be known - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
be known tanınmak v.
  • This pianist is known for his virtuosity.
  • Bu piyanist virtüözlüğüyle tanınır.
  • That pianist is known for his technique.
  • O piyanist, tekniğiyle tanınıyor.
  • Compared to Snoopy, Charlie Brown is not well known at all in Japan.
  • Snoopy ile karşılaştırıldığında, Charlie Brown Japonya'da hiç tanınmıyor.
Show More (70)
be known bilinmek v.
  • There are things that should not be known before twenty.
  • Yirmiden önce bilinmemesi gereken şeyler vardır.
  • Very little is known about this dangerous phenomenon.
  • Bu tehlikeli fenomen hakkında çok az şey biliniyor.
  • It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.
  • Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zorlu giriş sınavlarına girmek zorunda oldukları tüm dünyada bilinmektedir.
Show More (46)