|
- Being adrift, the area is unable to control its borders, and has been, certainly in the past, a safe haven for Al-Qaeda.
- Başıboş kalan bölge, sınırlarını kontrol edememektedir ve geçmişte El Kaide için güvenli bir sığınak olmuştur.
- With the constitution being drafted, these issues will have a new basis.
- Hazırlanmakta olan anayasa ile bu konular yeni bir zemine kavuşacaktır.
- The rules for implementation now being discussed are connected with this new Financial Regulation.
- Şu anda tartışılmakta olan uygulama kuralları bu yeni Mali Tüzük ile bağlantılıdır.
- We welcome the important step being taken today in the field of health and safety at work.
- İş sağlığı ve güvenliği alanında bugün atılmakta olan önemli adımı memnuniyetle karşılıyoruz.
- I can consent to this being evaluated as well and that we look at what must happen on the basis of the outcome.
- Bunun da değerlendirilmesini ve sonuca göre ne olması gerektiğine bakılmasını kabul edebilirim.
- Please stop being so unpleasant and pouring cold water on everything.
- Lütfen bu kadar tatsız olmayı ve her şeyin üzerine soğuk su dökmeyi bırakın.
- You are of course aware that we, being the second arm of the budgetary authority, also have a part to play in all this.
- Bütçe otoritesinin ikinci kolu olarak bizim de bu konuda bir rolümüz olduğunun elbette farkındasınız.
- In this respect, the coming into being of the constitution will be crucial to the European citizens.
- Bu bağlamda, anayasanın yürürlüğe girmesi Avrupa vatandaşları için çok önemli olacaktır.
- Whilst being friendly towards America, we very definitely oppose the death penalty.
- Amerika'ya dost olmakla birlikte, idam cezasına kesinlikle karşıyız.
- If being a super power means being above the law, then we are clearly on the wrong track.
- Eğer süper güç olmak hukukun üstünde olmak anlamına geliyorsa, o zaman açıkça yanlış yoldayız demektir.
- I would like to thank them for being so willing to contribute.
- Katkıda bulunmaya bu kadar istekli oldukları için kendilerine teşekkür etmek isterim.
- Being a Member of one of these regions, Carinthia, I am disappointed.
- Bu bölgelerden biri olan Karintiya'nın bir üyesi olarak hayal kırıklığına uğradım.
- You can therefore see that practical measures are currently being taken.
- Dolayısıyla şu anda uygulamaya yönelik tedbirlerin alınmakta olduğunu görebilirsiniz.
- In other words, being an official does not exempt you from prosecution.
- Başka bir deyişle, resmi görevli olmanız sizi kovuşturmadan muaf tutmaz.
- Being Dutch sometimes has its drawbacks.
- Hollandalı olmanın bazen dezavantajları vardır.
- I can consent to this being evaluated as well and that we look at what must happen on the basis of the outcome.
- Bunun da değerlendirilmesine ve sonuca göre ne olması gerektiğine bakılmasına rıza gösterebilirim.
- Far from there being further increases in taxes, these should be reduced.
- Vergilerde daha fazla artış olması bir yana, bunların azaltılması gerekmektedir.
- The new regulations being proposed will be a significant step forward.
- Önerilen yeni düzenlemeler ileriye doğru atılmış önemli bir adım olacaktır.
- I regard the proposal as being both ambitious and satisfactory overall.
- Teklifin genel olarak hem iddialı hem de tatmin edici olduğunu düşünüyorum.
- Political stability in the Balkans remains for the time being a precarious matter.
- Balkanlar'da siyasi istikrar şimdilik istikrarsız bir konu olmaya devam ediyor.
- There being no speaker, I shall put the request to the vote.
- Konuşmacı olmadığı için talebi oylamaya sunacağım.
- A functioning internal market in services, far from being a reality, remains an objective to be achieved.
- Hizmetlerde işleyen bir iç pazar, gerçek olmaktan uzak, ulaşılması gereken bir hedef olmaya devam etmektedir.
- While being clear about the limits of our role, let me however make a number of points.
- Rolümüzün sınırları konusunda net olmakla birlikte, birkaç noktaya değinmeme izin verin.
- Do we accuse most of the last Democratic administration of being anti-American?
- Son Demokrat yönetimin çoğunu Amerikan karşıtı olmakla mı suçluyoruz?
- This being so, the report's recommendation that there should be no black lists or new databases is pure hypocrisy.
- Hal böyleyken, raporun kara liste ya da yeni veri tabanları olmaması yönündeki tavsiyesi tam bir ikiyüzlülüktür.
- The Reverend Owen seems to meet all the criteria for being an employee.
- Papaz Owen bir çalışan olmak için tüm kriterleri karşılıyor gibi görünüyor.
- Having a larger number of pet animals being moved around is not in the interests of animal welfare.
- Daha fazla sayıda evcil hayvanın dolaşımda olması hayvan refahının yararına değildir.
- Secondly, Europe cannot carry on indefinitely being a major prescriber and a bad payer.
- İkinci olarak, Avrupa sonsuza kadar büyük bir reçete yazıcısı ve kötü bir ödeyici olmaya devam edemez.
- We keep on being told that there is a European people.
- Bize sürekli olarak bir Avrupa halkı olduğu söyleniyor.
- In other words, being an official does not exempt you from prosecution.
- Başka bir deyişle resmi görevli olmak sizi kovuşturmadan muaf tutmaz.
- I wish to begin by congratulating the Swedish presidency on being very successful.
- İsveç dönem başkanlığını çok başarılı olduğu için tebrik ederek başlamak istiyorum.
- This gives us all an interest in this draft being passed quickly.
- Bu da hepimizin bu taslağın hızlı bir şekilde kabul edilmesinde çıkarı olduğunu gösteriyor.
- With the constitution being drafted, these issues will have a new basis.
- Hazırlanmakta olan anayasa ile birlikte bu konular yeni bir temele kavuşacaktır.
- I welcome that report as being most balanced and constructive.
- Bu raporu çok dengeli ve yapıcı olduğu için memnuniyetle karşılıyorum.
- Simply being generous or having good intentions is not enough.
- Sadece cömert olmak veya iyi niyetli olmak yeterli değildir.
- This being the first year of application, there is of course room for improvement.
- Uygulamanın ilk yılı olması nedeniyle, elbette iyileştirilmeye açık alanlar bulunmaktadır.
- Far from there being further increases in taxes, these should be reduced.
- Vergilerde daha fazla artış olması bir yana, bunlar azaltılmalıdır.
- The budget for 2002 now being debated is a moderate and disciplined one.
- Şu anda görüşülmekte olan 2002 bütçesi ılımlı ve disiplinli bir bütçedir.
- After all, ICT, being a horizontal technology, makes a huge contribution to innovation within all other disciplines.
- Sonuçta, yatay bir teknoloji olan ICT, diğer tüm disiplinlerdeki yeniliklere büyük katkı sağlamaktadır.
- We need to have a long memory when it comes to the demands being made in the ports.
- Limanlarda dile getirilen talepler söz konusu olduğunda uzun bir hafızaya sahip olmamız gerekiyor.
- You are of course aware that we, being the second arm of the budgetary authority, also have a part to play in all this.
- Elbette bütçe otoritesinin ikinci kolu olarak bizim de bu konuda bir rolümüz olduğunun farkındasınız.
- This Parliament then levelled criticism at the Commission for being too passive.
- Bu Parlamento daha sonra Komisyon'u çok pasif olmakla eleştirmiştir.
