nothing left? Hiçbir şey kalmadığına emin misin? Are you sure you don't want me to help you with your homework? Ödevine yardım etmemi istemediğine emin misin? Are you sure there's nothing else to drink? İçecek başka hiçbir şey kalmadığına emin misin? Are you sure we don't need an appointment? Randevuya ihtiyacımız olmadığına emin misin? Are you sure this is the right address? Bunun doğru adres olduğundan emin misin? Are you sure Tom is coming back? Tom'un geri döneceğinden emin misin? Are you sure there's no meat in this soup? Bu çorbada et olmadığından emin misin? Are you sure you're well enough to go to work? İşe gidecek kadar iyi olduğuna emin misin? Now are you sure? Şimdi emin misin? Are you sure you have enough cash? Yeterince paran olduğuna emin misin? Are you sure you don't want something to eat? Bir şeyler yemek istemediğine emin misin? Are you sure it was him? Onun olduğundan emin misin? Are you sure you want to go with Tom? Tom'la gitmek istemediğine emin misin? Are you sure you're ready to go? Gitmeye hazır olduğuna emin misin? Are you sure that guy's name is Tom? O adamın adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to wait till tomorrow? Yarına kadar beklemek istemediğine emin misin? Are you sure you locked the door? Kapıyı kilitlediğinden emin misin? Are you sure this is a shortcut? Bunun kısayol olduğundan emin misin? Are you sure you heard something? Bir şey duyduğundan emin misin? Are you sure Tom can do it? Onu Tom'un yapabileceğinden emin misin? Are you sure there's nothing more I can do? Yapabileceğim başka bir şey olmadığına emin misin? Are you sure you don't have enough money to buy that? Bunu alacak kadar paran olmadığına emin misin? Are you sure we can trust him? Ona güvenebileceğimizden emin misin? Are you sure you're well enough to go to school? Okula gitmek için yeterince iyi olduğundan emin misin? Are you sure you're supposed to be here? Burada olman gerektiğinden emin misin? Are you sure Tom can do it? Tom'un yapabileceğinden emin misin? Are you sure this'll work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure Tom is OK? Tom'un iyi olduğuna emin misin? Are you sure it's safe to move this dynamite? Bu dinamiti hareket ettirmenin güvenli olduğundan emin misin? Are you sure you have the right address? Doğru adrese sahip olduğuna emin misin? Are you sure Tom was the one who did that? Onu yapan kişinin Tom olduğundan emin misin? Are you sure you can trust him? Ona güvenebileceğinden emin misin? Are you sure this is right? Bunun doğru olduğuna emin misin? Are you sure you can't stay here? Burada kalamayacağına emin misin? Are you sure you don't want coffee? Kahve istemediğine emin misin? Are you sure you're going to be OK? İyi olacağından emin misin? Are you sure you saw it? Gördüğüne emin misin? Are you sure you're well enough to go to school? Okula gidecek kadar iyi olduğuna emin misin? Are you sure this will work? İşe yarayacağından emin misin? Are you sure Tom is going to do that? Tom'un bunu yapacağına emin misin? Are you sure you have to leave? Gitmek zorunda olduğuna emin misin? Are you sure you don't need any help? Yardıma ihtiyacın olmadığına emin misin? Are you sure it's safe here? Buranın güvenli olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to go swimming with us? Bizimle yüzmeye gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure that's the best thing to do? Yapılacak en iyi şeyin bu olduğuna emin misin? Are you sure that's right? Onun doğru olduğuna emin misin? Are you sure you can do this? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure this is Tom's suitcase? Bunun Tom'un bavulu olduğundan emin misin? Are you sure it wasn't just a dream? Bunun sadece bir rüya olmadığından emin misin? Are you sure we have enough food for a week? Bir hafta yetecek kadar yiyeceğimiz olduğuna emin misin? Are you sure you're up to it? Ona hazır olduğuna emin misin? Are you sure this is safe? Bunun güvenli olduğundan emin misin? Are you sure we're doing what we're supposed to be doing? Yapmamız gerekeni yaptığımızdan emin misin? Are you sure that she's not lying? Onun yalan söylemediğinden emin misin? Are you sure you want to be left alone? Yalnız kalmak istediğine emin misin? Are you sure you're all right? İyi olduğundan emin misin? Are you sure that you want to quit your job? İşini bırakmak istediğinden emin misin? Are you sure it was Tom that you saw? Gördüğünün Tom olduğuna emin misin? Are you sure that it was Tom? Onun Tom olduğundan emin misin? Are you sure that Tom is busy now? Tom'un şu an meşgul olduğundan emin misin? Are you sure Tom will let us do that? Tom'un bunu yapmamıza izin vereceğinden emin misin? Are you sure there's nothing more you can do? Yapabileceğin başka bir şey olmadığına emin misin? Are you sure you aren't imagining things? Hayal görmediğine emin misin? Are you sure Tom is a bounty hunter? Tom'un bir ödül avcısı olduğundan emin misin? Are you sure you can manage on your own? Kendi başına idare edebileceğine emin misin? Are you sure nothing happened while I was gone? Ben yokken bir şey olmadığına emin misin? Are