Tureng - bent - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	bent	eğilmiş	adj.
	The tree bent under the weight of the fruit. Ağaç meyvelerin ağırlığı altında eğildi. He bent forward. Öne doğru eğildi. The tree bent under the weight of the fruit. Ağaç meyvenin ağırlığı altında eğildi. Why is the banana bent? Muz neden eğilmiş? Lead is easily bent. Kurşun kolayca eğilir. She bent awkwardly in front of me. Önümde garip bir şekilde eğildi. The bamboo bent but did not break. Bambu eğildi ama kırılmadı. The tree bent in the wind. Ağaç rüzgarda eğildi. She bent forward. Öne doğru eğildi. Show More (6)
2	bent	bükülmüş	adj.
	You can throw away those bent nails. O bükülmüş çivileri atabilirsin. Why is the banana bent? Muz neden bükük? Lead is easily bent. Lead kolayca bükülebilir. Show More (0)
3	bent	eğilim	n.
	He has a natural bent for music. Onun müzik için doğal bir eğilimi var. He has a natural bent for music. Müzik için doğal bir eğilimi vardır. Show More (-1)
4	bent	kararlı	adj.
	He is bent on buying the seaside villa. Deniz kenarındaki villayı satın almaya kararlı. He is bent on buying a seaside villa. Deniz kenarında bir villa almaya kararlı. Show More (-1)
5	bent	rüşvetçi	adj.
	A bent judge can make millions but an honest judge keeps his honour. Rüşvetçi bir yargıç milyonlar kazanabilir ama dürüst bir yargıç onurunu korur. Show More (-2)
6	bent	yatkınlık	n.
	Lisa has a musical bent, she is quite talented. Lisa'nın müziğe yatkınlığı var, oldukça yetenekli biri. Show More (-2)
7	bent	eğri	adj.
	Why is the banana bent? Muz neden eğri? Show More (-2)

	Anglais	Turc
1	article	bent	n.
	This is corroborated by an amendment relating to Article 3, item c. Bu durum, 3. Maddenin c bendine ilişkin bir değişiklikle de desteklenmektedir. Point 6.4 in Article 7 reflects a poor understanding of employment and commercial relationships. Madde 7'de yer alan 6.4 sayılı bent, istihdam ve ticari ilişkilerin yeterince anlaşılmadığını yansıtmaktadır. Show More (-1)