cin - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
genie cin n.
  • The fact is that the Internet genie is out of the bottle.
  • Gerçek şu ki, internet cini şişeden çıkmıştır.
  • A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
  • Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
  • The magic lamp broke open and the genie was released.
  • Sihirli lamba kırılarak açıldı ve cin serbest kaldı.
Show More (8)
gin cin n.
  • The woman downed the gin and lime that was served in one swallow.
  • Kadın servis edilen cin ve limonu bir yudumda mideye indirdi.
  • Tom ordered a beer for himself and a gin tonic for Mary.
  • Tom kendine bira ve Mary'ye de cin tonik söylemiş.
  • The woman downed the gin and lime that was served in one swallow.
  • Kadın ikram edilen cin ve ıhlamuru bir dikişte mideye indirdi.
Show More (5)
elf cin n.
  • Tom is an elf.
  • Tom bir cin.
  • Mary is an elf.
  • Mary bir cin.
Show More (-1)
goblin cin n.
  • I don't believe in ghosts and goblins.
  • Hayaletlere ve cinlere inanmam.
  • I don't believe in ghosts and goblins.
  • Ben hayaletlere ve cinlere inanmıyorum.
Show More (-1)
demon cin n.
  • A terrible demon lives in the forest.
  • Ormanda korkunç bir cin yaşar.
Show More (-2)
devil cin n.
  • I don't believe in devils.
  • Cinlere inanmıyorum.
Show More (-2)