crate - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
crate sandık n.
  • Tom was sitting on a crate, playing guitar.
  • Tom bir sandığın üzerinde oturuyordu, gitar çalıyordu.
  • I do not know the contents of the crate.
  • Sandığın içindekileri bilmiyorum.
  • Tom opened up the crate with a crowbar and took out a stick of dynamite.
  • Tom levyeyle sandığı açtı ve bir dinamit lokumu çıkardı.
Show More (24)
crate kasa n.
  • The robbers stole three fruit crates from the garden.
  • Hırsızlar bahçeden üç meyve kasası çaldı.
  • I need something to open this crate with.
  • Bu kasayı açmak için bir şeye ihtiyacım var.
  • How many crates are there?
  • Kaç tane kasa var?
Show More (1)
crate külüstür araba n.
  • My mother's uncle has left his crate in his will.
  • Annemin amcası vasiyetinde külüstür arabasını bırakmış.
Show More (-2)
crate kasaya yerleştirmek v.
  • I have crated some fruit and dessert for the family picnic.
  • Aile pikniği için kasaya biraz meyve ve tatlı yerleştirdim.
Show More (-2)