- I wanted to comment briefly on your remark about transport policy being discussed in the morning for once.
- Taşımacılık politikasının bir kez olsun sabah saatlerinde tartışılmasına ilişkin yorumunuza kısaca değinmek istiyorum.
- I regard the proposal as being both ambitious and satisfactory overall.
- Teklifin hem iddialı hem de genel olarak tatmin edici olduğunu düşünüyorum.
- Europe has decided to commit itself to being a confident society with a stake in the future.
- Avrupa, geleceğe güvenle bakan bir toplum olma taahhüdünde bulunmaya karar vermiştir.
- Unfortunately, circumstances prevent me from being in celebratory mood.
- Ne yazık ki koşullar kutlama havasında olmamı engelliyor.
- That might result in the NGOs being thrown out, which are the sole remaining source of information.
- Bu da geriye kalan tek bilgi kaynağı olan STK'ların devre dışı bırakılmasıyla sonuçlanabilir.
- Do we accuse a lot of Republicans today of being anti-American?
- Bugün pek çok Cumhuriyetçiyi Amerikan karşıtı olmakla suçluyor muyuz?
- This results in the same tools being cheap in one country and expensive in another.
- Bu da aynı araçların bir ülkede ucuz, diğerinde pahalı olması sonucunu doğurmaktadır.
- Sound democracy means being alert and not blind in one eye.
- Sağlam demokrasi uyanık olmak ve tek gözü kör olmamak demektir.
- That being the case, all I can tell you is that it is too soon.
- Durum böyleyken size söyleyebileceğim tek şey bunun için çok erken olduğu.
- That belief led to customs union, to its being proclaimed a candidate country, but not to democratisation.
- Bu inanç, gümrük birliğine ve aday ülke ilan edilmesine yol açmış, ancak demokratikleşmeye vesile olmamıştır.
- The tool now being created for this is too important and the resources used for its creation too invaluable.
- Bunun için şu anda yaratılmakta olan araç çok önemli ve yaratılması için kullanılan kaynaklar ise paha biçilemez.
- The situation being played out in Chechnya will have an effect that reaches well beyond that small Republic.
- Çeçenistan'da yaşanmakta olan durum, bu küçük Cumhuriyetin çok ötesine uzanan bir etkiye sahip olacaktır.
- Let us stop being hypocritical.
- İkiyüzlü olmayı bırakalım.
- Let us stop being so hypocritical.
- Bu kadar ikiyüzlü olmayı bırakalım.
- I especially liked what he said about there being no room for compromises.
- Özellikle uzlaşmaya yer olmadığı konusunda söyledikleri hoşuma gitti.
- Being a Member for one of these regions, Carinthia, I am disappointed.
- Bu bölgelerden biri olan Karintiya'nın bir üyesi olarak hayal kırıklığına uğradım.
- In addition, we must insist on the agreement being representative.
- Buna ek olarak, anlaşmanın temsili olması konusunda ısrarcı olmalıyız.
- I would like to thank them for being so willing to contribute.
- Katkıda bulunmaya bu kadar istekli oldukları için onlara teşekkür etmek isterim.
- Let us stop being so hypocritical!
- Bu kadar ikiyüzlü olmayı bırakalım!
- Despite being European, it must be the police service of European citizens.
- Avrupalı olmasına rağmen, Avrupa vatandaşlarının polis teşkilatı olmalıdır.
- A war such as that currently being prepared will, of course, undermine world peace and security.
- Şu anda hazırlanmakta olan savaş gibi bir savaş elbette dünya barışını ve güvenliğini baltalayacaktır.
- The tool now being created for this is too important and the resources used for its creation too invaluable.
- Bunun için şu anda yaratılmakta olan araç çok önemli ve yaratılması için kullanılan kaynaklar çok paha biçilemez.
- The rules for implementation now being discussed are connected with this new Financial Regulation.
- Şu anda tartışılmakta olan uygulamaya yönelik kurallar bu yeni Mali Tüzükle bağlantılıdır.
- The proposed directive being discussed is a rational one on the whole.
- Tartışılmakta olan direktif önerisi genel olarak rasyonel bir öneridir.
- Being a part of an RTA has its positive political benefits.
- Bir RTA'nın parçası olmanın olumlu siyasi faydaları vardır.
- One of the parties in the dispute always suspects the other of being biased.
- Uyuşmazlıktaki taraflardan biri her zaman diğerinin önyargılı olduğundan şüphelenir.
- Europe would benefit from being a partner in the process and a party to it.
- Avrupa, sürecin bir ortağı ve tarafı olmaktan fayda sağlayacaktır.
- The device currently being developed is just a prototype.
- Şu anda geliştirilmekte olan araç sadece bir prototiptir.
- Being both at once has to be an adventure.
- Aynı anda ikisi birden olmak bir macera olmalı.
- I'll settle for being a good friend and keep bribing you with meatloaf until you give in.
- İyi bir arkadaş olmaya razı olacağım ve sen pes edene kadar sana köfte rüşveti vermeye devam edeceğim.
- You like to love, and being in love is your typical state.
- Sevmeyi seviyorsun ve aşık olmak senin olağan halin.
- However, being president is not just his goal.
- Ancak, başkan olmak sadece onun hedefi değil.
- It turns out that being the morality police does not make you famous.
- Meğerse ahlak polisi olmak seni ünlü yapmıyormuş.
- Just being a part of an academic community feels really nice.
- Akademik bir topluluğun parçası olmak bile gerçekten harika bir duygu.
- Being the new kid at school can be tough.
- Okula yeni gelen çocuk olmak zor olabilir.
- Stop being so stubborn about something that's of little importance.
- Önemsiz bir şey hakkında bu kadar inatçı olmayı bırakın.
- Being cold, sick is the most popular among these.
- Üşümek, hasta olmak bunlar arasında en yaygın olandır.
- How do you feel being the youngest president?
- En genç müdür olmak konusunda ne hissediyorsun?
- I'll settle for being a good friend and keep bribing you with meatloaf until you give in.
- İyi bir arkadaş olmakla yetineceğim ve sen teslim olana kadar sana köfteyle rüşvet vermeye devam edeceğim.
- The device currently being developed is just a prototype.
- Geliştirilmekte olan bu araç şimdilik sadece bir prototip.
- Okay, being a godmother isn't all about buying stuff.
- Tamam, vaftiz anne olmak sadece bir şeyler satın almak değildir.
- Being respectable and courteous is never hard to do.
- Saygın ve nazik olmak hiçbir zaman zor değildir.
- I'll make you omelet rice tonight for being a good boy.
- Uslu bir çocuk olduğun için bu akşam sana muraisu yapacağım.
- Being the first female wasn't such a big deal.
- İlk kadın olmak o kadar da önemli değildi.
- The device currently being developed is just a prototype.
- Şu anda geliştirilmekte olan araç sadece bir prototip.
- There's nothing to stop us from being together.
- Birlikte olmamızı engelleyecek hiçbir şey yok.
- Being the first female wasn't such a big deal.
- İlk kadın olmak o kadar da büyük bir mesele değildi.
- There's nothing to stop us from being together.
- Beraber olmamızı engelleyecek bir durum yok ortada.
- I'll make you omelet rice tonight for being a good boy.
- İyi bir çocuk olduğun için bu gece sana muraisu yapacağım.
- How do you feel being the youngest president?
- En genç başkan olmak nasıl bir duygu?
- Okay, being a godmother isn't all about buying stuff.
- Tamam, vaftiz annesi olmak sadece bir şeyler satın almakla ilgili değil.
