|
- The concert has been canceled.
- Konser iptal edildi.
- The trip was canceled because of the terrible storm.
- Korkunç fırtına yüzünden, gezi iptal edildi.
- Tom told me that the trip had been canceled.
- Tom bana gezinin iptal edildiğini söyledi.
- The picnic was canceled because of rain.
- Yağmur yüzünden piknik iptal edildi.
- If it rains tomorrow, the excursion will be canceled.
- Yarın yağmur yağarsa gezi iptal edilecek.
- The tsunami alert has been canceled.
- Tsunami alarmı iptal edildi.
- My flight was canceled.
- Uçuşum iptal edildi.
- Many flights have been canceled because of the storm.
- Fırtına nedeniyle birçok uçuş iptal edildi.
- The last flight for Osaka has been canceled.
- Osaka'ya olan son uçuş iptal edildi.
- Your flight was canceled.
- Uçuşun iptal edildi.
- Tom's favorite TV show was canceled.
- Tom'un en sevdiği TV programı iptal edildi.
- Shore leave has been canceled.
- Sahil izni iptal edilmiştir.
- The teacher announced that Arabic Level 5 has been canceled for this term.
- Öğretmen Arapça Seviye 5'in bu dönem iptal edildiğini duyurdu.
- Tom's flight has been canceled.
- Tom'un uçuşu iptal edildi.
- The game was canceled at the last minute.
- Oyun son dakikada iptal edildi.
- The concert's been canceled.
- Konser iptal edildi.
- The wedding was canceled at the last minute.
- Düğün son dakikada iptal edildi.
- Someone should tell Tom that the meeting was canceled.
- Toplantının iptal edildiğini biri Tom'a söylemeli.
- The game was canceled because of heavy rain.
- Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.
- The parliamentary session was canceled.
- Meclis oturumu iptal edildi.
- For the first time in its 258-year history, the parade was canceled due to the health risks of large crowds.
- Geçit töreni büyük kalabalıkların sağlık riskleri nedeniyle 258 yıllık tarihinde ilk kez iptal edildi.
- Our flight was canceled.
- Uçuşumuz iptal edildi.
- Many flights have been canceled because of the storm.
- Fırtına yüzünden birçok uçuş iptal edildi.
- The class was canceled due to the storm.
- Fırtına yüzünden ders iptal edildi.
- The game will probably be canceled.
- Oyun muhtemelen iptal edilecek.
- Many flights were canceled because of the typhoon.
- Tayfun yüzünden birçok uçuş iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the typhoon.
- Tayfun nedeniyle görüşme iptal edildi.
- Shore leave has been canceled.
- Kara izinleri iptal edildi.
- The room I booked for you for the meeting on March 23 has been canceled.
- Sizin için 23 Mart'taki toplantı için ayırttığım oda iptal edildi.
- The picnic was canceled because of rain.
- Piknik yağmur nedeniyle iptal edildi.
- School was canceled because of the storm.
- Fırtına yüzünden okul iptal edildi.
- The function was canceled.
- İşlev iptal edildi.
- Tom's favorite TV show has been canceled.
- Tom'un favori TV programı iptal edildi.
- If it should rain tomorrow, the excursion will be canceled.
- Yarın yağmur yağarsa gezi iptal edilecek.
- The game was canceled because of heavy rain.
- Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi.
- Your order has been canceled.
- Siparişiniz iptal edildi.
- The flight was canceled.
- Uçuş iptal edildi.
- The party has been canceled due to a lack of interest.
- İlgisizlik nedeniyle parti iptal edildi.
- Many flights were canceled, owing to the typhoon.
- Tayfun nedeniyle birçok uçuş iptal edildi.
- The trip was canceled because of the terrible storm.
- Berbat fırtına nedeniyle, seyahat iptal edildi.
- The class was canceled due to the storm.
- Ders fırtına nedeniyle iptal edildi.
- Vacations are being canceled.
- Tatiller iptal ediliyor.
- I thought the meeting had been canceled.
- Toplantının iptal edildiğini sanıyordum.
- Unfortunately, we must inform you that the trip was canceled.
- Maalesef, gezinin iptal edildiğini bildirmek zorundayız.
- Shore leave has been canceled.
- Kıyı izni iptal edildi.
- The game was canceled because of the heavy rain.
- Şiddetli yağmur yüzünden oyun iptal edildi.
- Our trip was canceled due to the heavy snow.
- Gezimiz yoğun kar yağışı nedeniyle iptal edildi.
- The flight was canceled because of the thick fog.
- Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.
- Thanks to the bad weather, the game was canceled.
- Kötü hava koşulları yüzünden maç iptal edildi.
- I told Tom that today's meeting was canceled.
- Tom'a bugünkü toplantının iptal edildiğini söyledim.
- My class was canceled.
- Dersim iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the typhoon.
- Toplantı tayfun nedeniyle iptal edildi.
- Your flight's been canceled.
- Uçuşunuz iptal edildi.
- Thanks to the bad weather, the game was canceled.
- Kötü havadan dolayı oyun iptal edildi.
- The last flight for Osaka has been canceled.
- Osaka'ya son uçak iptal edildi.
- The trip was canceled because of a terrible storm.
