|
- You should not take lemon balm for more than four months at a time.
- Melisa otunu bir seferde dört aydan fazla kullanmamalısınız.
- These bags are very heavy, so carry one bag at a time.
- Bu torbalar çok ağır, bu nedenle bir seferde bir tane torba taşı.
- Let's only talk about one problem at a time.
- Bir seferde sadece bir sorun hakkında konuşalım.
- Let's do one thing at a time.
- Bir seferde bir şey yapalım.
- This airplane is capable of carrying 40 passengers at a time.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesine sahiptir.
- Do one thing at a time.
- Bir seferde bir şey yapın.
- This airplane is capable of carrying 40 passengers at a time.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıyabilir.
- She talks to her sister on the phone for hours at a time.
- O, telefonda bir seferde saatlerce kız kardeşiyle konuşur.
- This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.
- Bu asansör, bir seferde 10 kişi taşıyabilir.
- He carried six boxes at a time.
- O, bir seferde altı kutu taşıdı.
- He carried six boxes at a time.
- Bir seferde altı kutu taşıdı.
- Let's work on one project at a time.
- Bir seferde bir proje üzerinde çalışalım.
- At this library, you can borrow up to three books at a time.
- Bu kütüphanede bir seferde en fazla üç kitap ödünç alabilirsiniz.
- One can't do more than one thing at a time.
- Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz.
- Let's do only one thing at a time.
- Bir seferde sadece bir şey yapalım.
- You can borrow three books at a time.
- Bir seferde üç kitap ödünç alabilirsin.
- I cannot answer so many questions at a time.
- Bir seferde çok sayıda soruya cevap veremem.
- Tom just takes one day at a time.
- Tom bir seferde sadece bir gün alır.
- This airplane is capable of carrying 40 passengers at a time.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesindedir.
- Try to do one thing at a time.
- Bir seferde bir şey yapmaya çalış.
- I cannot answer so many questions at a time.
- Bir seferde pek çok soruya cevap veremiyorum.
- Please ask only one question at a time.
- Lütfen bir seferde sadece bir soru sorun.
- We'll do a little at a time.
- Bir seferde azıcık iş yapacağım.
- Please ask only one question at a time.
- Lütfen bir seferde sadece bir soru sor.
- A magnet can pick up and hold many nails at a time.
- Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
Show More (22)
|
