|
- In the period covered by the report, 50 channels were already aiming chiefly at markets outside their local area.
- Raporun kapsadığı dönemde 50 kanal halihazırda ağırlıklı olarak kendi yerel bölgeleri dışındaki pazarları hedefliyordu.
- The situation in Italy reminds one of Russia, although the Russian leadership at least does not own television channels.
- İtalya'daki durum insana Rusya'yı hatırlatıyor, ancak Rus liderliği en azından televizyon kanallarına sahip değil.
- The situation in Italy reminds one of Russia, although the Russian leadership at least does not own television channels.
- İtalya'daki durum Rusya'yı hatırlatıyor, ancak Rus liderliği en azından televizyon kanallarına sahip değil.
- There is a proliferation of private radio and TV channels.
- Özel radyo ve televizyon kanalları çoğalmaktadır.
- Of course payment channels need to be set up so that they are flexible and payments can be tracked.
- Elbette ödeme kanalları esnek olacak ve ödemeler takip edilebilecek şekilde ayarlanmalıdır.
- The Eurostat affair exposed the existing weaknesses in the channels of communication.
- Eurostat olayı, iletişim kanallarındaki mevcut zayıflıkları ortaya çıkarmıştır.
- This is essentially done through dialogue, via the established institutional channels.
- Bu da esasen diyalog yoluyla, yerleşik kurumsal kanallar vasıtasıyla gerçekleştirilir.
- There are important financial channels that run from authorities to port companies.
- Yetkili makamlardan liman şirketlerine uzanan önemli mali kanallar bulunmaktadır.
- As far as I am concerned, these projects could be funded and executed via bilateral channels.
- Bana kalırsa bu projeler ikili kanallar aracılığıyla finanse edilebilir ve yürütülebilir.
- We want to keep open the channels for dialogue with Israel.
- İsrail ile diyalog kanallarını açık tutmak istiyoruz.
- This exceptional case calls for exceptional leadership and exceptional action, going outside the normal channels.
- Bu istisnai durum, normal kanalların dışına çıkarak istisnai liderlik ve istisnai eylem gerektirmektedir.
- This is essentially done through dialogue, via the established institutional channels.
- Bu da esasen diyalog yoluyla, yerleşik kurumsal kanallar aracılığıyla yapılır.
- Functioning channels of communication need to be created, and very soon.
- İşleyen iletişim kanallarının yaratılması gerekiyor, hem de çok yakında.
- Of course payment channels need to be set up so that they are flexible and payments can be tracked.
- Elbette ödeme kanallarının esnek ve ödemelerin takip edilebileceği şekilde oluşturulması gerekiyor.
- We have two German channels as well, so happy viewing everybody.
- İki Alman kanalımız da var, herkese iyi seyirler.
- The possibility of using specified external channels will also be addressed.
- Belirlenmiş dış kanalların kullanılması olasılığı da ele alınacaktır.
- In my view, we should mainly keep the channels of communication open.
- Benim görüşüme göre, esas olarak iletişim kanallarını açık tutmalıyız.
- The money may not be flowing into the right channels, but that is why there is a need for reform.
- Para doğru kanallara akmıyor olabilir ama işte bu yüzden reforma ihtiyaç var.
- With this they monitored chat channels for 16 hours.
- Bununla 16 saat boyunca sohbet kanallarını izlediler.
- Finding the right channels to do that is not very easy.
- Bunu yapmak için doğru kanalları bulmak çok kolay değil.
- We do not know anything about the infection channels.
- Enfeksiyon kanalları hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
- I think both channels are important and are the right approach.
- Her iki kanalın da önemli olduğunu ve doğru yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
- So don't waste time with other channels.
- Bu yüzden diğer kanallarla zaman kaybetmeyin.
- Don't forget about your other marketing channels.
- Diğer satış kanallarınızı da ihmal etmeyin.
- So, you should not hurry in choosing channels for marketing your products or services.
- Bu nedenle ürün veya hizmetlerinizi pazarlamak için kanal seçerken acele etmemelisiniz.
- So, you should not hurry in choosing channels for marketing your products or services.
- Dolayısıyla, ürün veya hizmetlerinizi pazarlamak için kanal seçemede acele etmemelisiniz.
- Check out different social media channels, organizations, and online communities from there.
- Oradan farklı sosyal medya kanallarını, organizasyonları ve çevrimiçi toplulukları inceleyin.
- So, you should not hurry in choosing channels for marketing your products or services.
- Dolayısıyla, ürünlerinizi veya hizmetlerinizi pazarlamak için kanal seçerken acele etmemelisiniz.
- Can I see what's on the other channels?
- Diğer kanallarda ne olduğunu görebilir miyim?
- If three workers dig two channels in four days, in how many days will six workers dig four channels?
- Eğer üç işçi dört günde iki kanal kazarsa, altı işçi kaç günde dört kanal kazar?
- Tom picked up the remote and started flipping through channels.
- Tom uzaktan kumandayı aldı ve kanallara göz atmaya başladı.
- Tom flipped through the channels.
- Tom kanallar arasında gezindi.
- TV may be seen on six channels in that city.
- TV o şehirde altı kanaldan izlenebilir.
- Please stop changing channels.
- Lütfen kanal değiştirmeyi bırak.
- If three workers dig two channels in four days, in how many days will six workers dig four channels?
- Üç işçi iki kanalı dört günde kazarsa, altı işçi dört kanalı kaç günde kazar?
- Tom changes channels during commercials.
- Tom reklamlar sırasında kanal değiştirir.
- You'll never get ahead in this place unless you go through the proper channels.
- Doğru kanallardan geçmezsen burada asla ilerleyemezsin.
- Tom picked up the remote and started flipping through channels.
- Tom uzaktan kumandayı aldı ve kanallar arasında gezinmeye başladı.
- TV may be seen on six channels in that city.
- O şehirde televizyon altı kanaldan izlenebiliyor.
Show More (36)
|