|
- So many people went crazy during the war.
- Savaş esnasında pek çok insan delirdi.
- Am I crazy or falling in love?
- Deli miyim yoksa aşık mı oluyorum?
- I go to a psychologist and I'm not crazy.
- Psikoloğa gidiyorum ve deli değilim.
- I have a habit that drives me crazy.
- Beni deli eden bir alışkanlığım var.
- I talk to myself, but I'm not crazy.
- Kendi kendime konuşuyorum ama deli değilim.
- Maybe I am crazy, maybe I am not.
- Belki deliyim, belki değilim.
- Anyone who lives in her own world is crazy.
- Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir.
- Everyone looks at you as if you are crazy.
- Herkes sana deliymişsin gibi bakıyor.
- Her husband and friends start to think she's crazy.
- Kocası ve arkadaşları onun deli olduğunu düşünmeye başlar.
- How many of them are really crazy?
- Kaç tanesi gerçekten deli?
- My FIL is driving me crazy, but this place is beautiful.
- FIL'im beni deli ediyor ama burası çok güzel.
- She drives me crazy, but I love her.
- Beni deli ediyor ama onu seviyorum.
- Toys in the attic, I am crazy.
- Tavan arasındaki oyuncaklar, ben deliyim.
- You can do this without appearing to be crazy.
- Bunu deli gibi görünmeden de yapabilirsiniz.
- You have to be crazy to do this work.
- Bu işi yapmak için deli olmak lazım.
- Are you sure you are not crazy?
- Deli olmadığına emin misin?
- That does not mean that you are crazy.
- Bu sizin deli olduğunuz anlamına gelmez.
- I don't know who's crazier, you or me.
- Kim daha deli bilmiyorum, sen mi yoksa ben mi?
- I don't know who's crazier, you or me.
- Kim daha deli bilmiyorum, sen mi ben mi?
- Driving crazy fast on an open road.
- Açık bir yolda deli gibi hızlı sürmek.
- Driving crazy fast on an open road.
- Açık bir yolda deli gibi hız yapmak.
- Who is crazy fast, has inhuman strength and is immortal.
- Deli gibi hızlı, insanüstü bir güce sahip ve ölümsüz olan.
- Similarly, if a crazy person starts yelling and screaming at us, we do not actually lose face from that.
- Aynı şekilde, delinin biri bize bağırıp çağırmaya başlarsa, bu yüzden rezil olmayız.
- You're too crazy!
- Çok delisin!
- You're crazy, aren't you?
- Delisin, değil mi?
- You're crazy, aren't you?
- Sen delisin, değil mi?
- I think you're crazy.
- Bence sen delisin.
- I didn't want anyone to think I was crazy.
- Kimsenin deli olduğumu düşünmesini istemedim.
- Sami isn't as crazy as everybody thinks he is.
- Sami herkesin onun için düşündüğü kadar deli değildir.
- I warned you he was crazy.
- Seni onun deli olduğu konusunda uyarmıştım.
- I wonder if Tom is crazy.
- Acaba Tom deli mi.
- I wouldn't want you to think I was crazy.
- Senin deli olduğumu düşünmeni istemem.
- I'm not crazy.
- Ben deli değilim.
- Sami is simply crazy.
- Sami tek kelimeyle deli.
- Tom is a bit crazy.
- Tom biraz delidir.
- No, you are not crazy.
- Hayır, deli değilsin.
- People say I'm crazy.
- İnsanlar deli olduğumu söylüyorlar.
- People say I'm crazy.
- İnsanlar deli olduğumu söylüyor.
- People thought we were crazy.
- İnsanlar bizim deli olduğumuzu düşündü.
- People thought we were crazy.
- İnsanlar deli olduğumuzu düşündü.
- Sami is driving me crazy.
- Sami beni deli ediyor.
- This is a house of crazies!
- Burası deliler evi!
- I told Tom he's crazy.
- Tom'a deli olduğunu söyledim.
- I told you Tom was crazy.
- Tom'un deli olduğunu söyledim.
- I try to stay away from crazy people.
- Deli insanlardan uzak durmaya çalışırım.
