banning - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
banning yasaklanma n.
  • We have made it quite clear that an animal testing ban within the European Union alone is insufficient.
  • Avrupa Birliği içerisinde hayvan deneylerinin yasaklanmasının tek başına yeterli olmadığını açıkça ifade ettik.
  • We consider bans on food made to look like tobacco to be a case of unnecessary regulation.
  • Tütüne benzetilen gıdaların yasaklanmasının gereksiz bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz.
  • The first concerns the ban on women pilgrims entering Mount Athos in Greece.
  • İlki, Yunanistan'daki Athos Dağı'na kadın hacıların girişinin yasaklanmasıyla ilgilidir.
Show More (19)
banning yasaklama n.
  • Contrary to what you state, the European Union has not been condemned for banning hormones in cattle breeding.
  • Belirttiğinizin aksine Avrupa Birliği sığır yetiştiriciliğinde hormonları yasakladığı için kınanmamıştır.
  • What is the use of banning child labour if, at the same time, we are not promoting education policies?
  • Eğer aynı zamanda eğitim politikalarını da desteklemiyorsak, çocuk işçiliğini yasaklamanın ne faydası var?
  • We are also very anxious to see the proposal for a directive under Article 13 banning discrimination.
  • Ayrıca 13. Madde kapsamında ayrımcılığı yasaklayan bir yönerge teklifini de görmek için sabırsızlanıyoruz.
Show More (13)
banning men etme n.
  • To be precise, the Council endorsed the objective of banning substandard ships from European Union waters.
  • Daha açık olmak gerekirse Konsey, standart altı gemilerin Avrupa Birliği sularından men edilmesi hedefini onaylamıştır.
Show More (-2)