- Being respectable and courteous is never hard to do.
- Saygıdeğer ve kibar olmak asla zor bir şey değildir.
- Being cold, sick is the most popular among these.
- Üşümek, hasta olmak bunların arasında en popüler olanıdır.
- However, being president is not just his goal.
- Ancak, başkan olmak sadece onun hedefi değildir.
- Just being a part of an academic community feels really nice.
- Akademik bir topluluğun parçası olmak kesinlikle harika bir duygu.
- Being the new kid at school can be tough.
- Okulda yeni çocuk olmak zor olabilir.
- Just being a part of an academic community feels really nice.
- Akademik bir topluluğun parçası olmak gerçekten güzel bir his.
- Being cold, sick is the most popular among these.
- Üşümek, hasta olmak bunlar arasında en popüler olanıdır.
- There's nothing to stop us from being together.
- Birlikte olmamıza engel olacak hiçbir şey yok.
- Tom thought Mary wasn't being very cooperative.
- Tom, Mary'nin çok işbirlikçi olmadığını düşündü.
- Being stubborn won't help you.
- İnatçı olmak sana yardımcı olmayacak.
- He loves being outdoors.
- Açık havada olmayı seviyor.
- My friends hate me for being a perfectionist.
- Mükemmeliyetçi olduğum için arkadaşlarım benden nefret ediyor.
- I don't think that Tom realizes how rude he's being.
- Ben Tom'un onun ne kadar kaba olduğunu fark ettiğini düşünmem.
- I enjoy being with her.
- Onunla olmaktan hoşlanıyorum.
- Tom knows he's being lied to.
- Tom kendisine yalan söyleniyor olduğunu biliyor.
- I like being with him.
- Onunla olmayı seviyorum.
- Being rich is not inherently bad.
- Zengin olmak doğası gereği kötü değildir.
- Does being rich make you happy?
- Zengin olmak seni mutlu ediyor mu?
- Tom likes being the center of attention.
- Tom ilgi odağı olmaktan hoşlanıyor.
- I hate being stupid.
- Aptal olmaktan nefret ediyorum.
- Would you stop being so uptight?
- Bu kadar gergin olmayı bırakır mısın?
- Being an only child, he was the sole inheritor.
- O, tek çocuk olduğu için, tek mirasçıydı.
- Tom doesn't like being the first one to show up at any party.
- Tom herhangi bir partiye gelen ilk kişi olmayı sevmez.
- Novels aren't being read as much as they were in the past.
- Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor.
- Being rich is not inherently bad.
- Zengin olmak doğal olarak kötü değildir.
- I'll continue being the manager.
- Müdür olmaya devam edeceğim.
- Being with him always makes me happy.
- Onunla olmak beni her zaman mutlu eder.
- My friends hate me for being a perfectionist.
- Arkadaşlarım mükemmeliyetçi olduğum için benden nefret ediyor.
- The man charged me with being irresponsible.
- Adam beni sorumsuz olmakla suçladı.
- In addition to being a doctor, he is a writer.
- Doktor olmanın yanı sıra bir yazardır.
- Being able to use a computer is advantageous.
- Bilgisayar kullanabiliyor olmak avantajlı.
- I don't remember Tom being so nice.
- Tom'un bu kadar iyi olduğunu hatırlamıyorum.
- It being cloudy, I took my umbrella with me.
- Hava bulutlu olduğu için şemsiyemi yanıma aldım.
- Being fat is a serious problem for me.
- Kilolo olmak benim için ciddi bir problem.
- I love being around him.
- Ben onun etrafında olmayı seviyorum.
- Tom loved being outdoors.
- Tom açık havada olmayı sevdi.
- Being with him always makes me happy.
- Onunla birlikte olmak beni her zaman mutlu eder.
- Tom never seems to enjoy being with us.
- Tom bizimle olmaktan hiç hoşlanmıyor.
- During Soviet times, Baptists resorted to being baptized at night in the forest to avoid being arrested.
- Sovyet döneminde Baptistler tutuklanmamak için geceleri ormanda vaftiz olmaya başvururlardı.
- Besides being a surgeon, he was a famous writer.
- Cerrah olmasının yanı sıra ünlü bir yazardı.
- She would rather take advantage of being single than buy a beautiful white dress.
- Güzel beyaz bir elbise almaktansa bekar olmanın avantajını kullanmayı tercih ediyor.
- I'm just being realistic.
- Gerçekçi olmaya çalışıyorum.
- Stop being a fan of Miley Cyrus!
- Miley Cyrus hayranı olmayı bırak!
- Tom enjoys being outdoors.
- Tom açık havada olmayı seviyor.
- Their conversation being in Chinese, I did not understand one word.
- Konuşmaları Çince olduğu için tek bir kelime bile anlamadım.
- Tom loved being a traffic cop.
- Tom trafik polisi olmayı sevdi.
- Dan apologized to Linda for being dishonest.
- Dan sahtekar olduğu için Linda'dan özür diledi.
- Despite being rich, he is not happy.
- Zengin olmasına rağmen, o mutlu değil.
- Tom loves being a music student.
- Tom müzik öğrencisi olmayı seviyor.
- I hate being sick.
- Hasta olmaktan nefret ediyorum.
- Sami had a good salary insofar as being a policeman.
- Sami'nin polis olduğu için iyi bir maaşı vardı.
- It's like being in a candy store.
- Şekerci dükkanında olmak gibi.
- You need to stop being so pushy.
- Bu kadar ısrarcı olmayı bırakmalısın.
- Besides being a surgeon, he was a famous writer.
- Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
- I like being on my own.
- Kendi başıma olmayı seviyorum.
- I like being with you.
- Ben seninle olmayı seviyorum.
- Being a communist is not a crime.
- Komünist olmak suç değildir.
- Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.
- Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmasına rağmen, oldukça aşırı iklimlere sahiptir.
- Being black is not a crime.
- Zenci olmak suç değildir.
- I don't like being on my own.
- Kendi başıma olmayı sevmiyorum.
- Despite being rich, he is not happy.
- Zengin olmasına rağmen mutlu değil.
- That being the case, he had little to say.
- Durum böyle olunca, söyleyecek çok az şeyi vardı.
- The weather being rainy, the baseball game was cancelled.
- Hava yağmurlu olduğu için beyzbol maçı iptal edildi.
- Thanks for hearing me out despite being so busy with work.
- Bu kadar yoğun olmana rağmen beni dinlediğin için teşekkürler.
- In some countries, being a woman is not a good thing.
- Bazı ülkelerde kadın olmak iyi bir şey değil.
- Despite being a sunny day, it is cold.
- Güneşli bir gün olmasına rağmen hava soğuk.
- Tom apologized to Mary for being so hard on her.
- Tom ona karşı çok sert olduğu için Mary'den özür diledi.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Despite his being so tall, women find him quite attractive.
- O kadar uzun olmasına rağmen, kadınlar onu oldukça çekici buluyor.
- I can't help being a fool.
- Bir aptal olmamak elimde değil.
- It's not easy being an adult.
- Yetişkin olmak kolay değil.
- I hate being single.
- Bekar olmaktan nefret ediyorum.
- Tom hated being in Boston.
- Tom Boston'da olmaktan nefret ediyordu.
- Tom tried being friendly.
- Tom arkadaş canlısı olmaya çalıştı.
- Being very tired, I soon fell asleep.
- Çok yorgun olduğum için kısa sürede uyuyakaldım.
- I enjoy being with you.
- Ben seninle olmaktan hoşlanıyorum.
