cash - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
cash nakit n.
  • This proposal will introduce a cash minimum amount of cigarette duty.
  • Bu öneri, sigara vergisi için nakit asgari bir miktar getirecektir.
  • The Court subjects the financial management including of course the cash position, to detailed scrutiny.
  • Mahkeme, elbette nakit durumu da dahil olmak üzere mali yönetimi ayrıntılı incelemeye tabi tutar.
  • To conclude my statement, I should like to briefly refer again to the euro cash changeover.
  • Sözlerime son verirken, Euro nakit değişimine kısaca tekrar değinmek istiyorum.
Show More (83)
cash para n.
  • One of the previous speakers said that people think that the streets of Brussels are paved with cash.
  • Önceki konuşmacılardan biri, insanların Brüksel sokaklarının para ile döşeli olduğunu düşündüklerini söyledi.
  • The thieves might try to move all the cash they collected at once.
  • Hırsızlar topladıkları tüm parayı bir kerede taşımaya çalışabilir.
  • I needed some cash, so I went to the bank.
  • Biraz paraya ihtiyacım vardı, ben de bankaya gittim.
Show More (64)
cash nakit para n.
  • It applies to all citizens of euroland who travel abroad and who wish to obtain their cash from a cash dispenser.
  • Yurt dışına seyahat eden ve nakit paralarını bir bankamatikten almak isteyen tüm Avrupa vatandaşları için geçerlidir.
  • Most criminals steal to sell their loot for cash on the black market.
  • Suçluların çoğu ganimetlerini karaborsada nakit para karşılığında satmak için çalıyor.
  • I didn't have enough cash, so I paid by credit card.
  • Yeterince nakit param yoktu, o yüzden kredi kartıyla ödedim.
Show More (17)
cash bozdurmak (çek) v.
  • Tom cashed the check.
  • Tom çeki bozdurdu.
  • Sami didn't want to cash Layla's check.
  • Sami, Layla'nın çekini bozdurmak istemedi.
  • Would you cash these travelers checks, please?
  • Bu seyahat çeklerini bozdurur musunuz, lütfen?
Show More (14)
cash bozmak v.
  • Would you cash these travelers checks, please?
  • Bu seyahat çeklerini bozar mısınız, lütfen?
  • Can you cash this check for me?
  • Benim için bu çeki bozar mısın?
Show More (-1)
cash paraya çevirmek v.
  • Cash this paycheck at the bank.
  • Bu maaş çekini bankada paraya çevir.
Show More (-2)