|
- I was caught completely off guard.
- Tamamen hazırlıksız yakalandım.
- They were caught smoking.
- Onlar sigara içerken yakalandı.
- Tom has already been caught.
- Tom çoktan yakalandı.
- She was caught with her pants down.
- Pantolonu inik yakalandı.
- Tom was fired after being caught playing Tetris at work.
- Tom işte tetris oynarken yakalandıktan sonra işten kovuldu.
- Whoever stole the money should be caught, made to pay it back, and go to jail.
- Parayı kim çaldıysa yakalanmalı, onu geri ödemeli ve hapse girmeli.
- Sami tried to escape but he was caught immediately.
- Sami kaçmaya çalıştı ama hemen yakalandı.
- Tom won't allow himself to be caught.
- Tom yakalanmasına izin vermeyecek.
- Tom was caught cheating on a test and got expelled from school.
- Tom sınavda kopya çekerken yakalandı ve okuldan atıldı.
- I was caught in a shower on my way home yesterday evening.
- Dün akşam eve dönerken sağanak yağışa yakalandım.
- Tom was caught in a stolen car.
- Tom çalıntı bir arabayla yakalandı.
- According to an old Christmas custom, if a woman is caught standing under hanging mistletoe, a man may kiss her.
- Eski bir Noel geleneğine göre, bir kadın asılı ökseotunun altında dururken yakalanırsa, bir erkek onu öpebilir.
- Is there any risk of being caught by the police?
- Polis tarafından yakalanma riski var mı?
- She fled for fear of being caught.
- Yakalanmaktan korktuğu için kaçtı.
- The bird that sings in the morning is caught by the cat in the evening.
- Sabah öten kuş, akşam kedi tarafından yakalanır.
- I'm glad the burglars were caught.
- Hırsızların yakalanmasına sevindim.
- Tom was caught in a lie.
- Tom yalan söylerken yakalandı.
- The escaped prisoner hasn't been caught.
- Kaçan tutuklu yakalanmadı.
- I was caught in a traffic jam.
- Trafik sıkışıklığına yakalandım.
- We were caught in a shower on the way to school.
- Okula gidiyorken sağanak yağmura yakalandık.
- We were caught in a shower on our way home from school.
- Okuldan eve dönerken duşta yakalandık.
- I was caught in a shower.
- Ben, yağmura yakalandım.
- Tom was caught stealing toilet paper from a public restroom.
- Tom umumi bir tuvaletten tuvalet kağıdı çalarken yakalandı.
- Jim was caught cheating in the examination.
- Jim sınavda kopya çekerken yakalandı.
- Tom was caught in an embarrassing situation.
- Tom utanç verici bir durumda yakalandı.
- They've been caught.
- Yakalandılar.
- He ran the risk of being caught and imprisoned.
- Yakalanma ve hapsedilme riskini göze aldı.
- How did the thief manage to avoid being caught?
- Hırsız yakalanmaktan nasıl kurtuldu?
- Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
- He was caught stealing apples.
- O elma çalarken yakalandı.
- We were caught in a storm.
- Bir fırtınaya yakalandık.
- Tom was caught.
- Tom yakalandı.
- Tom is likely going to be caught.
- Tom büyük ihtimalle yakalanacak.
- Tom was caught selling drugs to teenagers.
- Tom gençlere uyuşturucu satarken yakalandı.
- I was caught completely off guard.
- Tamamen hazırlıksız yakalanmıştım.
- Tom was caught driving a stolen car.
- Tom çalıntı bir araba kullanırken yakalandı.
- They were caught in an embarrassing situation.
- Utanç verici bir durumda yakalandılar.
- Tom has been caught cheating again.
- Tom yine aldatırken yakalandı.
- Tom was caught stealing.
- Tom çalarken yakalandı.
- On my way home from school yesterday, I was caught in a shower.
- Dün okuldan eve dönerken sağanağa yakalandım.
- Tom was caught completely off-guard.
- Tom tamamen hazırlıksız yakalandı.
- The thief was caught in the act.
- Hırsız suçüstü yakalandı.
- Tom was caught in a shower on his way home from work.
- Tom işten eve giderken bir sağanağa yakalandı.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce aldatırken yakalanmıştı.
- Tom was caught buying cocaine.