you sure about it? Emin misin? Are you sure this place is safe? Buranın güvenli olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to go swimming with us? Bizimle yüzmek istemediğine emin misin? Are you sure that's enough? Bunun yeterli olduğuna emin misin? Are you sure Tom is still alive? Tom'un hâlâ hayatta olduğundan emin misin? Are you sure there's nothing more you can do? Yapabileceğin daha fazla bir şey olmadığına emin misin? Are you sure this information is reliable? Bu bilginin güvenilir olduğundan emin misin? Are you sure what we just saw wasn't a monkey? Az önce gördüğümüz şeyin bir maymun olmadığından emin misin? Are you sure this is where you parked your car? Arabanı buraya park ettiğine emin misin? Are you sure Tom doesn't need to do that? Tom'un buna ihtiyacı olmadığına emin misin? Are you sure it was me? Onun ben olduğumdan emin misin? Are you sure this is Tom's house? Buranın Tom'un evi olduğuna emin misin? Are you sure you can do that by yourself? Onu yalnız yapabileceğinden emin misin? Are you sure that's safe? Onun güvenli olduğundan emin misin? Are you sure Tom can do it by himself? Tom'un bunu kendi başına yapabileceğinden emin misin? Are you sure you don't want us to go with you? Seninle gitmemizi istemediğinden emin misin? Are you sure you can do this by yourself? Bunu kendi başına yapabileceğinden emin misin? Are you sure it was a ghost? Hayalet olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to stay for a couple of days? Birkaç gün kalmak istemediğinden emin misin? Are you sure there's nothing else to drink? İçecek başka bir şey olmadığına emin misin? Are you sure Tom can speak French? Tom'un Fransızca konuşabildiğinden emin misin? Are you sure that's Tom's trumpet? Bunun Tom'un trompeti olduğuna emin misin? Are you sure Tom isn't busy? Tom'un meşgul olmadığından emin misin? Are you sure nothing's wrong? Hiçbir şeyin yanlış olmadığından emin misin? Are you sure you want to be left alone? Yalnız bırakılmak istediğinden emin misin? Are you sure you want to play this game? Bu oyunu oynamak istediğinden emin misin? Are you sure Tom is a bounty hunter? Tom'un ödül avcısı olduğuna emin misin? Are you sure you don't want it? Onu istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to think about it until tomorrow? Yarına kadar bunun hakkında düşünmek istemediğinden emin misin? Are you sure this is Tom's office? Buranın Tom'un ofisi olduğuna emin misin? Are you sure you're not angry? Öfkeli olmadığına emin misin? Are you sure it's not the other way around? Tam tersi olmadığına emin misin? Are you sure you can handle this by yourself? Bunu tek başına halledebileceğine emin misin? Are you sure it's going to work? Onun işe yarayacağından emin misin? Are you sure it will work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure you don't want any help? Yardım istemediğine emin misin? Are you sure that this car was made in Germany? Bu arabanın Almanya'da yapıldığından emin misin? Are you sure you haven't seen Tom? Tom'u görmediğine emin misin? Are you sure you don't want something to eat? Yiyecek bir şey istemediğinden emin misin? Are you sure you can't help us? Bize yardım edemeyeceğinden emin misin? Are you sure everyone's already left? Herkesin gittiğinden emin misin? Are you sure you're not taking on too much? Çok fazla şey üstlenmediğine emin misin? Are you sure this is the right room? Buranın doğru oda olduğuna emin misin? Are you sure this isn't some kind of mistake? Bunun bir hata olmadığına emin misin? Are you sure it was Tom who showed Mary how to do that? Mary'ye nasıl yapılacağını gösterenin Tom olduğuna emin misin? Are you sure Tom is happy? Tom'un mutlu olduğundan emin misin? Are you sure Tom is coming back? Tom'un döndüğünden emin misin? Are you sure no one else is in the house? Evde başka kimsenin olmadığına emin misin? Are you sure this is what you want to do? Yapmak istediğinin bu olduğuna emin misin? Are you sure you're not cold? Üşümediğine emin misin? Are you sure you don't want to go to Boston? Boston'a gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure that's what Tom wants? Bunun Tom'un istediği olduğundan emin misin? Are you sure you want to wait for Tom? Tom'u beklemek istediğine emin misin? Are you sure this is what Tom wanted us to buy? Bunun Tom'un almamızı istediği şey olduğundan emin misin? Are you sure you want this? Bunu istediğine emin misin? Are you sure you want to do that by yourself? Bunu tek başına yapmak istediğine emin misin? Are you sure we can do this? Bunu yapabileceğimizden emin misin? Are you sure you want to sell your house? Evini satmak istediğine emin misin? Are you sure they are here? Burada olduklarından emin misin? Are you sure we should pursue this? Bunun peşinden gitmemiz gerektiğine emin misin? Are you sure Tom did that? Tom'un bunu yaptığına emin misin? Are you sure this is the right way? Bunun doğru yol olduğuna emin misin? Are you sure we have enough time? Yeterince zamanımız olduğuna emin misin? Are you sure there's no meat in this soup? Bu çorbada et olmadığına emin misin? Are you sure that