- Tom denied being a thief.
- Tom bir hırsız olduğunu reddetti.
- I can put up with a house being untidy, but I don't like it to be dirty.
- Bir evin dağınık olmasına katlanabilirim ama kirli olmasından hoşlanmam.
- Stop being such dolts.
- Bu kadar aptal olmayı bırak.
- I don't remember Tom being so tall.
- Tom'un bu kadar uzun olduğunu hatırlamıyorum.
- Thanks for being so nice to Tom.
- Tom'a karşı bu kadar nazik olduğun için sağ ol.
- How do you know I'm a sentient being?
- Duyarlı bir varlık olduğumu nereden biliyorsun?
- She scolded her son for being lazy.
- Tembel olduğu için oğlunu azarladı.
- Tom seemed to enjoy being with us.
- Tom bizimle olmaktan zevk alıyor gibi görünüyordu.
- Quick thinking prevented the damage from being even worse.
- Hızlı düşünmek hasarın daha da kötü olmasını engelledi.
- It's not easy being the youngest in the family.
- Ailenin en küçüğü olmak kolay değildir.
- Mary enjoys being a celebrity.
- Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.
- What's wrong with being bald?
- Kel olmanın nesi yanlış?
- I've always enjoyed being with you.
- Ben her zaman seninle olmaktan hoşlandım.
- Being overweight or obese is unhealthy.
- Fazla kilolu ya da obez olmak sağlıksızdır.
- Stop being so nosy.
- Bu kadar meraklı olmayı bırak.
- Tom hated being in Boston.
- Tom, Boston'da olmaktan nefret ediyordu.
- There's a fine line between being frugal and being cheap.
- Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
- Being a doctor helped me greatly during the journey.
- Bir doktor olmak yolculuk sırasında bana çok yardımcı oldu.
- I'm being sensible.
- Mantıklı oluyorum.
- Being with you makes me feel happy.
- Seninle birlikte olmak beni mutlu ediyor.
- Being bilingual is the norm.
- İki dilli olmak normdur.
- We're used to not being home.
- Biz evde olmaya alışkın değiliz.
- Tom loved being a traffic cop.
- Tom trafik polisi olmayı severdi.
- He admonished his son for being lazy.
- Oğlunu tembel olduğu için uyardı.
- I basically prefer being by myself.
- Aslında tek başıma olmayı tercih ederim.
- Tom loves being a music student.
- Tom bir müzik öğrencisi olmayı seviyor.
- Being free, she went out for a walk.
- Boş olduğu için, dışarı yürüyüşe çıktı.
- Do you think that you would enjoy being famous?
- Ünlü olmaktan hoşlanacağınızı düşünüyor musunuz?
- Don't you know that you're being dismissive?
- Küçümsüyor olduğunun farkında değil misin?
- Stop being cruel.
- Zalim olmayı bırak.
- We're number one at being last!
- Sonuncu olmakta bir numarayız!
- I'm going to miss being the mayor of Boston.
- Boston'un belediye başkanı olmayı özleyeceğim.
- I enjoy being with you.
- Seninle olmaktan hoşlanıyorum.
- He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.
- Şeytanın avukatı olmaktan yoruldu ve şimdi ne kadar aptalca olursa olsun önerdikleri her fikre katılıyor.
- Thanks for being my friend.
- Arkadaşım olduğun için teşekkürler.
- Tom doesn't like being the first one to show up at any party.
- Tom herhangi bir partide ilk ortaya çıkan kişi olmaktan hoşlanmaz.
- Cats dislike being wet.
- Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.
- It being Sunday, the park was crowded.
- Pazar olduğundan park kalabalıktı.
- Not being tall isn't a disadvantage.
- Uzun boylu olmamak bir dezavantaj değil.
- I like being single.
- Bekar olmayı seviyorum.
- Being stubborn won't help you.
- İnatçı olmanın sana faydası olmaz.
- I like being part of this group.
- Bu grubun parçası olmak hoşuma gidiyor.
- One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
- Kel olmanın güzel yanlarından biri de saçının hiç kötü olmaması.
- Being bald's not so bad.
- Kel olmak o kadar kötü değildir.
- You never seem to enjoy being with us.
- Bizimle olmaktan hiç hoşlanıyor gibi görünmüyorsun.
- Tom really regrets being an only child.
- Tom tek çocuk olduğu için çok hayıflanıyor.
- He admonished them for being noisy.
- Gürültücü oldukları için onları uyardı.
- My mother doesn't like my room being untidy.
- Annem odamın düzensiz olmasından hoşlanmıyor.
- They accused the teacher of being too strict with the children.
- Öğretmeni çocuklara karşı çok katı olmakla suçladılar.
- I'm tired of being your slave.
- Senin kölen olmaktan bıktım.
- It's no use being so sad.
- Bu kadar üzgün olmanın faydası yok.
- You can't arrest me for being a clown.
- Beni palyaço olduğum için tutuklayamazsınız.
- I don't like being cold.
- Soğuk algınlığı olmayı sevmiyorum.
- I like being my own boss.
- Kendi işimin patronu olmayı seviyorum.
- Being sick, I had to stay home.
- Hasta olduğum için evde kalmak zorunda kaldım.
- For being such an expensive wine, it really should taste better than this.
- Bu kadar pahalı bir şarap için tadı bundan daha iyi olmalı.
- Being with you makes me feel happy.
- Sizinle olmak beni mutlu ediyor.
- Tom can't stand being around Mary.
- Tom, Mary'nin etrafında olmaya dayanamıyor.
- Being a doctor helped me greatly during the journey.
- Doktor olmak yolculuk sırasında işime çok yaradı.
- She accused him of being inattentive to her.
- Onu kendisine karşı ilgisiz olmakla suçluyor.
- Being bald isn't so bad.
- Kel olmak o kadar da kötü değil.
- Just being together is enough for me.
- Sadece birlikte olmak benim için yeterli.
- I enjoy being with my kids.
- Ben çocuklarımla birlikte olmaktan zevk alıyorum.
- Stop being so inflammatory.
- Bu kadar kışkırtıcı olmayı bırak.
- Being a DJ must be really interesting!
- DJ olmak gerçekten ilginç olmalı!
- What's wrong with being bald?
- Kel olmanın neresi kötü?
- I love being around him.
- Onun etrafında olmayı seviyorum.
- What's wrong with being sexy?
- Seksi olmanın nesi var?
- Tom enjoys being the boss.
- Tom patron olmaktan hoşlanıyor.
- He loves being outdoors.
- Açık havada olmayı sever.
- Being with you, I will always be happy.
- Seninle her zaman mutlu olacağım.
- Tom liked being with Mary.
- Tom Mary ile olmaktan hoşlandı.
- Being overly generous is his greatest fault.
- Aşırı cömert olmak onun en büyük hatasıdır.
- In some countries, being a woman is not a good thing.
- Bazı ülkelerde, bir kadın olmak iyi bir şey değil.
- What's wrong with being bald?
- Kel olmanın nesi kötü?
- What does being a good mother mean to you?
- İyi bir anne olmak senin için ne ifade ediyor?
- Can I count on you being at the meeting tomorrow?
- Yarınki toplantıda olacağına güvenebilir miyim?
- I like being in Boston.
- Boston'da olmayı seviyorum.
- Being an only child, he was the sole inheritor.
- Tek çocuk olduğu için tek mirasçı oydu.
- I don't like being single.
- Ben bekar olmaktan hoşlanmıyorum.
- Tom loved being outdoors.
- Tom açık havada olmayı severdi.