- Tom kokain satın alırken yakalandı.
- I don't want to be caught.
- Yakalanmak istemiyorum.
- I'm glad the burglars were caught.
- Hırsızların yakalandığına sevindim.
- We were caught in a snowstorm.
- Bir kar fırtınasına yakalandık.
- Sami was caught in 2006.
- Sami 2006'da yakalandı.
- Yesterday I was caught in a shower on my way home.
- Dün eve giderken bir sağanağa yakalandım.
- Tom was caught shoplifting.
- Tom hırsızlık yaparken yakalandı.
- They were caught in a blizzard.
- Onlar bir kar fırtınasına yakalandılar.
- Jason was caught in the rain and ruined his new suit.
- Jason yağmura yakalanmış ve yeni takımını mahvetmişti.
- The robbery was caught on a security camera.
- Soygun güvenlik kamerasına yakalandı.
- The fence was caught with the stolen goods.
- Hırsız çalıntı mallarla yakalandı.
- The escaped prisoner hasn't yet been caught.
- Kaçan tutuklu henüz yakalanmadı.
- Tom was caught harboring a fugitive.
- Tom bir kaçağa yataklık ederken yakalandı.
- I was caught in the rain.
- Yağmura yakalandım.
- Tom was caught stealing a car.
- Tom bir araba çalarken yakalandı.
- The enemy is caught like a mouse in a trap.
- Düşman tuzağa düşmüş bir fare gibi yakalandı.
- The enemy is caught like a mouse in a trap.
- Düşman tuzaktaki bir fare gibi yakalandı.
- Jack was caught for setting fire to the house.
- Jack, evi yakmaktan yakalandı.
- I was caught in a shower while I was jogging.
- Koşarken sağanak yağmura yakalandım.
- Sami's killer was caught.
- Sami'nin katili yakalandı.
- She was caught trying to burn the office down.
- O, büroyu yakmaya çalışırken yakalandı.
- They were caught in friendly fire.
- Dost ateşine yakalandılar.
- Tom was caught driving without a license.
- Tom ehliyetsiz araba sürerken yakalandı.
- Tom was caught completely off guard.
- Tom tamamen hazırlıksız yakalandı.
- If you are caught cheating, you'll be expelled from school.
- Kopya çekerken yakalanırsanız, okuldan atılırsınız.
- Tom is likely going to be caught.
- Tom muhtemelen yakalanacak.
- Sami was caught at a hospital pretending to be a doctor.
- Sami bir hastanede doktor numarası yaparken yakalandı.
- I was caught in a shower on my way home yesterday evening.
- Dün akşam eve giderken bir sağanağa yakalandım.
- I knew Tom would be caught.
- Tom'un yakalanacağını biliyordum.
- I was caught in a shower and was drenched to the skin.
- Bir sağanağa yakalandım ve sırılsıklam oldum.
- The politician was caught on camera kissing a woman who is not his wife.
- Politikacı eşi olmayan bir kadını öperken kameraya yakalandı.
- I imagine that Tom will eventually be caught and put in prison.
- Sanırım sonunda Tom yakalanacak ve hapishaneye konulacak.
- We were caught in a shower on our way home from school.
- Biz okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandık.
- I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalandım.
- Tom was caught stealing apples.
- Tom elma çalarken yakalandı.
- If you are caught cheating, you'll be expelled from school.
- Kopya çekerken yakalanırsanız okuldan atılacaksınız.
- He was caught with his pants down.
- Pantolonu inik yakalandı.
- Tom has been caught cheating again.
- Tom yine hile yaparken yakalandı.
- If you leave now, I'm sure you'll be caught in a traffic jam.
- Eğer şimdi gidersen, bir trafik sıkışıklığına yakalanacağına eminim.
- I didn't plan on being caught.
- Ben yakalanmayı planlamadım.
- The person who planted the bomb hasn't been caught.
- Bombayı yerleştiren kişi henüz yakalanmadı.
- He was caught cheating on the exam and was expelled from school.
- Sınavda kopya çekerken yakalandı ve okuldan atıldı.
- He was caught cheating in the exam.
- Sınavda kopya çekerken yakalandı.
- A baby rabbit had been caught in a trap.
- Yavru bir tavşan tuzağa yakalanmıştı.