- Gezi, korkunç bir fırtına nedeniyle iptal edildi.
- The meeting was canceled.
- Toplantı iptal edildi.
- My flight was canceled and I can't leave until tomorrow.
- Uçuşum iptal edildi ve yarına kadar gidemeyeceğim.
- Tom's leave was canceled.
- Tom'un izni iptal edildi.
- Our trip was canceled due to the heavy snow.
- Yolculuğumuz yoğun kar nedeniyle iptal edildi.
- Tom's favorite TV show was canceled.
- Tom'un favori televizyon programı iptal edildi.
- Tom doesn't know why the picnic was canceled.
- Tom pikniğin neden iptal edildiğini bilmiyor.
- The meeting was canceled because of the rain.
- Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The parliamentary session was canceled.
- Parlamento oturumu iptal edildi.
- My favorite TV show's been canceled.
- En sevdiğim TV programı iptal edildi.
- Your flight was canceled.
- Uçuşunuz iptal edildi.
- The party for Tom has been canceled.
- Tom'un partisi iptal edildi.
- The trip was canceled because of the terrible storm.
- Şiddetli fırtına sebebiyle gezi iptal edildi.
- Many flights were canceled because of the typhoon.
- Tayfun nedeniyle birçok uçuş iptal edildi.
- School was canceled because of snow.
- Kar yüzünden okul iptal edildi.
- Today's meeting has been canceled.
- Bugünkü toplantı iptal edildi.
- I had to take a bus from Boston because all the flights had been canceled.
- Tüm uçuşlar iptal edildiği için Boston'dan bir otobüse binmek zorunda kaldım.
- It was canceled.
- İptal edildi.
- The game will probably be canceled.
- Maç muhtemelen iptal edilecek.
- The meeting was canceled because of the rain.
- Toplantı yağmur nedeniyle iptal edildi.
- My business trip was canceled.
- İş gezim iptal edildi.
- The party for Tom has been canceled.
- Tom için yapılan parti iptal edildi.
- Several flights have been canceled.
- Birkaç uçuş iptal edildi.
- My flight was canceled and I can't leave until tomorrow.
- Uçuşum iptal edildi ve yarına kadar yola çıkamam.
- The trip was canceled because of the terrible storm.
- Şiddetli fırtına sebebiyle, seyahat iptal edildi.
- I thought the meeting had been canceled.
- Toplantının iptal edildiğini düşündüm.
- My class was canceled.
- Benim dersim iptal edildi.
- The game was canceled at the last minute.
- Maç son dakikada iptal edildi.
- School was canceled because of the storm.
- Okul fırtına nedeniyle iptal edildi.
- Tom probably doesn't know why the picnic was canceled.
- Tom muhtemelen pikniğin neden iptal edildiğini bilmiyordur.
- I had to take a bus from Boston because all the flights had been canceled.
- Boston'dan otobüse binmek zorunda kaldım çünkü tüm uçuşlar iptal edilmişti.
- The game was canceled due to rain.
- Maç yağmur yüzünden iptal edildi.
- The flight was canceled because of the thick fog.
- Uçuş yoğun sis yüzünden iptal edildi.
- Tom's flight was canceled.
- Tom'un uçuşu iptal edildi.
- The game was canceled because of the heavy rain.
- Maç, şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.
- Tom's favorite TV show has been canceled.
- Tom'un en sevdiği TV programı iptal edildi.
- For the first time in its 258-year history, the parade was canceled due to the health risks of large crowds.
- Geçit töreni 258 yıllık tarihinde ilk kez büyük kalabalıkların sağlık riskleri nedeniyle iptal edildi.
- The game was canceled due to rain.
- Yağmur yüzünden oyun iptal edildi.
- Tom said he didn't know why the picnic was canceled.
- Tom pikniğin neden iptal edildiğini bilmediğini söyledi.
- The teacher announced that Arabic Level 5 has been canceled for this term.
- Öğretmen Arapça Seviye 5'in bu dönem için iptal edildiğini duyurdu.
- The meeting has been canceled.
- Toplantı iptal edildi.
- It was canceled.
- İptal edilmişti.
Show More (94)
|
|
- If it should rain tomorrow, the excursion will be canceled.
- Yarın yağmur yağarsa, gezi iptal olur.
- My business trip was canceled.
- İş gezim iptal oldu.
- Unfortunately, we must inform you that the trip was canceled.
- Ne yazık ki, gezinin iptal olduğunu size bildirmeliyim.
- The flight was canceled.
- Uçuş iptal oldu.
- Our flight was canceled.
- Uçuşumuz iptal oldu.
- If it rains tomorrow, the excursion will be canceled.
- Yarın yağmur yağarsa, gezi iptal olacak.
- Someone should tell Tom that the meeting was canceled.
- Birisi Tom'a toplantının iptal olduğunu söylemeli.
- I hope today's ball game won't be canceled.
- Umarım bugünkü maç iptal olmaz.
- My flight was canceled.
- Uçuşum iptal oldu.
- I told Tom that today's meeting was canceled.
- Tom'a bugünkü toplantının iptal olduğunu söyledim.
- The trip was canceled because of a terrible storm.
- Korkunç bir fırtına yüzünden yolculuk iptal oldu.
Show More (8)
|