- You're being contentious.
- Tartışmacı oluyorsunuz.
- Being sick in bed, my father can't see you.
- Hasta yatağında olduğu için babam seni göremez.
- Do you get paid for being such an asshole?
- Böyle bir pislik olduğun için para alıyor musun?
- Stop being nosey.
- Meraklı olmayı bırak.
- I like being part of this group.
- Bu grubun bir parçası olmayı seviyorum.
- She complained of the room being too hot.
- Odanın çok sıcak olduğundan şikayet etti.
- Being a good conversationalist does not just mean being a good speaker of English.
- İyi bir konuşmacı olmak sadece iyi İngilizce konuşan biri olmak anlamına gelmez.
- Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.
- Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.
- Stop being so picky.
- Bu kadar seçici olmayı bırak.
- Being a reporter is hard work.
- Muhabir olmak zor iştir.
- I love being with Tom.
- Tom'la birlikte olmayı seviyorum.
- When do guys stop being immature?
- Erkekler ne zaman toy olmayı bırakırlar?
- Tom will like being in Boston.
- Tom Boston'da olmaktan hoşlanacak.
- Mary denied being Tom's daughter.
- Mary, Tom'un kızı olduğunu inkar etti.
- I never counted on his being rich.
- Onun zengin olacağına hiç güvenmemiştim.
- Sami has gone through racism just for being Muslim.
- Sami sırf Müslüman olduğu için ırkçılığa maruz kaldı.
- Stop being so judgmental.
- Bu kadar yargılayıcı olmayı bırak.
- My mother doesn't like my room being untidy.
- Annem odamın dağınık olmasından hoşlanmaz.
- I like being in Boston.
- Boston'da olmaktan hoşlanıyorum.
- It's hard being a politician.
- Politikacı olmak zordur.
- Their conversation being in Chinese, I did not understand one word.
- Onların konuşması Çince olduğu için, tek kelime anlamadım.
- Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.
- Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmalarına rağmen oldukça ekstrem iklimlere sahiptir.
- You're just being paranoid.
- Sadece paranoyak olmaya başlıyorsun.
- Thanks for being so nice to me.
- Bana karşı bu kadar nazik olduğun için teşekkürler.
- The boy mocked his friend for being a coward.
- Çocuk, korkak olduğu için, arkadaşıyla alay etti.
- I always enjoy being with you.
- Her zaman seninle olmaktan zevk alıyorum.
- Tom enjoyed being a celebrity.
- Tom ünlü olmaktan hoşlanıyordu.
- I enjoy being with my kids.
- Çocuklarımla birlikte olmaktan hoşlanıyorum.
- I think you're being a bit over-dramatic.
- Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.
- Tom scolded his son for being lazy.
- Tom tembel olduğu için oğlunu azarladı.
- You should try being more optimistic.
- Daha iyimser olmayı denemelisin.
- Sami liked being showy.
- Sami fiyakalı olmaktan hoşlanıyordu.
- Being an only child, he was the sole heir.
- Tek çocuk olduğu için tek varis oydu.
- I don't think I'm being unreasonable.
- Ben mantıksız olduğumu sanmıyorum.
- Tom liked being with Mary.
- Tom Mary ile birlikte olmaktan hoşlanıyordu.
- Stop being so stubborn.
- Bu kadar inatçı olmayı bırak.
- He scolded me for being lazy.
- Tembel olduğum için beni azarladı.
- It's like being in a candy shop.
- Şekerci dükkanında olmak gibi.
- I like being with Tom.
- Tom'la olmayı seviyorum.
- They complained of the room being too hot.
- Onlar, odanın çok sıcak olmasından şikayetçi oldular.
- I'm being serious.
- Ciddi oluyorum.
- Tom, please stop being stupid.
- Tom, aptal olmayı lütfen kes.
- I really like being with you.
- Seninle olmayı gerçekten seviyorum.
- Stop being so emotional.
- Bu kadar duygusal olmayı bırak.
- The greatest joy after being in love is confessing one's love.
- Aşık olduktan sonra en büyük mutluluk aşkını itiraf etmektir.
- You're being ridiculous.
- Gülünç oluyorsun.
- It's clear Tom likes being here in Boston.
- Tom'un Boston'da olmaktan hoşlandığı açık.
- Stop being narrow-minded.
- Dar görüşlü olmayı bırak.
- What's wrong with being sexy?
- Seksi olmanın nesi yanlış?
- Tom will like being in Boston.
- Tom Boston'da olmayı sevecek.
- Tom used to enjoy being with Mary.
- Tom Mary ile olmaktan zevk alırdı.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
- Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- I suppose everyone thinks I'm being a little too picky.
- Sanırım herkes biraz fazla seçici olduğumu düşünüyor.
- Thanks for being so attentive.
- Bu kadar dikkatli olduğunuz için sağ olun.
- Thank you for being so supportive.
- Bu kadar destekleyici olduğun için teşekkür ederim.
- Tom likes being the center of attention.
- Tom ilgi odağı olmayı seviyor.
- He admonished them for being noisy.
- O gürültülü oldukları için onları uyardı.
- I hope Tom will like being here with us.
- Umarım Tom burada bizimle olmaktan hoşlanır.
- Stop being cowards.
- Korkak olmayı bırak.
- He complained about the room being too hot and humid.
- Çok sıcak ve nemli olduğu için odadan şikayetçi oldu.
- I don't like being all alone.
- Yalnız olmayı sevmiyorum.
- Being rich isn't enough.
- Zengin olmak yeterli değil.
- I know you're upset about your car being totaled, but you weren't injured and you should be thankful to be alive.
- Araban hurdaya döndüğü için üzgün olduğunu biliyorum ama yaralanmadın ve hayatta olduğun için şükretmelisin.
- Stop being a fan of Miley Cyrus!
- Miley Cyrus'ın bir hayranı olmaktan vazgeç.
- Being Jewish is not a crime.
- Yahudi olmak suç değildir.
- Being a good conversationalist does not just mean being a good speaker of English.
- İyi bir konuşmacı olmak sadece iyi bir İngilizce konuşmacısı olmak anlamına gelmez.
- Tom seemed to enjoy being with us.
- Tom bizimle olmaktan hoşlanıyor gibiydi.
- I always enjoy being with you.
- Seninle olmaktan her zaman keyif alıyorum.
- There's no point in being nervous.
- Sinir olmanın hiçbir anlamı yok.
- I used to dream about being a millionaire.
- Bir milyoner olmanın hayalini kurardım.
- I don't like being a secretary.
- Sekreter olmayı sevmiyorum.
- Tom scolded his son for being lazy.
- Tom oğlunu tembel olduğu için azarladı.
- Mary denied being Tom's daughter.
- Mary Tom'un kızı olduğunu reddetti.
- Being black is not a crime.
- Siyah olmak suç değildir.
- Tom really regrets being an only child.
- Tom tek çocuk olduğuna gerçekten üzülüyor.
- Stop being such dolts.
- Bu kadar aptal olmayı bırakın.
- Being with you makes me happy.
- Seninle olmak beni mutlu ediyor.
- I'm trying to get used to being paralyzed.
- Felçli olmaya alışmaya çalışıyorum.
- You can't help being what you are.
- Olduğun gibi davranmaktan kendini alamıyorsun.
- I enjoyed being in Boston.
- Boston'da olmaktan keyif aldım.
- Tom enjoys being in Boston.
- Tom Boston'da olmaktan hoşlanıyor.
- Being bilingual is the norm.
- İki dilli olmak bir normdur.