- My wife thinks I'm crazy.
- Karım deli olduğumu düşünüyor.
- This noise is driving me crazy.
- Bu gürültü beni deli ediyor.
- I don't know which of you is crazier.
- Hanginizin daha deli olduğunu bilmiyorum.
- No, you are not crazy.
- Hayır, sen deli değilsin.
- You aren't crazy.
- Sen deli değilsin.
- You aren't crazy.
- Deli değilsin.
- My roommate is crazy.
- Oda arkadaşım deli.
- My roommate is crazy.
- Benim oda arkadaşım deli.
- Pierrot is crazy.
- Pierrot deli.
- Sami and Layla are crazy.
- Sami ve Leyla deli.
- Suzan is crazy.
- Suzan deli.
- I thought Tom would be the crazy one.
- Tom'un deli olduğunu düşünmüştüm.
- I think that Tom is crazy.
- Tom'un deli olduğunu düşünüyorum.
- My parents are crazy.
- Ebeveynlerim deli.
- Tom wouldn't be crazy enough to do that, would he?
- Tom bunu yapacak kadar deli olamaz, değil mi?
- We all thought he was crazy.
- Hepimiz onun deli olduğunu düşündük.
- We all thought Tom was crazy.
- Hepimiz Tom'un deli olduğunu düşündük.
- We'd be crazy if we did that.
- Bunu yaparsak deli oluruz.
- We're not crazy.
- Biz deli değiliz.
- We're not crazy.
- Deli değiliz.
- I didn't say you were crazy.
- Sizin deli olduğunuzu söylemedim.
- Do you think I'm crazy?
- Sizce ben deli miyim?
- I didn't say you were crazy.
- Deli olduğunu söylemedim.
- I didn't think Tom would be so crazy.
- Tom'un bu kadar deli olacağını düşünmemiştim.
- Do you think I'm crazy?
- Sence ben deli miyim?
- Don't be crazy!
- Deli olma!
- Don't be crazy.
- Deli olma.
- Dreams can make me crazy.
- Rüyalar beni deli edebilir.
- I am crazy over you.
- Senin için deli oluyorum.
- Tom was a crazy kid.
- Tom deli bir çocuktu.
- Tom told Mary that she was crazy.
- Tom Mary'ye onun deli olduğunu söyledi.
- These people are crazy.
- Bu insanlar delidir.
- I can't be the only one who thinks Tom is crazy.
- Tom'un deli olduğunu düşünen tek kişi ben olamam.
- You seemed crazy.
- Deli gibi görünüyorsun.
- I think Tom and Mary are both crazy.
- Bence Tom ve Mary her ikisi de delidir.
- How crazy is Tom?
- Tom ne kadar deli?
- Girls are crazy.
- Kızlar delidir.
- Tom is crazy.
- Tom delidir.
- Hey, are you crazy?
- Hey, sen deli misin?
- Hopefully, Tom won't be as crazy as the rest of his family when he grows up.
- Umarım Tom büyüdüğünde ailesinin geri kalanı gibi deli olmaz.
- How many crazy people are there in this town?
- Bu kasabada kaç tane deli var?
- I already know you're crazy.
- Deli olduğunu zaten biliyorum.
- I already think you're crazy.
- Zaten deli olduğunu düşünüyorum.
- I already think you're crazy.
- Zaten senin deli olduğunu düşünüyorum.
- Italian drivers are crazy.
- İtalyan şoförler delidir.
- I suppose everyone thinks I'm crazy.
- Sanırım herkes deli olduğumu düşünüyor.
- I suppose you think I'm crazy.
- Sanırım deli olduğumu düşünüyorsun.
- I think my husband is crazy.
- Ben kocamın deli olduğunu düşünüyorum.
- You think I'm crazy, don't you?
- Deli olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
- I think my husband is crazy.
- Kocamın deli olduğunu düşünüyorum.
- Tom is a little crazy.
- Tom biraz deli.
- I think that Delbert is crazy.
- Delbert'in deli olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom and Mary are both crazy.
- Bence Tom ve Mary ikisi de deli.
- Most people think I'm crazy.
