Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | bandy about v. | ortaya atmak (bir fikri) |
General | bandy about v. | yaymak (bir haberi) |
General | bandy about v. | çok iyi biliyormuş gibi kullanmak (bir sözü) |
General | bandy about v. | dedikodusunu yapmak |
General | bandy about v. | herkese yaymak |
General | bandy about v. | laf taşımak |
Phrasals | ||
Phrasals | bandy about v. | bir dedikodunun yayılmasına yol açmak |
Phrasals | bandy about v. | bir bilgiyi çabucak yaymak |
Phrasals | bandy about v. | kulaktan kulağa yayılmak |
Phrasals | bandy about v. | diline dolamak |
Phrasals | bandy about v. | ağzına pelesenk etmek |
Phrasals | bandy about v. | bir ismi, kelimeyi, fikri olur olmaz kullanmak |
Phrasals | bandy about v. | bir ismi, kelimeyi, fikri sık sık/rastgele zikretmek |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | bandy about someone's name v. | dillere düşürmek | ||
General | bandy about someone's name v. | dedikodusunu yapmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | bandy something about v. | bir şeyin dedikodusunu yapmak/yaymak | ||
Phrasals | bandy something about v. | bir şeyi herkese yaymak | ||
Phrasals | bandy something about v. | bir şeyi olumsuz bir bağlamda yaymak | ||
Phrasals | bandy something about v. | bir şeyi dillere düşürmek | ||
Phrasals | bandy something about v. | bir şey hakkında ileri geri konuşmak | ||
Phrasals | bandy something about v. | bir şey hakkında atıp tutmak |