|
- It'll never be the same.
- Bu asla aynı olmayacak.
- Christmas won't be the same without you.
- Noel sensiz aynı olmayacak.
- She thought that our watches were the same.
- O, saatlerimizin aynı olduğunu düşündü,
- I can only wonder if this is the same for everyone else.
- Bu durumun herkes için aynı olup olmadığını merak ediyorum.
- It won't be the same.
- Aynı olmayacak.
- The neighborhood won't be the same without Tom.
- Mahalle Tom'suz aynı olmayacak.
- No matter how hard you try, the result will be the same.
- Ne kadar uğraşırsan uğraş, sonuç aynı olacak.
- Tom may never be the same again.
- Tom bir daha asla aynı olmayabilir.
- The Christmas party won't be the same this year without Tom.
- Noel partisi Tom olmadan bu yıl aynı olmayacak.
- Nothing will be the same.
- Hiçbir şey aynı olmayacak.
- It won't be the same without you.
- Sensiz aynı olmayacak.
- Whether he comes or not, the result will be the same.
- Gelse de gelmese de sonuç aynı olacak.
- I hate it when women say that all men are the same.
- Kadınların bütün erkeklerin aynı olduğunu söylemesinden nefret ediyorum.
- Consequences will never be the same!
- Sonuçlar asla aynı olmayacak!
- Whether he comes or not, the result will be the same.
- O gelse de gelmese de sonuç aynı olacak.
- It's not going to be the same.
- Aynı olmayacak.
- They say that no two snowflakes are the same.
- İki kar tanesinin aynı olmadığını söylerler.
- They say that no two snowflakes are the same.
- Onlar iki kar tanesinin aynı olmadığını söylüyorlar.
- Things won't be the same around here after Tom leaves.
- Tom gittikten sonra buralarda gidişat aynı olmayacak.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
- Öğretmenimiz kendi düğününün diğer insanlarınkiyle aynı olmayacağını da söyledi; ne farkı olacağını sorduk ama söylemedi.
- It won't be the same here without you.
- Burası sensiz aynı olmayacak.
- No matter how hard you try, the result will be the same.
- Ne kadar uğraşırsan uğraş, sonuç aynı olacaktır.
- No matter how you do it, the results will be the same.
- Onu nasıl yaptığın önemli değil, sonuçlar aynı olacak.
- The Christmas party won't be the same this year without Tom.
- Noel partisi bu yıl Tom olmadan aynı olmayacak.
- Regardless what you may do, the outcome will still be the same.
- Ne yaparsan yap, sonuç yine aynı olacak.
- I wouldn't be the same without you.
- Sensiz aynı olmazdım.
- It won't be the same.
- Bu aynı olmayacak.
- In theory, theory and practice should be the same, but in practice, they're not.
- Teoride, teori ve pratik aynı olmalıdır ama uygulamada değildirler.
- She thought that our watches were the same.
- Saatlerimizin aynı olduğunu düşünüyordu.
- No matter how you do it, the results will be the same.
- Nasıl yaparsan yap, sonuç aynı olacak.
- I hate women who say that all men are the same.
- Ben bütün erkeklerin aynı olduğunu söyleyen kadınlardan nefret ediyorum.
- In theory, theory and practice should be the same, but in practice, they're not.
- Teoride, teori ve pratik aynı olmalı, ama pratikte değiller.
- I hate women who say that all men are the same.
- Bütün erkeklerin aynı olduğunu söyleyen kadınlardan nefret ediyorum.
Show More (30)
|