- Çoğu insan benim deli olduğumu düşünüyor.
- Many people think I'm crazy.
- Birçok insan deli olduğumu düşünüyor.
- I think that Tom is crazy.
- Bence Tom deli.
- This lady is old and crazy.
- Bu kadın yaşlı ve deli.
- Tom is a bit crazy.
- Tom biraz deli.
- Do I need any more crazy people?
- Artık deli insanlara ihtiyacımız var mı?
- I may be a bit crazy.
- Ben biraz deli olabilirim.
- At first, I thought he was crazy.
- İlk başta, onun deli olduğunu düşündüm.
- At first, I thought he was crazy.
- İlk başta deli olduğunu düşünmüştüm.
- At first, I thought she was crazy.
- Ben de ilk başta onun deli olduğunu düşündüm.
- Being crazy is healthy.
- Deli olmak sağlıklıdır.
- He must have been crazy to say such a thing.
- Böyle bir şey söylediğine göre deli olmalı.
- I may be a bit crazy.
- Biraz deli olabilirim.
- I may be crazy, but I'm not stupid.
- Ben deli olabilirim, ama aptal değilim.
- I may be crazy, but I'm not stupid.
- Deli olabilirim ama aptal değilim.
- I may be old, but I'm not crazy.
- Yaşlı olabilirim ama deli değilim.
- I might be drunk, but I'm not crazy.
- Sarhoş olabilirim ama deli değilim.
- I prefer to be crazy than sad.
- Üzgün olmaktansa deli olmayı tercih ederim.
- Do you really think Tom is crazy?
- Gerçekten Tom'un deli olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- He's driving me crazy.
- Beni deli ediyor.
- Tom looked a little crazy.
- Tom biraz deli gibi görünüyordu.
- Tom said that Mary was crazy.
- Tom Mary'nin deli olduğunu söyledi.
- Do you still think I'm crazy?
- Hala deli olduğumu mu düşünüyorsun?
- That noise is driving me crazy.
- Bu gürültü beni deli ediyor.
- Many people think I'm crazy.
- Birçok insan deli olduğumu düşünür.
- I think that Tom and Mary are both crazy.
- Bence Tom ve Mary ikisi de deli.
- Tom is a little bit crazy.
- Tom biraz deli.
- That kind of thing drives Tom crazy.
- Bu tür şeyler Tom'u deli ediyor.
- That girl is completely crazy.
- Bu kız tamamen deli.
- The people from Madrid are crazy.
- Madrid'deki insanlar deli.
- The teacher is very bad, but he is very crazy.
- Öğretmen çok kötü biri ama çok da deli.
- These people are crazy.
- Bu insanlar deli.
- Are you crazy?
- Deli misin?
- l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.
- İnatçı, terbiyesiz ve dahası deli olduğunu biliyorum.
- Layla believed Sami was crazy.
- Layla Sami'nin deli olduğunu düşündü.
- They're all crazier than your brother.
- Hepsi kardeşinizden daha deli.
- Are you guys crazy?
- Siz deli misiniz?
- Everybody thinks Tom is a bit crazy.
- Herkes Tom'un biraz deli olduğunu düşünüyor.
- Layla believed Sami was crazy.
- Layla, Sami'nin deli olduğuna inanıyordu.
- Everybody thinks Tom is a little crazy.
- Herkes Tom'un biraz deli olduğunu düşünüyor.
- You don't want Tom to think you're crazy, do you?
- Tom'un senin deli olduğunu düşünmesini istemiyorsun, değil mi?
- You drive me crazy.
- Beni deli ediyorsun.
- You have to be crazy to do something like that!
- Böyle bir şey yapmak için deli olmak lazım.
- You have to be crazy to do something like that!
- Böyle bir şey yapmak için deli olmak lazım!
- You're even crazier than I thought.
- Hatta düşündüğümden daha delisin.
- You must be crazy to ride a bicycle that has no brakes!
- Freni olmayan bir bisiklete binmek için deli olmak gerekir!
- Are you fucking crazy or just stupid?
- Sen deli misin yoksa aptal mı?
- You're just as crazy as Tom.
