1 |
characterise |
karakterize etmek |
v. |
|
- Obviously, they must also characterise relationships between governments in the region.
- Açıkçası bölgedeki hükûmetler arasındaki ilişkileri de karakterize etmelilerdir.
- Mr Moreira Da Silva said some very important things which characterise indicators of progress.
- Sayın Moreira Da Silva, ilerleme göstergelerini karakterize eden çok önemli bazı şeyler söyledi.
- Sharply contrasting interests characterise international HGV traffic.
- Uluslararası HGV trafiğini karakterize eden keskin zıtlıklar bulunmaktadır.
Show More (0)
|
2 |
characterise |
tanımlamak |
v. |
|
- Human behaviours are characterised by physical and emotional features.
- İnsan davranışları fiziksel ve duygusal özelliklerle tanımlanır.
- I am currently working on criteria that will make it possible to characterise a major disaster.
- Şu anda büyük bir felaketi tanımlamayı mümkün kılacak kriterler üzerinde çalışıyorum.
Show More (-1)
|
3 |
characterise |
simgelemek |
v. |
|
- Tall buildings and expensive restaurants characterised the city.
- Yüksek binalar ve pahalı restoranlar şehri simgeliyordu.
Show More (-2)
|