Tom plays the violin? Tom'un keman çaldığından emin misin? Are you sure this is the place we're supposed to be? Olmamız gereken yerin bu olduğundan emin misin? Are you sure you can do that without our help? Onu bizim yardımımız olmadan yapabileceğinden emin misin? Are you sure Tom ate lunch? Tom'un öğle yemeğini yediğine emin misin? Are you sure you want to throw that one away? Bunu atmak istediğine emin misin? Are you sure you want to be here? Burada olmak istediğine emin misin? Are you sure I can't get you anything? Sana bir şey alamayacağımdan emin misin? Are you sure you're well enough to go to work? İşe gidecek kadar iyi olduğundan emin misin? Are you sure you can handle it? Başa çıkabileceğinden emin misin? Are you sure this information is reliable? Bu bilginin güvenilir olduğuna emin misin? Are you sure you don't know anybody here? Burada kimseyi tanımadığına emin misin? Are you sure you want to quit? Çıkmak istediğinden emin misin? Are you sure you don't want to study at my house? Benim evimde ders çalışmak istemediğine emin misin? Are you sure you want to do this by yourself? Bunu kendi başına yapmak istediğine emin misin? Are you sure there's nothing left to drink? İçecek hiçbir şey kalmadığına emin misin? Are you sure there's nothing left to do? Yapacak bir şey kalmadığına emin misin? Are you sure that's what Tom wants? Tom'un istediğinin bu olduğuna emin misin? Are you sure that you can do this by yourself? Bunu kendin yapabileceğine emin misin? Are you sure that Tom was the one who did that? Bunu yapan kişinin Tom olduğundan emin misin? Are you sure this isn't some kind of mistake? Bunun bir tür hata olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to come? Gelmek istemediğinden emin misin? Are you sure Tom can handle it by himself? Tom'un tek başına bunun üstesinden gelebileceğinden emin misin? Are you sure you don't want me to talk to Tom about that? Tom'la bu konuda konuşmamı istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to go shopping with us? Bizimle alışverişe gelmek istemediğine emin misin? Are you sure Tom isn't here? Tom'un burada olmadığından emin misin? Are you sure that you want to quit your job? İşinden ayrılmak istediğine emin misin? Are you sure this thing is safe? Bu şeyin güvenli olduğundan emin misin? Are you sure there's no solution? Çözüm olmadığına emin misin? Are you sure you can handle it by yourself? Tek başına onun üstesinden gelebileceğinden emin misin? Are you sure this is where Tom lives? Tom'un burada yaşadığına emin misin? Are you sure you don't want to ask Tom to help? Tom'dan yardım istemediğine emin misin? Are you sure you want to put your life in her hands? Hayatının onun ellerine bırakmak istediğinden emin misin? Are you sure, Tom? Emin misin, Tom? Are you sure you don't want me to help you out? Sana yardım etmemi istemediğine emin misin? Are you sure nothing's going to happen? Bir şey olmayacağından emin misin? Are you sure Tom will let us win? Tom'un kazanmamıza izin vereceğinden emin misin? Are you sure you can feed us all? Hepimizi besleyebileceğinden emin misin? Are you sure there's nothing else I can do for you? Senin için yapabileceğim başka bir şey olmadığından emin misin? Are you sure Tom can do that? Tom'un bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure Tom didn't do it? Tom'un yapmadığına emin misin? Are you sure you don't want to stay here and wait with us? Burada kalıp bizimle beklemek istemediğine emin misin? Are you sure you can do that without our help? Bunu bizim yardımımız olmadan yapabileceğine emin misin? Are you sure you don't want me to come with you? Seninle gelmemi istemediğine emin misin? Are you sure Tom can't hear us? Tom'un bizi duyamadığından emin misin? Are you sure you're ready to go? Gitmeye hazır olduğundan emin misin? Are you sure that you want to give this away? Bunu vermek istediğinden emin misin? Are you sure you have time to help me right now? Şu anda bana yardım etmek için zamanın olduğundan emin misin? Are you sure Tom will let us sleep in his basement? Tom'un onun bodrum katında yatmamıza izin vereceğinden emin misin? Are you sure we have a meeting tomorrow? Yarın toplantımız olduğuna emin misin? Are you sure this is where Tom was? Tom'un olduğu yerin bu olduğuna emin misin? Are you sure this is what Tom wanted us to buy? Tom'un almamızı istediği şeyin bu olduğuna emin misin? Are you sure those students are Canadians? O öğrencilerin Kanadalı olduğuna emin misin? Are you sure that's Tom's trumpet? Onun Tom'un trompeti olduğundan emin misin? Are you sure there's nothing left to eat? Yiyecek bir şey kalmadığından emin misin? Are you sure you're sick? Hasta olduğuna emin misin? Are you sure that's what it was? Nedeninin bu olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to do this? Bunu istemediğine emin misin? Are you sure you just want water? Sen sadece su istediğinden emin misin? Are you sure you don't want to consider another option? Başka bir seçeneği düşünmek istemediğinden emin misin? Are you sure you have to be at the meeting? Toplantıda olmak zorunda olduğundan emin