- Sen de Tom kadar delisin.
- Are you people crazy?
- Siz deli misiniz?
- Are you saying I'm crazy?
- Benim deli olduğumu mu söylüyorsun?
- Are you saying that Tom's crazy?
- Tom'un deli olduğunu mu söylüyorsun?
- Crazy people and children always tell the truth.
- Deli insanlar ve çocuklar her zaman doğruyu söyler.
- Tom was crazy, you know.
- Tom deliydi, biliyorsun.
- You probably think I'm crazy.
- Muhtemelen deli olduğumu düşünüyorsun.
- Tom and Mary are both crazy, aren't they?
- Tom ve Mary ikisi de deli, değil mi?
- Tom is a bit crazy, isn't he?
- Tom biraz deli, değil mi?
- Tom is crazy, isn't he?
- Tom deli, değil mi?
- Tom is very crazy, isn't he?
- Tom çok deli, değil mi?
- Both Tom and Mary are crazy.
- Tom da Mary de deli.
- He's a little crazy.
- O biraz deli.
- He's completely crazy.
- O tamamen deli.
- He's old and crazy.
- O yaşlı ve deli.
- My mother is crazy.
- Annem deli.
- My mum is crazy.
- Annem deli.
- I think that Delbert is crazy.
- Bence Delbert deli.
- You must think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşünüyor olmalısın.
- You seemed crazy.
- Deli görünüyordun.
- He must have been crazy to say such a thing.
- O böyle bir şey söylemek için deli olmalı.
- You must think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşünüyorsundur herhalde.
- I knew you were crazy, but I didn't know you were this crazy.
- Deli olduğunu biliyordum ama bu kadar deli olduğunu bilmiyordum.
- I know that I'm crazy.
- Deli olduğumu biliyorum.
- That's driving you crazy, isn't it?
- Bu seni deli ediyor, değil mi?
- He drives me crazy.
- Beni deli ediyor.
- He must be crazy to behave like that.
- Böyle davrandığına göre deli olmalı.
- He must be crazy to do such a thing.
- Böyle bir şey yaptığına göre deli olmalı.
- He must be crazy to go out in this stormy weather.
- Bu fırtınalı havada dışarı çıkmak için deli olmalı.
- He must be crazy to say such a thing.
- Böyle bir şey söylemek için deli olmalı.
- He must be crazy to say such a thing.
- Böyle bir şey söylediğine göre deli olmalı.
- He must be crazy to treat his parents like this.
- Ailesine böyle davrandığı için deli olmalı.
- Tom told me you were crazy.
- Tom bana senin deli olduğunu söyledi.
- He must be crazy to treat his parents like this.
- Ailesine böyle davrandığına göre deli olmalı.
- I know you think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşündüğünü biliyorum.
- All of you are crazy!
- Hepiniz delisiniz!
- Are you people crazy?
- Siz insanlar deli misiniz?
- In my opinion, all of you are crazy!
- Bana göre, hepiniz delisiniz!
- You're all crazy, aren't you?
- Hepiniz delisiniz, değil mi?
- I think you're both crazy.
- Sanırım siz ikiniz de delisiniz.
- I think you're both crazy.
- Bence ikiniz de delisiniz.
- You guys are crazy.
- Siz delisiniz.
- You're all crazy.
- Hepiniz delisiniz.
- You're both crazy.
- İkiniz de delisiniz.
- Tom was crazy.
- Tom deliydi.
- That's what's driving me crazy.
- Beni deli eden de bu.
- Most people think I'm crazy.
- Çoğu insan deli olduğumu düşünüyor.
- The constant, high-pitched ringing in Tom's ears is driving him crazy.
- Tom'un kulaklarındaki sürekli, tiz çınlama onu deli ediyor.
- The heat's driving me crazy.
- Sıcak beni deli ediyor.
- The kids are driving me crazy.
- Çocuklar beni deli ediyor.
- The loud noise is driving me crazy.
- Yüksek ses beni deli ediyor.
- The noise is driving me crazy.
- Bu gürültü beni deli ediyor.
- These red boxes and green cubes make me crazy!