- Being free, she went out for a walk.
- Boş olduğu için yürüyüşe çıktı.
- Stop being so judgmental.
- Çok yargılayıcı olmayı bırak.
- Mary enjoys being with Tom.
- Mary, Tom'la olmaktan hoşlanıyor.
- Sami threatened to kill Layla for being Muslim.
- Sami Leyla'yı Müslüman olduğu için öldürmekle tehdit etti.
- He likes being surrounded by young people.
- Etrafında gençlerin olmasını seviyor.
- Tom always dreamed of being a multi-millionaire.
- Tom her zaman bir multimiyoner olmanın hayalini kurdu.
- Being cut from the team doesn't mean that you have no talent.
- Takımdan çıkarılmak yeteneksiz olduğun anlamına gelmez.
- He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.
- O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
- We're close to being really good.
- Gerçekten iyi olmaya çok yakınız.
- Stop being so superstitious.
- Bu kadar batıl inançlı olmayı kes.
- I don't understand this phrase despite it being in my mother tongue.
- Benim anadilimde olmasına rağmen bu ifadeyi anlamıyorum.
- I've tried being nice.
- Nazik olmayı denedim.
- I enjoy being with her.
- Onunla birlikte olmaktan hoşlanıyorum.
- I hate being old.
- Yaşlı olmaktan nefret ediyorum.
- Sami liked being showy.
- Sami gösterişli olmayı seviyordu.
- I wouldn't like being a judge.
- Yargıç olmak istemezdim.
- I used to dream about being a ballerina.
- Bir balerin olmanın hayalini kurardım.
- She denied being an alcoholic.
- Alkolik olduğunu inkar etti.
- Being Muslim is not a crime.
- Müslüman olmak suç değildir.
- Stop being so dramatic.
- Bu kadar dramatik olmayı bırak.
- You're being sarcastic, aren't you?
- İğneleyici oluyorsun, değil mi?
- Being able to use a computer is advantageous.
- Bir bilgisayar kullanabiliyor olmak avantajlıdır.
- I didn't remember Tom being so tall.
- Tom'un çok uzun olduğunu hatırlamıyordum.
- I hate being a preacher's son.
- Bir vaizin oğlu olmaktan nefret ediyorum.
- I like being with you.
- Seninle olmak hoşuma gidiyor.
- Tom and Mary enjoyed being together.
- Tom ve Mary birlikte olmaktan keyif alıyorlardı.
- How do you balance being a mother, a wife and a lawyer?
- Bir anne, bir eş ve bir avukat olmayı nasıl dengeliyorsun?
- He denied being an alcoholic.
- Alkolik olduğunu inkar etti.
- We're number one at being last!
- Sonuncu olmada bir numarayız!
- I dream of being in Japan.
- Japonya'da olmayı hayal ediyorum.
- Being bald isn't so bad.
- Kel olmak o kadar da kötü değildir.
- I like being on the team.
- Takımda olmayı seviyorum.
- I love being around Tom.
- Tom'un etrafında olmayı seviyorum.
- He admonished his son for being lazy.
- O oğlunu tembel olduğu için uyardı.
- Being Berber is not a crime.
- Berberi olmak suç değildir.
- Thanks for being so attentive.
- Bu kadar özenli olduğun için teşekkürler.
- I hope nobody minds my being straggly and unkempt at five in the morning.
- Umarım kimse sabahın beşinde dağınık ve bakımsız olmama aldırmaz.
- Excuse me for being dressed like this.
- Böyle giyinmiş olduğum için özür dilerim.
- Thank you for being so supportive.
- Bu kadar yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
- I like being around kids.
- Çocukların etrafında olmayı seviyorum.
- I used to dream about being a successful businessman.
- Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- It being Sunday today, we have no school.
- Bugün Pazar olduğu için okul yok.
- How do you balance being a mother, a wife and a lawyer?
- Anne, eş ve avukat olmayı nasıl dengeliyorsun?
- She reproached me for being lazy.
- O, tembel olduğum için beni ayıpladı.
- Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold.
- Tom, hava çok soğuk olduğu için sabah yüzmekten vazgeçmek zorunda kaldı.
- I can't blame Tom for being angry.
- Öfkeli olduğu için Tom'u suçlayamam.
- I don't like being on my own.
- Tek başıma olmaktan hoşlanmıyorum.
- Being at the office at such a weather is a real torture.
- Böyle bir havada ofiste olmak gerçek bir işkence.
- I enjoyed being in Boston.
- Boston'da olmaktan zevk aldım.
- Being crazy is healthy.
- Deli olmak sağlıklıdır.
- I love being around her.
- Ben de onunla olmayı seviyorum.
- Being something special seems to be Britain's first priority.
- Özel bir şey olmak İngiltere'nin ilk önceliği gibi görünüyor.
- Being at least bilingual is a must in today's world.
- En azından çift dilli olmak bugünün dünyasında bir zorunluluk.
- I used to dream about being a ballerina.
- Bir balerin olmayı hayal ederdim.
- I don't understand this phrase despite it being in my mother tongue.
- Ana dilimde olmasına rağmen bu cümleyi anlamıyorum.
- You can't blame us for being curious.
- Meraklı olduğumuz için bizi suçlayamazsın.
- Sami threatened to kill Layla for being Muslim.
- Sami, Layla'yı Müslüman olduğu için öldürmekle tehdit etti.
- I love being your teacher.
- Öğretmeniniz olmayı seviyorum.
- We dream of being millionaires.
- Milyoner olmayı hayal ediyoruz.
- It being very cold, they stayed at home.
- Çok soğuk olduğu için evde kaldılar.
- Being in good shape takes effort.
- Formda olmak çaba gerektirir.
- I used to dream about being a successful businessman.
- Başarılı bir iş adamı olmayı hayal ederdim.
- Being a reporter is hard work.
- Muhabir olmak zor iş.
- I'll continue being the manager.
- Yönetici olmaya devam edeceğim.
- You're afraid of Buddhism, as you try to cover it with accusations of being Jewish.
- Budizm'den korkuyorsunuz, çünkü onu Yahudi olmakla suçlayarak örtmeye çalışıyorsunuz.
- I can't blame you for being angry.
- Kızgın olduğun için seni suçlayamam.
- Stop being so superstitious.
- Bu kadar batıl inançlı olmayı bırak.
- Being unfamiliar with foreign languages, you'll never be able to understand the foreigner's silence.
- Yabancı dillerle yabancı olursan, yabancının sessizliğini asla anlayamazsın.
- Thanks for being you.
- Siz olduğunuz için teşekkürler.
- Tom enjoys being with Mary.
- Tom, Mary ile olmaktan hoşlanıyor.
- I love being with you.
- Seninle olmayı seviyorum.
- Sami liked being showy.
- Sami gösterişli olmayı severdi.
- Tom likes being on the beach mostly because it gives him an opportunity to practice making sand stoats.
- Tom sahilde olmayı seviyor çünkü bu ona kumdan sıçan yapma pratiği yapma fırsatı veriyor.
- I wouldn't like being a judge.
- Bir yargıç olmak istemiyorum.
- I'm just being realistic.
- Ben sadece gerçekçi oluyorum.
- Being something special seems to be Britain's first priority.
- Özel bir şey olmak Britanya'nın ilk önceliği gibi görünüyor.
- Stop being stupid.
- Aptal olmayı kes.
- The weather being rainy, the baseball game was cancelled.
- Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edildi.
- How do I know you're a sentient being?
- Duyarlı bir varlık olduğunu nasıl biliyorum?