misin? Are you sure this is the room we're supposed to be in? Bu odada olmamız gerektiğine emin misin? Are you sure this isn't poison? Bunun zehir olmadığından emin misin? Are you sure you don't want to take a break? Mola vermek istemediğine emin misin? Are you sure that's safe? Bunun güvenli olduğuna emin misin? Are you sure there's nothing more I can do? Yapabileceğim daha fazla bir şey olmadığından emin misin? Are you sure they can do that? Bunu yapabileceklerinden emin misin? Are you sure you don't want to swim with us? Bizimle yüzmek istemediğine emin misin? Are you sure about this, Tom? Bundan emin misin, Tom? Are you sure you want to throw all of this away? Bunların hepsini atmak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to move to Boston? Boston'a taşınmak istemediğinden emin misin? Are you sure no one else is in the house? Evde başka kimsenin olmadığından emin misin? Are you sure that's going to work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure Tom will let us sing with his group? Tom'un grubuyla şarkı söylememize izin vereceğinden emin misin? Are you sure you don't want me to talk to Tom? Tom'la konuşmamı istemediğine emin misin? Are you sure you aren't imagining things? Hayalinde bir şeyler görmediğine emin misin? Are you sure this is where we're supposed to turn? Buradan dönmemiz gerektiğine emin misin? Are you sure Tom will come back? Tom'un geri geleceğinden emin misin? Are you sure we should be doing this? Bunu yapmamız gerektiğinden emin misin? Are you sure you don't want something a little smaller? Biraz daha küçük bir şey istemediğinden emin misin? Are you sure this is a good idea? Bunun iyi bir fikir olduğundan emin misin? Are you sure that Tom didn't do that? Tom'un onu yapmadığından emin misin? Are you sure Tom lied to us? Tom'un bize yalan söylediğinden emin misin? Are you sure everything's all right? Her şeyin yolunda olduğundan emin misin? Are you sure there isn't any easier way to do this? Bunu yapmanın daha kolay bir yolu olmadığından emin misin? Are you sure this is what we're supposed to be doing? Bunun yapmamız gereken şey olduğundan emin misin? Are you sure you want to keep doing this? Bunu yapmaya devam etmek istediğinden emin misin? Are you sure of it? Bundan emin misin? Are you sure you're all right? İyi olduğuna emin misin? Are you sure this place is safe? Bu yerin güvenli olduğundan emin misin? Are you sure this is OK? Bunun makbul olduğundan emin misin? Are you sure it was Tom who did that? Onu yapanın Tom olduğundan emin misin? Are you sure that's necessary? Onun gerekli olduğuna emin misin? Are you sure Tom is happy? Tom'un mutlu olduğuna emin misin? Are you sure this is the right way to do it? Onu yapmak için bunun doğru yol olduğundan emin misin? Are you sure you can find your way home? Eve dönüş yolunu bulabileceğine emin misin? Are you sure she can do this? Bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure that's what it was? Öyle olduğuna emin misin? Are you sure that's a good idea? Onun iyi bir fikir olduğundan emin misin? Are you sure Tom knows what he's doing? Tom'un ne yaptığını bildiğinden emin misin? Are you sure you don't want to get your own lawyer? Kendi avukatını edinmek istemediğinden emin misin? Are you sure it's here? Onun burada olduğundan emin misin? Are you sure that's wise? Bunun akıllıca olduğuna emin misin? Are you sure Tom is OK? Tom'un iyi olduğundan emin misin? Are you sure you know what to say? Ne söyleyeceğini bildiğinden emin misin? Are you sure that's all? Hepsinin bu kadar olduğuna emin misin? Are you sure you can drive a truck this big? Bu kadar büyük bir kamyonu sürebileceğinden emin misin? Are you sure Tom is coming? Tom'un geleceğinden emin misin? Are you sure this is it? Bunun o olduğundan emin misin? Are you sure I can't get you another drink? Sana bir içki daha getirmemi istemediğine emin misin? Are you sure I'm the only Canadian here? Buradaki tek Kanadalı olduğumdan emin misin? Are you sure you really want to do that? Bunu gerçekten yapmak istediğine emin misin? Are you sure Tom doesn't mind me tagging along? Tom'un peşine takılmamdan rahatsız olmadığına emin misin? Are you sure you pressed the last button? Son düğmeye bastığından emin misin? Are you sure you don't want me to help you do the laundry? Çamaşırı yıkamana yardım etmemi istemediğinden emin misin? Are you sure you haven't forgotten anything? Bir şey unutmadığından emin misin? Are you sure you'll be alright here by yourself? Burada tek başına iyi olacağına emin misin? Are you sure you want to do it? Bunu yapmak istediğine emin misin? Are you sure that you don't want to work for that company? O şirkette çalışmak istemediğine emin misin? Are you sure Tom lied to us? Tom'un bize yalan söylediğine emin misin? Are you sure you don't want a cup of coffee? Bir fincan kahve istemediğinden emin misin? Are you sure you don't want it? İstemediğine emin misin? Are you sure this is right? Bunun doğru olduğundan emin misin? Are you sure you saw what you think you saw? Gördüğünü sandığın şeyi gördüğüne emin misin? Are you sure Tom doesn't