- Bu kırmızı kutular ve yeşil küpler beni deli ediyor!
- They all thought Tom was crazy.
- Onların hepsi Tom'un deli olduğunu düşündüler.
- This girl is crazy.
- Deli bu kız.
- I think Tom is crazy.
- Bence Tom deli.
- Most people think I'm crazy.
- Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
- My allergies are driving me crazy.
- Alerjilerim beni deli ediyor.
- My boyfriend thinks I'm crazy.
- Erkek arkadaşım deli olduğumu düşünüyor.
- My brother is driving me crazy.
- Erkek kardeşim beni deli ediyor.
- My brother is driving me crazy.
- Kardeşim beni deli ediyor.
- Tom said you were crazy.
- Tom senin deli olduğunu söyledi.
- You think, I must be crazy, but that's wrong.
- Deli olduğumu düşünüyorsun ama bu yanlış.
- My daughter's driving me crazy.
- Kızım beni deli ediyor.
- Tom seemed a bit crazy.
- Tom biraz deli gibiydi.
- You'd be crazy not to do that.
- Bunu yapmamak için deli olmalısın.
- You're driving me crazy.
- Beni deli ediyorsun.
- He's either crazy or on drugs.
- Ya deli ya da uyuşturucu kullanıyor.
- He's going to drive me crazy!
- Beni deli edecek!
- My mother is a crazy woman.
- Annem deli bir kadın.
- Tom thinks I'm crazy.
- Tom deli olduğumu düşünüyor.
- Tom thinks we're crazy.
- Tom bizim deli olduğumuzu düşünüyor.
- Tom thinks we're crazy.
- Tom deli olduğumuzu düşünüyor.
- Tom thought I was crazy.
- Tom deli olduğumu düşündü.
- Tom thought I was crazy.
- Tom deli olduğumu düşünüyordu.
- Tom thought Mary was crazy.
- Tom Mary'nin deli olduğunu düşündü.
- Tom wasn't crazy.
- Tom deli değildi.
- Your cat is driving me crazy.
- Senin kedin beni deli ediyor.
- Your cat is driving me crazy.
- Kedin beni deli ediyor.
- Your wife isn't crazy.
- Karın deli değil.
- You're a crazy woman.
- Sen deli bir kadınsın.
- You're not crazy.
- Sen deli değilsin.
- They must be crazy to believe such nonsense.
- Böyle bir saçmalığa inanmak için deli olmalılar.
- Tom thought Mary was crazy.
- Tom, Mary'nin deli olduğunu düşünüyordu.
- I was young and crazy once.
- Bir zamanlar genç ve deliydim.
- Do I need any more crazy people?
- Daha fazla deliye ihtiyacım var mı?
- I thought Tom and Mary were crazy.
- Tom ve Mary'nin deli olduğunu düşünmüştüm.
- This drives me crazy.
- Bu beni deli ediyor.
- I am a bit crazy.
- Ben biraz deliyim.
- I think I'm crazy.
- Bence ben deliyim.
- I'm a little crazy.
- Ben biraz deliyim.
- Maybe I'm just crazy.
- Belki de sadece deliyimdir.
- I think we're all a bit crazy.
- Bence hepimiz biraz deliyiz.
- I think we're all a bit crazy.
- Sanıyorum hepimiz biraz deliyiz.
- We're a little crazy.
- Biz biraz deliyiz.
- We're all a little bit crazy.
- Biz hepimiz biraz deliyiz.
- We're crazy.
- Biz deliyiz.
- Tom told me that he thought Mary was crazy.
- Tom bana Mary'nin deli olduğunu düşündüğünü söyledi.
- They all thought Tom was crazy.
- Herkes Tom'un deli olduğunu düşünüyordu.
- This girl is driving me crazy.
- Bu kız beni deli ediyor.
- You're not that crazy.
- O kadar deli değilsin.
- You've got to be crazy to do something like that.
- Böyle bir şey yapman için deli olman lazım.
- Tom is either crazy or on drugs.
- Tom ya deli ya da uyuşturucu etkisi altında.
- Tom is either crazy or on drugs.
- Tom ya deli ya da uyuşturucu kullanıyor.