- Being sick is very boring.
- Hasta olmak çok sıkıcı.
- Being at least bilingual is a must in today's world.
- En azından iki dilli olmak bugünün dünyasında bir zorunluluk.
- Being a loner requires inner struggle with yourself.
- Yalnız olmak, kendinizle içsel bir mücadele gerektirir.
- Tom knows he's being lied to.
- Tom ona yalan söylenmekte olduğunu biliyor.
- Does being rich make you happy?
- Zengin olmak sizi mutlu ediyor mu?
- Do you like being famous?
- Ünlü olmayı seviyor musunuz?
- She charged me with being irresponsible.
- Beni sorumsuz olmakla suçladı.
- There's nothing wrong with being gay.
- Eşcinsel olmakta yanlış bir şey yok.
- Stop being an idiot.
- Salak olmayı kes.
- Being in good shape takes effort.
- İyi durumda olmak çaba gerektirir.
- Tom used to enjoy being with Mary.
- Tom eskiden Mary ile birlikte olmaktan hoşlanırdı.
- As a teetotaler, Tom dislikes being around drunks.
- İçki içmeyen biri olarak Tom, sarhoşların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- You can't arrest me for being a clown.
- Beni palyaço olduğum için tutuklayamazsın.
- In addition to being a physician, he was a master pianist.
- Bir doktor olmasının yanı sıra o iyi bir piyanistti.
- I'm starting to think you enjoy being with me.
- Benimle olmaktan hoşlandığını düşünmeye başlıyorum.
- Being catholic doesn't make you better than me.
- Katolik olman seni benden daha iyi yapmaz.
- I like being bald.
- Kel olmak hoşuma gidiyor.
- Can I count on you being at the meeting tomorrow?
- Yarın toplantıda olacağın konusunda sana güvenebilir miyim?
- He scolded me for being lazy.
- O, tembel olduğum için beni azarladı.
- Being with you makes me happy.
- Seninle birlikte olmak beni mutlu ediyor.
- I like being single.
- Bekar olmaktan hoşlanıyorum.
- I like being around kids.
- Ben çocukların etrafında olmayı seviyorum.
- Being young means you have to go to school.
- Genç olmak okula gitmek demektir.
- Being Berber is not a crime.
- Berberi olmak bir suç değildir.
- He loves being in the spotlight.
- Spot ışıkları altında olmayı seviyor.
- Tom seems to really enjoy being in Boston.
- Tom Boston'da olmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
- It's difficult being rich.
- Zengin olmak zor.
- She complained of the room being too hot.
- Odanın çok sıcak olmasından şikayet etti.
- Tom can't blame Mary for being angry.
- Tom kızgın olduğu için Mary'yi suçlayamaz.
- Besides being an actress, she was a famous painter.
- Oyuncu olmasının yanında o ünlü bir ressamdı.
- Being bald has at least one advantage - you save a lot on shampoo.
- Kel olmanın en azından bir avantajı var; şampuandan tasarruf ediyorsunuz.
- Well doing makes well being.
- İyi yapmak iyi olmayı sağlar.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
- Tom çocukların yanında olmaktan hoşlanmıyor çünkü her zaman onlardan birinden soğuk algınlığı kapmaktan korkuyor.
- Stop being so inflammatory.
- Bu kadar kışkırtıcı olmayı bırakın.
- Being sick in bed, my father can't see you.
- Hasta yatağında olduğu için babam seni göremiyor.
- Sami remembers Layla being very outgoing and intelligent.
- Sami, Layla'nın çok dışa dönük ve zeki olduğunu hatırlıyor.
- I love being with Tom.
- Ben Tom'la olmayı seviyorum.
- I like being with Tom.
- Tom'la birlikte olmaktan hoşlanıyorum.
- Do you like being Tom's assistant?
- Tom'un asistanı olmak hoşuna gidiyor mu?
- Tom can't stand being around Mary.
- Tom Mary'nin etrafında olmaya dayanamaz.
- Thank you for being you.
- Olduğun halinle harikasın.
- Stop being so immature.
- Bu kadar toy olmayı bırak.
- Besides being an actress, she was a famous painter.
- Aktris olmasının yanı sıra ünlü bir ressamdı.
- I love being around her.
- Onun etrafında olmayı seviyorum.
- Being very clever and gentle, this dog is a good companion to me.
- Çok zeki ve nazik olan bu köpek benim için iyi bir arkadaş.
- He remained poor despite being a hard worker.
- Çalışkan bir işçi olmasına rağmen fakir kaldı.
- Don't you think you're being a little overdramatic?
- Biraz fazla dramatik olduğunu düşünmüyor musun?
- I don't blame you for being mad.
- Kızgın olduğun için seni suçlamıyorum.
- He complained about the room being too hot and humid.
- Odanın çok sıcak ve nemli olmasından şikayet etti.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
- Bazı genç Japonlar bekar olmayı evli olmaya tercih ediyor.
- The city experienced a rapid urbanization after being declared as the capital.
- Şehir başkent ilan edilmesinin ardından hızlı bir kentleşmeye sahne oldu.
- Being too nervous to reply, he stared at the floor.
- Cevap veremeyecek kadar gergin olduğu için gözlerini yere dikti.
- It's not easy being the eldest child.
- En büyük çocuk olmak kolay değil.
- Tom enjoys being in Boston.
- Tom, Boston'da olmaktan hoşlanıyor.
- You never seem to enjoy being with us.
- Bizimle olmaktan hiç hoşlanmıyor gibisin.
- Being very tired, I soon fell asleep.
- Çok yorgun olduğu için, kısa sürede uykuya daldı.
- Being an astronaut was always my first dream.
- Astronot olmak her zaman ilk hayalimdi.
- There's no point in being nervous.
- Gergin olmanın bir anlamı yok.
- I enjoy being with Tom.
- Tom'la olmaktan keyif alıyorum.
- Sami liked being showy.
- Sami gösterişli olmaktan hoşlanıyordu.
- Being skinny is unhealthy.
- Sıska olmak sağlıksızdır.
- I hope Tom will like being here with us.
- Umarım Tom burada bizimle olmayı sevecek.
- Do you like being Tom's assistant?
- Tom'un yardımcısı olmaktan hoşlanıyor musun?
- I don't like being the first one to show up at any party.
- Bir partiye ilk gelen kişi olmaktan hoşlanmıyorum.
- I can't blame Tom for being angry.
- Kızgın olduğu için Tom'u suçlayamam.
- I love being with him.
- Onunla olmayı seviyorum.
- Mary accused Tom of being unfaithful to her.
- Mary Tom'u kendine karşı sadakatsiz olmakla suçladı.
- The teacher scolded her class for being noisy.
- Öğretmen gürültücü oldukları için sınıfını azarladı.
- Being together all the time, my Japanese classmates got to know each other very well.
- Japon sınıf arkadaşlarım sürekli birlikte oldukları için birbirlerini çok iyi tanıyorlardı.
- I hate being sick.
- Ben hasta olmaktan nefret ediyorum.
- Tom denied being a thief.
- Tom hırsız olduğunu inkar etti.
- How do I know you're a sentient being?
- Senin bilinçli bir varlık olduğunu nereden mi biliyorum?
- Tom enjoys being outdoors.
- Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor.
- I basically prefer being by myself.
- Aslında kendi başıma olmayı tercih ederim.
- I hope nobody minds my being straggly and unkempt at five in the morning.
- Sabah saatin beşinde dağınık ve bakımsız olmamı umarım kimse önemsemez.