have a girlfriend? Tom'un bir kız arkadaşı olmadığına emin misin? Are you sure you didn't hear anything? Bir şey duymadığına emin misin? Are you sure nobody's hurt? Kimsenin yaralanmadığına emin misin? Are you sure you know what Tom has to do? Tom'un ne yapmak zorunda olduğunu bildiğinden emin misin? Are you sure this is safe? Bunun güvenli olduğuna emin misin? Are you sure Tom is going to do that? Tom'un onu yapacağından emin misin? Are you sure Tom won't remember anything? Tom'un hiçbir şey hatırlamayacağından emin misin? Are you sure you want to go with Tom? Tom'la gitmek istediğine emin misin? Are you sure that's what you mean? Bunu kastettiğine emin misin? Are you sure Tom will win? Tom'un kazanacağından emin misin? Are you sure you can manage? Başarabileceğinden emin misin? Are you sure we have enough money? Yeterince paramız olduğuna emin misin? Are you sure Tom doesn't have a girlfriend? Tom'un bir kız arkadaşının olmadığından emin misin? Are you sure there's nothing left to eat? Yiyecek bir şey kalmadığına emin misin? Are you sure this is where Tom was? Tom'un burada olduğuna emin misin? Are you sure she doesn't have a boyfriend? Onun erkek arkadaşı olmadığına emin misin? Are you sure you don't want to come? Gelmek istemediğine emin misin? Are you sure there's nobody out there? Orada hiç kimse olmadığından emin misin? Are you sure you're OK? İyi olduğuna emin misin? Are you sure you can afford this? Bunu karşılayabileceğinden emin misin? Are you sure this time? Bu sefer emin misin? Are you sure you want to sell your house? Evini satmak istediğinden emin misin? Are you sure you don't want this? Bunu istemediğinden emin misin? Are you sure Tom didn't do that? Bunu Tom'un yapmadığına emin misin? Are you sure you don't want to go to the doctor? Doktora gitmek istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to stick around a little bit longer? Biraz daha oyalanmak istemediğinden emin misin? Are you sure we're going the right way? Doğru yoldan gittiğimizden emin misin? Are you sure we have enough food? Yeterli yiyeceğimiz olduğundan emin misin? Are you sure you don't want a glass of water? Bir bardak su istemediğine emin misin? Are you sure we're doing the right thing? Doğru şeyi yaptığımızdan emin misin? Are you sure you don't want anything to eat? Bir şey yemek istemediğine emin misin? Are you sure you don't know what this is? Bunun ne olduğunu bilmediğinden emin misin? Are you sure this is the place? Yerin bu olduğundan emin misin? Are you sure you're feeling all right? İyi hissettiğinden emin misin? Are you sure you want to do that by yourself? Onu tek başına yapmak istediğinden emin misin? Are you sure we have not met before? Daha önce karşılaşmadığımıza emin misin? Are you sure you don't want to try this? Bunu denemek istemediğinden emin misin? Are you sure of your answer? Cevabından emin misin? Are you sure Tom is safe? Tom'un güvende olduğundan emin misin? Are you sure you did everything you could? Yapabileceğin her şeyi yaptığına emin misin? Are you sure you don't want to go to Boston with Tom? Tom'la Boston'a gitmek istemediğine emin misin? Are you sure you want to leave now? Şimdi gitmek istediğine emin misin? Are you sure you can't stay? Kalamayacağına emin misin? Are you sure this is a good time? Bunun iyi bir zaman olduğuna emin misin? Are you sure there were only three of them? Sadece üç kişi olduklarına emin misin? Are you sure you want to be alone? Yalnız kalmak istediğine emin misin? Are you sure you want to go through with this? Bunu yapmak istediğine emin misin? Are you sure Tom is the person you saw? Tom'un gördüğün kişi olduğuna emin misin? Are you sure this time? Bu kez emin misin? Are you sure you want us to burn these documents? Bu belgeleri yakmamızı istediğine emin misin? Are you sure Tom shouldn't do that? Tom'un bunu yapmaması gerektiğine emin misin? Are you sure you didn't do anything? Hiçbir şey yapmadığına emin misin? Are you sure you don't want to do that with us? Bunu bizimle yapmak istemediğine emin misin? Are you sure this will work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure you're going to be OK? İyi olacağına emin misin? Are you sure you don't want me to tell Tom? Tom'a söylememi istemediğine emin misin? Are you sure this is Tom's room? Buranın Tom'un odası olduğuna emin misin? Are you sure you wouldn't like anything else? Başka bir şey istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to go? Gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure everything is OK? Her şeyin yolunda olduğuna emin misin? Are you sure about it? Bundan emin misin? Are you sure that's the best thing to do? Onun yapmak için en iyi şey olduğundan emin misin? Are you sure you don't want me to say anything? Bir şey söylememi istemediğinden emin misin? Are you sure you know what to do? Ne yapacağını bildiğinden emin misin? Are you sure we have time for this? Bunun için zamanımız olduğundan emin misin? Are you sure you have time to help me right now? Şu anda bana yardım edecek vaktin olduğuna emin misin? Are you sure you really want to know the