- I was caught in a shower on my way to the station.
- İstasyona giderken bir sağanağa yakalandım.
- Tom hasn't yet been caught.
- Tom henüz yakalanmadı.
- Tom was caught by the police.
- Tom polis tarafından yakalandı.
- These poachers must be caught.
- Bu kaçak avcılar yakalanmalı.
- While waiting for bus, I was caught in a shower.
- Otobüs beklerken, bir sağanağa yakalandım.
- The escaped prisoner hasn't been caught yet.
- Kaçan mahkum henüz yakalanmadı.
- The robbery was caught on a security camera.
- Soygun, güvenlik kamerasına yakalandı.
- Tom was caught in a stolen car.
- Tom çalıntı bir arabada yakalandı.
- He was caught in the act of pickpocketing.
- O, yankesicilik eyleminde yakalandı.
- Tom was caught in the rain and his new suit got ruined.
- Tom yağmura yakalandı ve yeni takım elbisesi mahvoldu.
- They've been caught.
- Onlar yakalandı.
- Tom was caught.
- Tom yakalanmıştı.
- They were caught in a blizzard.
- Kar fırtınasına yakalandılar.
- He knows how to break the law without being caught.
- O, yakalanmadan nasıl suç işleyeceğini biliyor.
- Is there any risk of being caught by the police?
- Polis tarafından yakalanma riski var mıdır?
- He was caught in an ambush.
- Bir pusuya yakalandı.
- He was caught cheating on the exam and was expelled from school.
- Sınavda kopya çekerken yakalanıp okuldan atıldı.
- Tom was caught stealing.
- Tom hırsızlık yaparken yakalandı.
- Is it true that Tom was caught stealing from little kids?
- Tom'un küçük çocuklardan bir şeyler çalarken yakalandığı doğru mu?
- Tom was fired after being caught playing Tetris at work.
- Tom iş yerinde Tetris oynarken yakalanmasının ardından kovuldu.
- Tom was caught stealing apples from his neighbor's tree.
- Tom komşusunun ağacından elma çalarken yakalandı.
- Sami was caught.
- Sami yakalandı.
- I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- On my way home from school yesterday, I was caught in a shower.
- Dün okuldan eve gelirken bir sağanağa yakalandım.
- He was caught in the middle.
- O, ortada yakalandı.
- I had not gone very far when I was caught in a shower.
- Sağanağa yakalandığımda çok uzağa gitmemiştim.
- I'm sorry we're late, but we were caught up in the five o'clock traffic.
- Geç kaldığımız için üzgünüm ama saat beş trafiğine yakalandık.
- We had better hurry or we'll be caught in the storm before we reach the camping site.
- Acele etsek iyi olur yoksa kamp alanına varmadan fırtınaya yakalanacağız.
- I didn't plan on being caught.
- Yakalanmayı planlamamıştım.
- Tom was caught in the rain and his new suit got ruined.
- Tom yağmura yakalandı ve yeni takımı mahvoldu.
- Tom was caught completely off guard.
- Tom tamamen hazırlıksız yakalanmıştı.
- The person who planted the bomb hasn't been caught.
- Bombayı koyan kişi yakalanmadı.
- A fox was caught in the snare.
- Bir tilki tuzağa yakalandı.
- Tom was caught lying.
- Tom yalan söylerken yakalandı.
- Tom was caught cheating on a test and got expelled from school.
- Tom, sınavda kopya çekerken yakalandı ve okuldan uzaklaştırıldı.
- I didn't want to be caught.
- Yakalanmak istemedim.
- I was caught in a shower on my way home from school.
- Okuldan eve giderken bir sağanak yağmura yakalandım.
- I was caught in a shower on my way home yesterday.
- Dün eve giderken bir sağanağa yakalandım.
- He was caught by an undercover police officer.
- O bir sivil polis memuru tarafından yakalandı.
- We were caught in a snowstorm.
- Kar fırtınasına yakalandık.
- He was caught cheating on the exam and got called on the carpet.
- Sınavda kopya çekerken yakalandı ve fırçayı yedi.
- Koji was caught in a shower on his way home.
- Koji eve giderken sağanağa yakalandı.
- I knew you'd be caught.
- Yakalanacağını biliyordum.
- The politician was caught on camera kissing a woman who is not his wife.
