|
- The tubes are clogged.
- Tüpler tıkalı.
- The sink is dirty and clogged.
- Lavabo kirli ve tıkalı.
- Tom hadn't cleaned his keyboard for months, and it was clogged with dust, food particles, and God knows what else.
- Tom klavyesini aylardır temizlememişti ve klavyesi toz, yemek parçacıkları ve Tanrı bilir daha nelerle tıkalıydı.
- Tom has clogged arteries.
- Tom'un damarları tıkalı.
- The drain was clogged.
- Gider tıkalıydı.
Show More (2)
|