truth? Gerçekten gerçeği bilmek istediğine emin misin? Are you sure you're up to seeing Tom? Tom'u görmek istediğine emin misin? Are you sure that's what you want? İstediğinin bu olduğuna emin misin? Are you sure we have enough food for a week? Bir hafta için yeterli yiyeceğimiz olduğundan emin misin? Are you sure of this? Bundan emin misin? Are you sure it was Tom who told Mary to do that? Mary'ye bunu yapmasını söyleyenin Tom olduğuna emin misin? Are you sure nothing's going to happen? Hiçbir şey olmayacağından emin misin? Are you sure you're not hungry? Aç olmadığından emin misin? Are you sure that you know what to do? Ne yapacağını bildiğinden emin misin? Are you sure you don't want to come inside? İçeri girmek istemediğine emin misin? Are you sure we have enough beer? Yeterince biramız olduğuna emin misin? Are you sure you're up to it? Bunu yapabileceğine emin misin? Are you sure you know what Tom has to do? Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinden emin misin? Are you sure Tom is going to win? Tom'un kazanacağından emin misin? Are you sure I can't give you some help? Sana biraz yardım edemeyeceğimden emin misin? Are you sure Tom didn't have any help? Tom'un yardım almadığından emin misin? Are you sure Tom will let us sing with his group? Tom'un, grubuyla şarkı söylememize izin vereceğinden emin misin? Are you sure Tom can't hear us? Tom'un bizi duyamayacağından emin misin? Are you sure we have enough water for a week? Bir hafta için yeterli suyumuz olduğundan emin misin? Are you sure Tom will do that? Tom'un onu yapacağından emin misin? Are you sure Tom is coming? Tom'un geldiğinden emin misin? Are you sure Tom didn't do it? Onu Tom'un yapmadığından emin misin? Are you sure this is real? Bunun gerçek olduğuna emin misin? Are you sure you're feeling well enough to see Tom? Tom'u görecek kadar iyi hissettiğinden emin misin? Are you sure you don't want to play tennis this afternoon? Bu öğleden sonra tenis oynamak istemediğine emin misin? Are you sure this is going to work? Bunun işe yarayacağından emin misin? Are you sure we can trust them? Onlara güvenebileceğimizden emin misin? Are you sure you want me to help you with your homework? Ev ödevinde sana yardım etmemi istediğinden emin misin? Are you sure you can handle this by yourself? Bunu kendi başınıza halledebileceğinden emin misin? Are you sure it's OK to do this? Bunu yapmanın doğru olduğuna emin misin? Are you sure it was them? Onlar olduğuna emin misin? Are you sure that Tom will come? Tom'un geleceğinden emin misin? Are you sure it's safe? Onun güvenli olduğundan emin misin? Are you sure Tom can do this? Tom'un bunu yapabileceğinden emin misin? Are you sure you just want water? Sadece su istediğine emin misin? Are you sure Tom will come? Tom'un geleceğine emin misin? Are you sure there isn't some kind of mistake? Bir hata olmadığına emin misin? Are you sure you don't want to stay for dinner? Yemeğe kalmak istemediğine emin misin? Are you sure you don't want me to buy you something at the supermarket? Sana süpermarketten bir şey almamı istemediğine emin misin? Are you sure you have enough time to eat? Yemek için yeterli zamanın olduğundan emin misin? Are you sure you can't buy one of those in Boston? Boston'da bunlardan alamayacağına emin misin? Are you sure you're not imagining things? Hayalinde bir şeyler görmediğine emin misin? Are you sure there's nothing in there? Orada bir şey olmadığından emin misin? Are you sure you don't want to go shopping with us? Bizimle alışverişe gitmek istemediğinden emin misin? Are you sure you know how to do this? Bunu nasıl yapacağını bildiğinden emin misin? Are you sure it was Tom? Onun Tom olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to go to Boston? Boston'a gitmek istemediğine emin misin? Are you sure that's what Tom was doing? Tom'un yaptığı şeyin bu olduğuna emin misin? Are you sure you don't mind? Sorun olmadığına emin misin? Are you sure that man is a doctor? O adamın doktor olduğuna emin misin? Are you sure you'll be OK? İyi olacağından emin misin? Are you sure his name was Tom? Adının Tom olduğuna emin misin? Are you sure you don't want me to help? Yardım etmemi istemediğine emin misin? Are you sure you don't want this? Bunu istemediğine emin misin? Are you sure we're going the right way? Doğru yoldan gittiğimize emin misin? Are you sure you don't want to come with me to get a cup of coffee? Bir fincan kahve almak için benimle gelmek istemediğinden emin misin? Are you sure Tom won't be angry? Tom'un kızmayacağından emin misin? Are you sure you don't want anything to eat? Hiçbir şey yemek istemediğine emin misin? Are you sure we're talking about the same person? Aynı kişi hakkında konuştuğumuzdan emin misin? Are you sure you don't want to stay here and wait with us? Burada kalmak ve bizimle beklemek istemediğinden emin misin? Are you sure there's nothing else I can do to help? Yardım etmek için yapabileceğim başka bir şey olmadığından emin misin? Are you sure that this isn't true? Bunun gerçek olmadığından emin misin? Are you sure that it was Tom? Tom olduğuna emin