- Politikacı, karısı olmayan bir kadını öperken kameralara yakalanmış.
- Tom was caught buying cocaine.
- Tom kokain alırken yakalandı.
- James was caught in a shower.
- James bir sağanağa yakalandı.
- Tom was caught driving without a license.
- Tom ehliyetsiz araba kullanırken yakalandı.
- If you leave now, I'm sure you'll be caught in a traffic jam.
- Şimdi gidersen, trafik sıkışıklığına yakalanacağından eminim.
- I was caught in the rush hour.
- Yoğun saate yakalandım.
- Mary was caught shoplifting.
- Mary hırsızlık yaparken yakalandı.
- He ran away so he wouldn't be caught.
- Yakalanmamak için kaçtı.
- They were caught smoking.
- Sigara içerken yakalandılar.
- Tom was caught and killed by mercenaries.
- Tom paralı askerler tarafından yakalandı ve öldürüldü.
- We were caught in a shower on the way to school.
- Biz okula giderken bir sağanağa yakalandık.
- Tom was caught stealing toilet paper from a public restroom.
- Tom umumi tuvaletten tuvalet kâğıdı çalarken yakalandı.
- I was caught in a traffic jam.
- Ben bir trafik sıkışıklığına yakalandım.
- Tom was caught sneaking out of the room.
- Tom, odadan sinsice çıkarken yakalandı.
- Tom was caught speeding.
- Tom hız yaparken yakalandı.
- I was caught speeding yesterday.
- Dün hız yaparken yakalandım.
- Jack was caught for setting fire to the house.
- Jack, evi ateşe vermekten yakalandı.
- I was caught in a shower on my way home yesterday.
- Dün eve dönerken sağanak yağmura yakalandım.
- He was caught in the act of stealing.
- Hırsızlık yaparken yakalandı.
- Tom was caught cheating on a test.
- Tom testte kopya çekerken yakalandı.
- Tom was caught stealing a car.
- Tom araba çalarken yakalandı.
- I imagine that Tom will eventually be caught and put in prison.
- Tom'un sonunda yakalanacağını ve hapse atılacağını hayal ediyorum.
- He was caught stealing apples.
- Elma çalarken yakalandı.
- He was caught sneaking out of the room.
- Odadan gizlice çıkarken yakalandı.
- We were caught in a storm.
- Biz bir fırtınaya yakalandık.
- Tom was caught hot-wiring a car.
- Tom bir arabaya düz kontak yaparken yakalandı.
- I was caught in shower on my way home.
- Evime giderken sağanağa yakalandım.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce ihanet ederken yakalandı.
- Tom was caught driving a stolen car.
- Tom çalıntı bir arabayı sürerken yakalandı.
- The impostor has been caught.
- Dolandırıcı yakalandı.
- I was caught in traffic.
- Trafiğe yakalandım.
- Mary was caught completely off guard.
- Mary tamamen hazırlıksız yakalandı.
- He was caught by the police.
- O, polis tarafından yakalandı.
- Tom was caught cheating on an exam.
- Tom sınavda kopya çekerken yakalandı.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce de hile yaparken yakalandı.
- Tom was caught in the crossfire.
- Tom çapraz ateşe yakalandı.
- Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.
- Çiçeklikteki çiçekleri toplamaya gitme, yoksa yakalanırsın.
- The escaped prisoner hasn't been caught yet.
- Kaçan mahkûm henüz yakalanmadı.
- Tom was caught trying to steal jewelry.
- Tom mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
- Tom has been caught cheating before.
- Tom daha önce hile yaparken yakalanmıştı.
- Tom was caught cheating on the exam and was expelled from school.
- Tom sınavda kopya çekerken yakalandı ve okuldan atıldı.
- She fled for fear of being caught.
- O yakalanma korkusuyla kaçtı.
- We lost our way, and what was worse, we were caught in a shower.
- Yolumuzu kaybettik ve daha da kötüsü, sağanak yağışa yakalandık.
- We were caught in a shower.
- Sağanak yağışa yakalandık.
- Tom won't allow himself to be caught.
- Tom yakalanmasına izin vermeyecektir.
- I was caught in a shower on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalandım.
- Ten students were caught cheating.
- On öğrenci kopya çekerken yakalandı.
