|
- It's rare to find employees who are punctual.
- Dakik olan çalışanları bulmak nadirdir.
- She was advised by him to be punctual.
- Onun tarafından dakik olması tavsiye edildi.
- Tom told Mary that he'd be punctual.
- Tom, Mary'ye dakik olacağını söyledi.
- We can depend on Tom to be punctual.
- Tom'un dakik olacağına güvenebiliriz.
- He takes pride in being punctual.
- Dakik olmaktan gurur duyar.
- He takes pride in being punctual.
- O dakik olmaktan gurur duyar.
- Tom thinks Mary will be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olacağını düşünüyor.
- My father scolded me for not being punctual.
- Babam dakik olmadığım için beni azarladı.
- I'm sure Tom will be punctual.
- Tom'un dakik olacağına eminim.
- Tom told Mary to be punctual.
- Tom, Mary'ye dakik olmasını söyledi.
- Tom thinks Mary will be punctual.
- Tom Mary'nin dakik olacağını düşünüyor.
- You'll be punctual, won't you?
- Dakik olacaksın, değil mi?
- Tom doesn't think Mary will be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olacağını düşünmüyor.
- I'm pretty sure Tom will be punctual.
- Tom'un dakik olacağından eminim.
- I expect you to be punctual.
- Dakik olmanı bekliyorum.
- I didn't think Tom would be punctual.
- Tom'un dakik olacağını düşünmemiştim.
- Tom said he thought Mary would be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olacağını düşündüğünü söyledi.
- Tom will probably be punctual.
- Tom muhtemelen dakik olacaktır.
- I didn't think Tom would be punctual.
- Tom'un dakik olduğunu düşünmedim.
- I'm sure Tom will be punctual.
- Tom'un dakik olacağından eminim.
- I told Tom to be punctual.
- Tom'a dakik olmasını söyledim.
- He laid stress on the importance of being punctual.
- Dakik olmanın önemine vurgu yaptı.
- Tom didn't think Mary would be punctual.
- Tom Mary'nin dakik olacağını düşünmedi.
- Tom will probably be punctual.
- Tom muhtemelen dakik olacak.
- She advised him to be punctual.
- Dakik olmasını tavsiye etti.
- From now on, I promise to be punctual.
- Şu andan itibaren, dakik olmaya söz veriyorum.
- I always try to be punctual.
- Her zaman dakik olmaya çalışırım.
- Tom won't likely be punctual.
- Tom muhtemelen dakik olmayacak.
- Tom has never been punctual.
- Tom hiçbir zaman dakik olmadı.
- Tom will likely be punctual.
- Tom muhtemelen dakik olacak.
- Tom thought Mary would be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olacağını düşündü.
- I told Tom he should be punctual.
- Tom'a dakik olması gerektiğini söyledim.
- Tom told Mary that he'd be punctual.
- Tom, Mary'e dakik olacağını söyledi.
- You can rely upon his being punctual.
- Dakik olacağına güvenebilirsiniz.
- Tom advised Mary to be punctual.
- Tom, Mary'ye dakik olmasını tavsiye etti.
- Tom is likely to be punctual.
- Tom muhtemelen dakik olacak.
- In the first place, you should be punctual.
- İlk olarak, dakik olmalısın.
- In the first place, you should be punctual.
- Evvela, dakik olmalısın.
- Tom told me that he thought Mary would be punctual.
- Tom bana Mary'nin dakik olacağını düşündüğünü söyledi.
- Tom thinks Mary won't be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olmayacağını düşünüyor.
- I think Tom won't be punctual.
- Bence Tom dakik olmayacak.
- You can't depend on him to be punctual.
- Dakik olması konusunda ona güvenemezsin.
- Mary said she thought Tom would be punctual.
- Mary, Tom'un dakik olacağını düşündüğünü söyledi.
- From now on, I promise to be punctual.
- Şu andan itibaren, dakik olacağıma söz veriyorum.
- Tom didn't think Mary would be punctual.
- Tom, Mary'nin dakik olacağını düşünmüyordu.
- I wonder if Tom will be punctual.
- Tom'un dakik olup olmayacağını merak ediyorum.
- You can rely upon his being punctual.
- Onun dakik olmasına güvenebilirsin.
- It is important that you should be punctual.
- Dakik olmanız çok önemli.
Show More (46)
|