1 |
be employed |
işe alınmak |
v. |
|
- Tom is employed as an animal trainer.
- Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.
- Six people applied for the job, but none of them were employed.
- Altı kişi işe başvurdu ama onlardan hiçbiri işe alınmadı.
- To be employed, you must fill out an application.
- İşe alınmak için bir başvuru formu doldurmalısın.
- Linda was employed as a flight attendant.
- Linda uçuş görevlisi olarak işe alındı.
- To be employed, you must fill out an application.
- İşe alınmak için bir başvuru formu doldurmalısınız.
- Six people applied for the job, but none of them were employed.
- İş için altı kişi başvurdu ama hiçbiri işe alınmadı.
Show More (3)
|
2 |
be employed |
istihdam edilmek |
v. |
|
- Maria knows everything there is to know about dairying, having been employed in the field for over 35 years.
- Maria, 35 yılı aşkın bir süredir arazide istihdam edildiği için, sütçülük hakkında her şeyi bilir.
- The law now requires women to be employed on equal terms with men.
- Yasalar artık kadınların erkeklerle eşit şartlarda istihdam edilmesini gerektiriyor.
- She is employed in a trading company.
- Bir ticaret şirketinde istihdam edildi.
Show More (0)
|
3 |
be employed |
çalıştırılmak |
v. |
|
- Women are employed at a lower salary than men.
- Kadınlar erkeklerden daha düşük bir maaşla çalıştırılırlar.
- Women are employed at a lower salary than men.
- Kadınlar erkeklerden daha düşük maaşla çalıştırılır.
Show More (-1)
|