- The fence was caught with the stolen goods.
- Çalıntı mal satıcısı çalıntı mallarla yakalandı.
- The criminal has not been caught yet.
- Suçlu henüz yakalanmadı.
- Tom was caught joyriding in a stolen vehicle.
- Tom çalıntı bir araçla gezerken yakalandı.
- Yesterday I was caught in a shower.
- Dün bir sağanağa yakalandım.
- Tom was caught in a lie.
- Tom, yalan söylerken yakalandı.
- On my way home from school, I was caught in a shower and got wet to the skin.
- Okuldan eve giderken bir sağanağa yakalandım ve iliklerime kadar ıslandım.
- We were caught in a traffic jam on the way.
- Yolda bir trafik sıkışıklığına yakalandık.
- He was caught in the act of pickpocketing.
- Yankesicilik yaparken yakalandı.
- We were caught in a shower and got wet to the skin.
- Biz bir sağanağa yakalandık ve iliklerimize kadar ıslandık.
- A bird was caught by a cat.
- Bir kuş, bir kedi tarafından yakalandı.
- He was caught cheating on the exam and got called on the carpet.
- O, sınavda kopya çekerken yakalandı ve ona fırça atıldı.
- Tom was caught cheating on a test.
- Tom sınavda kopya çekerken yakalandı.
- Tom has been caught.
- Tom yakalandı.
- Toronto's mayor was caught on tape smoking crack.
- Toronto'nun belediye başkanı kokain içerken kameralara yakalandı.
- The impostor has been caught.
- Sahtekar yakalandı.
- She was caught trying to burn the office down.
- Ofisi yakmaya çalışırken yakalandı.
- Tom avoided being caught.
- Tom yakalanmaktan kurtuldu.
- He was caught reading a comic book in class.
- Sınıfta çizgi roman okurken yakalandı.
- The escaped prisoner hasn't been caught.
- Kaçan mahkum henüz yakalanmadı.
- He ran the risk of being caught and imprisoned.
- Yakalanma ve tutuklanma riskini göze aldı.
- He was caught by the police.
- Polis tarafından yakalandı.
- We had not gone far before we were caught in a shower.
- Sağanağa yakalandığımızda pek uzaklaşmamıştık.
- Tom won't be caught.
- Tom yakalanmayacak.
- We were caught in a shower.
- Biz bir sağanağa yakalandık.
- The escaped prisoner hasn't yet been caught.
- Kaçan mahkum henüz yakalanmadı.
- We lost our way, and what was worse, we were caught in a shower.
- Biz yolumuzu kaybettik, daha da kötüsü yağmura yakalandık.
- He was caught trying to avoid getting arrested.
- Tutuklanmaktan kaçmaya çalışırken yakalandı.
- We had better hurry or we'll be caught in the storm before we reach the camping site.
- Acele etsek iyi olur yoksa biz kamp alanına ulaşmadan önce fırtınaya yakalanırız.
- Not knowing what to expect, Tom was caught off guard.
- Ne beklediğini bilmediğinden, Tom gafil yakalandı.
- Three students were caught cheating.
- Üç öğrenci kopya çekerken yakalandı.
- Tom was caught in a shower on his way home from work.
- Tom işten eve dönerken sağanak yağmura yakalandı.
- Tom was caught at the crossfire.
- Tom çapraz ateşe yakalandı.
- Jason was caught in the rain and ruined his new suit.
- Jason yağmura yakalandı ve yeni takım elbisesini mahvetti.
- Tom avoided being caught.
- Tom yakalanmaktan kaçındı.
- Sami was caught at a hospital pretending to be a doctor.
- Sami bir hastanede doktor gibi davranırken yakalandı.
- He knows how to break the law without being caught.
- Yakalanmadan kanunları nasıl çiğneyeceğini biliyor.
- Tom was caught sneaking out of the room.
- Tom odadan gizlice çıkarken yakalandı.
- We were caught in a traffic jam on the way.
- Yolda trafik sıkışıklığına yakalandık.
- According to an old Christmas custom, if a woman is caught standing under hanging mistletoe, a man may kiss her.
- Eski bir Noel geleneğine göre, eğer bir kadın dikilen ökseotunun altında dururken yakalanırsa, bir adam onu öpebilir.
Show More (214)
|