|
- I can assure you that this is the common ground we are all working on.
- Hepimizin üzerinde çalıştığı ortak zeminin bu olduğu konusunda sizi temin edebilirim.
- Moderation, stable objectives and efficiency are the common ground for joint action in such cases.
- Ilımlılık, istikrarlı hedefler ve verimlilik, bu tür durumlarda ortak eylem için ortak zemindir.
- We have therefore reached good common ground.
- Bu nedenle iyi bir ortak zemine ulaştık.
- Moderation, stable objectives and efficiency are the common ground for joint action in such cases.
- Ilımlılık, istikrarlı hedefler ve verimlilik bu tür durumlarda ortak hareket etmenin ortak zeminidir.
- I hope that we can use this common ground when assessing the work in store for us.
- Bizi bekleyen çalışmaları değerlendirirken bu ortak zemini kullanabileceğimizi umuyorum.
- We have therefore reached good common ground.
- Dolayısıyla iyi bir ortak zemine ulaştık.
- Minimum environmental requirements are needed in order to create common ground rules.
- Ortak zemin kuralları oluşturmak için asgari çevresel gerekliliklere ihtiyaç vardır.
- Unresolved issues have predominated, and the common ground has been narrow.
- Çözülmemiş meseleler ağır basmış ve ortak zemin dar olmuştur.
Show More (5)
|