- Tom is not as crazy as most people think he is.
- Tom çoğu insanın düşündüğü kadar deli değil.
- We're all a little bit crazy.
- Hepimiz biraz deliyiz.
- My sister is driving me crazy.
- Kız kardeşim beni deli ediyor.
- Tom is completely crazy.
- Tom tamamen deli.
- We're all crazy.
- Hepimiz deliyiz.
- Tom is crazier than anyone else I know.
- Tom tanıdığım herkesten daha deli.
- Tom is crazier than anyone else I know.
- Tom tanıdığım başka herkesten daha deli.
- Tom is even crazier than I thought.
- Tom düşündüğümden daha da deli.
- Tom is quite crazy.
- Tom oldukça deli.
- We're both crazy.
- İkimiz de deliyiz.
- Tom's wife is just as crazy as he is.
- Tom'un karısı da en az onun kadar deli.
- This is driving me crazy.
- Bu beni deli ediyor.
- I think that Tom and Mary are both crazy.
- Bence Tom ve Mary her ikisi de delidir.
- Sami was driving me crazy.
- Sami beni deli ediyordu.
- Even my henchmen think I'm crazy.
- Yandaşlarım bile deli olduğumu düşünüyor.
- I wouldn't want you to think I was crazy.
- Deli olduğumu düşünmeni istemem.
- She is completely crazy.
- O tamamen deli.
- Even my henchmen think I'm crazy.
- Adamlarım bile deli olduğumu sanıyor.
- He behaved as if he were crazy.
- O sanki deliymiş gibi davrandı.
- He behaved as if he were crazy.
- Sanki deliymiş gibi davrandı.
- You're just as crazy as Tom.
- Sadece Tom kadar delisin.
- I'm not that crazy.
- O kadar deli değilim.
- Everybody probably thinks I'm crazy.
- Muhtemelen herkes deli olduğumu düşünüyordur.
- I don't think Tom is crazy.
- Tom'un deli olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom would be crazy enough to do something like that.
- Tom'un böyle bir şey yapacak kadar deli olduğunu sanmıyorum.
- I don't think you're crazy.
- Senin deli olduğunu sanmıyorum.
- I don't think you're crazy.
- Deli olduğunu düşünmüyorum.
- I don't want to be called crazy.
- Bana deli denmesini istemiyorum.
- I don't want Tom to think I'm crazy.
- Tom'un deli olduğumu düşünmesini istemiyorum.
- Tom has been driving me crazy.
- Tom beni deli ediyor.
- You're definitely crazy.
- Sen kesinlikle delisin.
- I don't want you to think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşünmeni istemiyorum.
- I'd be crazy to do that.
- Bunu yapmak için deli olurdum.
- She looked at me like I was crazy.
- Bana deliymişim gibi baktı.
- Tom looked at me like I was crazy.
- Tom bana deliymişim gibi baktı.
- You're even crazier than I thought.
- Düşündüğümden de deliymişsin.
- Sami isn't as crazy as everybody thinks he is.
- Sami herkesin düşündüğü kadar deli değil.
- Why is Tom acting so crazy?
- Tom neden böyle deli gibi davranıyor?
- You are such a crazy driver; you drive me crazy.
- Çok çılgın bir şoförsün; beni deli ediyorsun.
- She's old and crazy.
- O yaşlı ve deli.
- Sami was crazy in love.
- Sami deli gibi aşıktı.
- I don't think anyone thinks you're crazy.
- Kimsenin senin deli olduğunu düşündüğünü sanmıyorum.
- Tom drives me crazy.
- Tom beni deli ediyor.
- You're completely crazy.
- Sen tamamen delisin.
- I don't think Tom and Mary are crazy.
- Tom ve Mary'nin deli olduğunu düşünmüyorum.
- She is going to drive me crazy!
- Beni deli edecek!
- Tom drove me crazy.
- Tom beni deli etti.
- Everybody probably thinks I'm crazy.
- Herkes muhtemelen deli olduğumu düşünüyor.
- If I did that, everyone would think I was crazy.
- Bunu yapsaydım, herkes deli olduğumu düşünürdü.
