blatantly - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
blatantly bariz adv.
  • This is a blatantly typical example of how this Europe of ours does not yet fit together.
  • Bu, Avrupa'mızın henüz nasıl birbirine uymadığının bariz tipik bir örneğidir.
  • Two major countries have blatantly departed from compliance with the Stability Pact’s rules.
  • İki büyük ülke İstikrar Paktı kurallarına uymaktan bariz bir şekilde uzaklaştı.
  • When international law is so blatantly ignored, such bloodshed, as we have seen, is unavoidable.
  • Uluslararası hukuk bu kadar bariz bir şekilde göz ardı edildiğinde, gördüğümüz gibi kan dökülmesi kaçınılmazdır.
Show More (0)
blatantly göz göre göre adv.
  • Don't expect me to be truthful when you keep lying to me so blatantly.
  • Sen bana göz göre göre yalan söylerken benden doğru sözlü olmamı bekleme.
Show More (-2)