1 |
consolidation |
konsolidasyon |
n. |
|
- A consolidation of the banking industry is being considered.
- Bankacılık sektöründe bir konsolidasyon planlanmaktadır.
- Parliament will be informed of this consolidation as soon as it is complete.
- Parlamento bu konsolidasyon tamamlanır tamamlanmaz bilgilendirilecektir.
- Fiscal performance in 2000 has been strong and the consolidation is proceeding even slightly faster than targeted.
- 2000 yılında mali performans güçlü olmuştur ve konsolidasyon hedeflenenden biraz daha bile hızlı ilerlemektedir.
- The consolidation we have witnessed may lead to less pluralism in the media.
- Tanık olduğumuz konsolidasyon medyada daha az çoğulculuğa yol açabilir.
- In order to survive, they need to continue their consolidation and rationalisation.
- Hayatta kalabilmek için konsolidasyon ve rasyonalizasyon çalışmalarına devam etmeleri gerekiyor.
- The consolidation process is still far from being complete, however.
- Ancak konsolidasyon süreci henüz tamamlanmamıştır.
- For years the Greens have been campaigning for enlargement and consolidation of the EU.
- Yeşiller yıllardır AB'nin genişlemesi ve konsolidasyonu için kampanya yürütmektedir.
- Turkey has continued its consolidation policy and economic imbalances have been reduced.
- Türkiye, konsolidasyon politikasını sürdürmüştür ve ekonomik dengesizlikler azaltılmıştır.
- Secondly, the need to take advantage of recovery for budgetary consolidation.
- İkinci olarak, bütçe konsolidasyonu için toparlanmadan yararlanma ihtiyacı.
- The consolidation of the industry continues with today's acquisition.
- Sektörün konsolidasyonu bugünkü satın almalarla devam ediyor.
Show More (7)
|
2 |
consolidation |
güçlendirme |
n. |
|
- This is why we set great store by the Court's further consolidation, so that it can attract wide public confidence.
- Bu nedenle Mahkeme'nin daha da güçlendirilmesi ve kamuoyunun güvenini kazanması için büyük çaba sarf ediyoruz.
- This is why we set great store by the Court's further consolidation, so that it can attract wide public confidence.
- Bu nedenle, kamuoyunun güvenini kazanabilmesi için Mahkeme'nin daha da güçlendirilmesine büyük önem veriyoruz.
Show More (-1)
|
3 |
consolidation |
birleşme |
n. |
|
- The consolidation of the sales and marketing functions will take place next year.
- Satış ve pazarlama fonksiyonlarının birleştirilmesi önümüzdeki yıl gerçekleşecek.
Show More (-2)
|
4 |
consolidation |
sağlamlaştırma |
n. |
|
- Our aim should be consolidation rather than expansion.
- Amacımız genişletmeden ziyade sağlamlaştırma olmalıdır.
Show More (-2)
|