misin? Are you sure you don't want to do that? Bunu yapmak istemediğine emin misin? Are you sure you don't want to go fishing with us? Bizimle balığa çıkmak istemediğinden emin misin? Are you sure Tom doesn't have to do that? Tom'un bunu yapmak zorunda olmadığına emin misin? Are you sure you don't mind if I stay? Kalmamın senin için sakıncası olmadığına emin misin? Are you sure Tom can do it by himself? Tom'un onu tek başına yapabileceğinden emin misin? Are you sure you're well enough to go to school? Okula gidecek kadar iyi olduğundan emin misin? Are you sure we can't repair this camera? Bu kamerayı tamir edemeyeceğimizden emin misin? Are you sure you want to go through with this? Bunu tamamlamak istediğinden emin misin? Are you sure this is the place we're supposed to be? Olmamız gereken yerin burası olduğuna emin misin? Are you sure you're not hungry? Aç olmadığına emin misin? Are you sure that Tom was the one who did that? Bunu yapanın Tom olduğuna emin misin? Are you sure I'm the only Canadian here? Buradaki tek Kanadalı'nın ben olduğuma emin misin? Are you sure you can get Tom to help? Tom'un yardım etmesini sağlayabileceğinden emin misin? Are you sure you really want to know the truth? Gerçekten gerçeği bilmek istediğinden emin misin? Are you sure that you want to go there? Oraya gitmek istediğinden emin misin? Are you sure you want to live together with me? Benimle birlikte yaşamak istediğinden emin misin? Are you sure we can do this? Bunu yapabileceğimize emin misin? Are you sure there's nothing else I can do to help? Yardım etmek için yapabileceğim başka bir şey olmadığına emin misin? Are you sure it's impossible? Bunun imkansız olduğuna emin misin? Are you sure you have to be at the meeting? Toplantıda olman gerektiğine emin misin? Are you sure you did that? Bunu yaptığına emin misin? Are you sure this is Tom's house? Bunun Tom'un evi olduğundan emin misin? Are you sure Tom doesn't mind me tagging along? Tom'un peşine takılmamın sakıncası olmadığına emin misin? Are you sure Tom is dead? Tom'un öldüğüne emin misin? Are you sure you want to put your life in her hands? Hayatını onun ellerine teslim etmek istediğinden emin misin? Are you sure you want to quit? İstifa etmek istediğine emin misin? Are you sure I can't get you anything? Sana bir şey getiremeyeceğime emin misin? Are you sure you want to part with that? Bundan ayrılmak istediğine emin misin? Are you sure you don't want to go? Gitmek istemediğine emin misin? Are you sure it's all over? Her şeyin bittiğine emin misin? Are you sure you're up to this? Bunu yapacağından emin misin? Are you sure you didn't recognize that guy? O adamı tanımadığından emin misin? Are you sure this is the place? Burası olduğuna emin misin? Are you sure you're up for this? Buna hazır olduğuna emin misin? Are you sure that you haven't forgotten anything? Bir şey unutmadığına emin misin? Are you sure it's safe to move this dynamite? Bu dinamiti taşımanın güvenli olduğundan emin misin? Are you sure you don't have anything bigger? Sende daha büyük bir şey olmadığına emin misin? Are you sure you saw someone on the bridge? Köprüde birini gördüğüne emin misin? Are you sure you don't want to drive? Sürmek istemediğine emin misin? Are you sure you have enough money to buy that? Bunu alacak kadar paran olduğuna emin misin? Are you sure there's nothing else to eat? Yiyecek başka bir şey olmadığına emin misin? Are you sure you want to do that? Bunu yapmak istediğine emin misin? Are you sure this isn't going to hurt? Acıtmayacağından emin misin? Are you sure you don't want to go see a doctor? Bir doktora görünmek istemediğine emin misin? Are you sure you're supposed to be here? Burada olman gerektiğine emin misin? Are you sure you don't want to live at home with your parents? Ailenle birlikte evde yaşamak istemediğinden emin misin? Are you sure that Tom doesn't like Mary? Tom'un Mary'yi sevmediğinden emin misin? Are you sure you don't want to move to Boston? Boston'a taşınmak istemediğine emin misin? Are you sure you understand what the risks are? Risklerin ne olduğunu anladığına emin misin? Are you sure that you want to do this? Bunu yapmak istediğinden emin misin? Are you sure you don't remember? Hatırlamadığına emin misin? Are you sure we can trust her? Ona güvenebileceğimizden emin misin? Are you sure his name was Tom? Onun adının Tom olduğundan emin misin? Are you sure you don't want to swim with us? Bizimle yüzmek istemediğinden emin misin? Are you sure we're talking about the same person? Aynı kişiden bahsettiğimize emin misin? Are you sure you pressed the button on the left? Soldaki düğmeye bastığına emin misin? Are you sure you want to leave now? Şimdi ayrılmak istediğinden emin misin? Are you sure we're talking about the same Tom? Aynı Tom'dan bahsettiğimize emin misin? Show More (893)
2	are you sure?	emin misiniz?	expr.