- Being very clever and gentle, this dog is a good companion to me.
- Çok zeki ve nazik olduğu için, bu köpek benim için iyi bir arkadaştır.
- Being second is to be the first of the ones who lose.
- İkinci olmak, kaybedenlerin ilki olmaktır.
- I'm sick and tired of being the one who always washes the dishes.
- Her zaman bulaşıkları yıkayan kişi olmaktan bıktım usandım.
- I enjoy being with Tom.
- Tom'la birlikte olmaktan hoşlanıyorum.
- Mary enjoys being a celebrity.
- Mary ünlü olmaktan hoşlanıyor.
- Despite being the antagonist in the movie, I liked her character.
- Filmdeki antagonist olmasına rağmen, onun karakterini sevdim.
- Stop being so suspicious.
- Çok kuşkulu olmayı bırak.
- I'm afraid that's being a little too optimistic.
- Korkarım bu biraz fazla iyimser olmak.
- Being catholic doesn't make you better than me.
- Katolik olmak seni benden daha iyi yapmaz.
- Stop being so superstitious.
- Bu kadar batıl inançlı olmaya son ver.
- It's difficult being rich.
- Zengin olmak zordur.
- Being sick, I had to stay home.
- Hasta olduğum için evde kalmak zorundaydım.
- I used to dream about being a millionaire.
- Milyoner olmayı hayal ederdim.
- Tom will love being in Boston.
- Tom Boston'da olmayı sevecek.
- I'm going to miss being the mayor of Boston.
- Boston belediye başkanı olmayı özleyeceğim.
- Stop being so suspicious.
- Bu kadar şüpheci olmayı bırakın.
- Stop being so nice.
- Bu kadar nazik olmayı bırak.
- Now you're being paranoid.
- Şimdi sen paranoyak oluyorsun.
- I'm sick and tired of being the one who always washes the dishes.
- Her zaman bulaşıkları yıkayan kişi olmaktan bıktım.
- In spite of being insulted, he managed to keep his temper.
- Hakarete uğramasına rağmen sinirine hakim olmayı başardı.
- Stop being nosy.
- Meraklı olmayı bırak.
- I'm tired of being sick.
- Hasta olmaktan bıktım.
- You can't help being what you are.
- Kendin olmadan duramıyorsun ki.
- I love being your teacher.
- Öğretmenin olmayı seviyorum.
- Besides being a businessman, he is a musician.
- İş adamı olmasının yanı sıra bir müzisyen.
- Stop being an idiot.
- Aptal olmayı bırak.
- It's not easy being the youngest in the family.
- Ailenin en küçüğü olmak kolay değil.
- I don't like being inside.
- İçeride olmayı sevmiyorum.
- Besides being a businessman, he is a musician.
- Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de.
- Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekâr olmak, bunu yalnızca diğer bekârlarla yapabileceğiniz anlamına gelir.
- Being celibate means that you may only do it with other celibates.
- Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir.
- I like being with them.
- Onlarla olmayı seviyorum.
- Being a policeman isn't any fun.
- Polis olmak hiç eğlenceli değil.
- I can put up with a house being untidy, but I don't like it to be dirty.
- Bir evin düzensiz olmasına katlanabilirim ama kirli olmasından hoşlanmıyorum.
- Stop being so naive.
- Bu kadar saf olma.
- Stop being so naive.
- Bu kadar saf olmayı bırak.
- I don't blame you for being mad.
- Sinirli olduğun için seni suçlamıyorum.
- We're close to being really good.
- Gerçekten iyi olmaya yakınız.
- Sami has gone through racism just for being Muslim.
- Sami sadece Müslüman olmasından dolayı ırkçılığa maruz kaldı.
- I love being at Harvard.
- Harvard'da olmayı seviyorum.
- She used to enjoy being with him.
- Onunla birlikte olmaktan zevk alırdı.
- I love being in empty rooms.
- Boş odalarda olmayı seviyorum.
- I don't care about being cool.
- Havalı olmak umurumda değil.
- At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies.
- En azından hasta olmak evde kalıp film izlemek için mükemmel bir bahane.
- Being a loner requires inner struggle with yourself.
- Yalnız olmak kendinle iç mücadeleyi gerektirir.
- Stop being so stubborn.
- Bu kadar inatçı olma.
- You should apologize to her for being so distant.
- Bu kadar mesafeli olduğun için ondan özür dilemelisin.
- Stop being such a weirdo.
- Böyle bir ucube olmaktan vazgeç.
- I don't like being single.
- Bekar olmaktan hoşlanmıyorum.
- I like being bald.
- Kel olmayı seviyorum.
- Being young means you have to go to school.
- Genç olmak okula gitmek zorunda olduğun anlamına gelir.
- Thank you for being my friend.
- Arkadaşım olduğun için teşekkür ederim.
- Being with you, I will always be happy.
- Seninle olmak beni her zaman mutlu edecek.
- Stop being so curious.
- Bu kadar meraklı olmayı bırak.
- In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
- Doktor olmasının yanı sıra çok ünlü bir romancıydı.
- Tom denied being Mary's son.
- Tom, Mary'nin oğlu olduğunu inkâr etti.
- I'm being sarcastic.
- Alaycı oluyorum.
- It's hard being a politician.
- Bir politikacı olmak zor.
- Stop being so picky.
- Çok seçici olmayı bırak.
- Tom loves being outdoors.
- Tom açık havada olmayı seviyor.
- They complained of the room being too hot.
- Odanın çok sıcak olmasından şikayet ettiler.
- I never liked being at home alone.
- Evde yalnız olmayı asla sevmedim.
- You're being too modest.
- Sen çok mütevazı oluyorsun.
- In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
- İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
- We dream of being millionaires.
- Milyoner olmanın hayalini kurarız.
- I enjoy being in Boston.
- Boston'da olmaktan hoşlanıyorum.
- Tom enjoyed being a celebrity.
- Tom ünlü bir kişi olmaktan hoşlandı.
- I've always enjoyed being with you.
- Seninle olmak her zaman hoşuma gitmiştir.
- Tom seemed to enjoy being outdoors.
- Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibiydi.
- I don't blame Tom for being mad.
- Tom'u kızgın olduğu için suçlamıyorum.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
- Bir yetim olan babam, on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Stop being cruel.
- Acımasız olmaktan vazgeç.
- Thanks for being so tolerant.
- Bu kadar hoşgörülü olduğun için teşekkürler.
- I didn't remember Tom being so tall.
- Tom'un bu kadar uzun olduğunu hatırlamıyorum.
- Stop being cowards.
- Korkak olmayı bırakın.
- It being Sunday, the park was crowded.
- Pazar olduğu için park kalabalıktı.
- Being overweight or obese is unhealthy.
- Aşırı kilolu veya obez olmak sağlıksızdır.
- Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.
- Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez, daha ziyade kusurların ötesine bakmaya karar verdiğiniz anlamına gelir.
- Sami and Farid hated being twins.
- Sami ve Farid ikiz olmaktan nefret ederlerdi.
- They blamed themselves for being wrong.
- Hata olduğu için kendilerini suçladılar.
- Tom loves being in Boston.
- Tom Boston'da olmayı seviyor.
- I love being at Harvard.
- Ben Harvard'da olmayı seviyorum.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
- Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- The boy mocked his friend for being a coward.
- Çocuk, arkadaşıyla korkak olduğu için alay etti.
- In addition to being a doctor, he is a writer.
- Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
- Being a policeman isn't any fun.
- Bir polis olmak hiç eğlenceli değildir.
Show More (569)
|