The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
be starving (for something) |
açlıktan ölmek |
v. |
|
- Eat all the food on your plate because there are starving children in the world.
- Tabağınızdaki tüm yemeği yiyin çünkü dünyada açlıktan ölen çocuklar var.
- A lot of people are starving in the world.
- Dünyada pek çok insan açlıktan ölüyor.
- There is enough food in the world; people are starving because of politics.
- Dünyada yeterince yiyecek var; insanlar siyaset yüzünden açlıktan ölüyor.
- The cattle are starving.
- Sığırlar açlıktan ölüyor.
- Tom and Mary are starving.
- Tom ve Mary açlıktan ölüyor.
- I was starving when I got home.
- Eve geldiğimde açlıktan ölüyordum.
- The man is starving.
- Adam açlıktan ölüyor.
- Tom said he was starving.
- Tom açlıktan öldüğünü söyledi.
- He had to commit crime because he was starving.
- Açlıktan ölmek üzere olduğu için suç işlemek zorunda kaldı.
- He didn't like to ask for help even if he was starving.
- Açlıktan ölse bile yardım istemeyi sevmezdi.
- He had to commit crime because he was starving.
- Suç işlemek zorundaydı çünkü açlıktan ölüyordu.
- Tom was starving.
- Tom açlıktan ölüyordu.
- Tom is starving.
- Tom açlıktan ölüyor.
- I was starving.
- Açlıktan ölüyordum.
- You must be starving.
- Açlıktan ölüyor olmalısın.
- I am starving because I didn't have breakfast.
- Açlıktan ölüyorum çünkü kahvaltı yapmadım.
- I am starving because I didn't have breakfast.
- Kahvaltı yapmadığım için açlıktan ölüyorum.
- People were starving.
- İnsanlar açlıktan ölüyordu.
- There are starving children in Africa.
- Afrika'da açlıktan ölen çocuklar var.
- A lot of people are starving in the world.
- Dünyada birçok insan açlıktan ölüyor.
- Tom and Mary are starving.
- Tom ve Mary açlıktan ölüyorlar.
Show More (18)
|