	Are you sure you are aware of our full potential? Tam potansiyelimizin farkında olduğunuzdan emin misiniz? Are you sure that's a good idea? Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misiniz? Are you sure you don't want to get your own lawyer? Kendi avukatınızı tutmak istemediğinize emin misiniz? Are you sure we have enough water? Yeterli suyumuz olduğundan emin misiniz? Are you sure you wouldn't like anything else? Başka bir şey istemediğinize emin misiniz? Are you sure that Tom didn't win? Tom'un kazanmadığından emin misiniz? Are you sure it's safe to eat this? Bunu yemenin güvenli olduğundan emin misiniz? Are you sure you know how to do this? Bunu nasıl yapacağınızı bildiğinizden emin misiniz? Are you sure you were the only one in the house? Evde sadece sizin olduğunuzdan emin misiniz? Are you sure you don't remember what happened? Ne olduğunu hatırlamadığınıza emin misiniz? Are you sure there wasn't some kind of misunderstanding? Bir yanlış anlaşılma olmadığına emin misiniz? Are you sure there's nothing else I can do for you? Sizin için yapabileceğim başka bir şey olmadığına emin misiniz? Are you sure we have enough beer? Yeterli biramız olduğundan emin misiniz? Are you sure you'll be all right? İyi olacağınızdan emin misiniz? Are you sure you don't know what this is? Bunun ne olduğunu bilmediğinize emin misiniz? Are you sure you want to live like a caveman? Bir mağara adamı gibi yaşamak istediğinden emin misiniz? Are you sure you understand what the risks are? Risklerin ne olduğunu anladığınızdan emin misiniz? Are you sure you want to do that? Onu yapmak istediğinizden emin misiniz? Are you sure you have enough money to buy that? Onu satın alacak kadar paranız olduğundan emin misiniz? Are you sure they are here? Burada olduklarına emin misiniz? Are you sure you did everything you were supposed to do? Yapmanız gereken her şeyi yaptığınıza emin misiniz? Are you sure you want to continue doing this? Bunu yapmaya devam etmek istediğinizden emin misiniz? Are you sure you want to stay here by yourself? Burada tek başına kalmak istediğinizden emin misiniz? Are you sure we have enough food for everyone? Herkese yetecek kadar yiyeceğimizin olduğundan emin misiniz? Are you sure you don't want to do this? Bunu istemediğinize emin misiniz? Are you sure you're going to be all right? İyi olacağınızdan emin misiniz? Are you sure you don't want me to drive you home? Sizi eve bırakmamı istemediğinize emin misiniz? Are you sure you have this right? Bunu doğru anladığınızdan emin misiniz? Are you sure this is the right spot? Bunun doğru yer olduğundan emin misiniz? Are you sure it's OK to drink this water? Bu suyu içmenin uygun olduğuna emin misiniz? Are you sure that you haven't forgotten anything? Bir şey unutmadığınızdan emin misiniz? Are you sure it's not the other way around? Bunun tam aksi olmadığından emin misiniz? Are you sure they can do that? Onların bunu yapabileceğinden emin misiniz? Are you sure you want to know? Bilmek istediğinizden emin misiniz? Are you sure you haven't seen Tom? Tom'u görmediğinize emin misiniz? Are you sure this is the right address? Bunun doğru adres olduğuna emin misiniz? Are you sure you're not taking on too much? Çok fazla yük altına girmediğinizden emin misiniz? Are you sure that man's name is Tom? O adamın adının Tom olduğundan emin misiniz? Are you sure? Emin misiniz? Are you sure of your answer? Cevabınızdan emin misiniz? Are you sure there's nothing else to drink? İçecek başka hiçbir şey kalmadığına emin misiniz? Are you sure you have to renew your passport this year? Bu yıl pasaportunuzu yenilemeniz gerektiğinden emin misiniz? Are you sure we have enough money? Yeterli paramız olduğundan emin misiniz? Are you sure this is a good time? Bunun iyi bir zaman olduğundan emin misiniz? Are you sure you don't use machine translations? Makine çevirisi kullanmadığınıza emin misiniz? Are you sure you want to do it? Bunu yapmak istediğinizden emin misiniz? Are you sure you don't want a cup of coffee? Kahve istemediğinize emin misiniz? Are you sure you want to keep doing this? Bunu yapmaya devam etmek istediğinizden emin misiniz? Are you sure nobody's hurt? Kimsenin yaralanmadığından emin misiniz? Are you sure you don't need my help? Yardımıma ihtiyacınız olmadığına emin misiniz? Are you sure there's nothing left to drink? İçecek hiçbir şey kalmadığına emin misiniz? Are you sure you want this? Bunu istediğinizden emin misiniz? Are you sure you have the right address? Doğru adrese sahip olduğunuzdan emin misiniz? Are you sure this is the best way to do this? Bunu yapmanın en iyi yolunun bu olduğuna emin misiniz? Are you sure this is where Tom lives? Bunun Tom'un yaşadığı yer olduğundan emin misiniz? Are you sure of her coming on time? Zamanında geleceğinden emin misiniz? Are you sure you'll be all right? İyi olacağınıza emin misiniz? Are you sure Tom doesn't have to do that? Tom'un bunu yapmak zorunda olmadığından emin misiniz? Are you sure that Midori plays the violin well? Midori'nin kemanı iyi çaldığından emin misiniz? Are you sure you're going to be all right? İyi olacağınıza emin misiniz? Are you sure you know what Tom needs to do? Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinizden emin misiniz? Are you sure this is the right train? Bunun doğru tren olduğuna emin misiniz? Show More (59)