- She's completely crazy.
- O tamamen deli.
- I think you're crazy.
- Sanırım sen delisin.
- This work's driving me crazy.
- Bu iş beni deli ediyor.
- Tom already thinks I'm crazy.
- Tom zaten deli olduğumu düşünüyor.
- Tom and Mary aren't crazy.
- Tom ve Mary deli değiller.
- Tom believed Mary was crazy.
- Tom, Mary'nin deli olduğuna inanıyordu.
- Tom didn't seem to be as crazy as Mary seemed to be.
- Tom, Mary'nin göründüğü kadar deli görünmüyordu.
- Tom doesn't seem to be as crazy as Mary seems to be.
- Tom, Mary kadar deli görünmüyor.
- Tom doesn't think Mary's crazy.
- Tom Mary'nin deli olduğunu düşünmüyor.
- Everyone looked at him like he was crazy.
- Herkes ona deliymiş gibi baktı.
- Tom doesn't think Mary's crazy.
- Tom, Mary'nin deli olduğunu düşünmüyor.
- That boy is completely crazy.
- Bu çocuk tamamen deli.
- That girl is completely crazy.
- O kız tamamen deli.
- They're both crazy.
- İkisi de deli.
- I'm pretty sure I'm not crazy.
- Deli olmadığıma eminim.
- He's either crazy or on drugs.
- O ya deli ya da uyuşturucu etkisi altında.
- I know that I'm crazy.
- Ben deli olduğumu biliyorum.
- In the name of God, protect me from this crazy woman!
- Tanrı aşkına, beni bu deli kadından koru!
- Is Tom crazy?
- Tom deli mi?
- It was driving me crazy.
- Bu beni deli ediyordu.
- It was driving you crazy, wasn't it?
- Seni deli ediyordu, değil mi?
- It's better to be crazy than to be boring.
- Sıkıcı olmaktansa deli olmak daha iyidir.
- Sometimes I wonder whether or not I'm just crazy.
- Bazen sadece deli olup olmadığımı merak ediyorum.
- Sometimes I wonder whether or not I'm just crazy.
- Bazen sadece bir deli olup olmadığımı merak ediyorum.
- That crazy squirrel belongs in a nuthouse!
- O deli sincap tımarhaneye ait!
- That girl drives me crazy.
- O kız beni deli ediyor.
- That girl drives me crazy.
- Şu kız beni deli ediyor.
- That guy drives me crazy.
- Bu adam beni deli ediyor.
- Are those people crazy?
- Şu insanlar deli mi?
- Are those people crazy?
- O insanlar deli mi?
- Are you and Tom both crazy?
- Sen ve Tom ikiniz de deli misiniz?
- If I did that, everyone would think I was crazy.
- Eğer onu yapsaydım herkes deli olduğumu düşünürdü.
- Are you both crazy?
- Her ikiniz de deli misiniz?
- You aren't crazy.
- Deli değilsiniz.
- You don't have to be crazy to work here.
- Burada çalışmak için deli olmak zorunda değilsiniz.
- You drove me crazy.
- Beni deli ettin.
- Tom is crazy, and possibly dangerous.
- Tom deli ve muhtemelen tehlikeli.
- You don't want Tom to think you're crazy, do you?
- Tom'un, senin deli olduğunu düşünmesini istemiyorsun, değil mi?
- Are you fucking crazy or just stupid?
- Sen lanet bir deli misin yoksa sadece aptal mısın?
- I hear you think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşündüğünü duyuyorum.
- I hear you think I'm crazy.
- Deli olduğumu düşündüğünü duydum.
- Tom isn't as crazy as everybody thinks he is.
- Tom herkesin düşündüğü kadar deli değil.
- Tom isn't as crazy as he used to be.
- Tom eskisi kadar deli değil.
- Tom isn't as crazy as I am.
- Tom benim kadar deli değil.
- Tom isn't crazy.
- Tom deli değil.
- Tom must be crazy.
- Tom deli olmalı.
- Tom isn't that crazy.
- Tom o kadar deli değil.
- I knew I wasn't crazy.
- Deli olmadığımı biliyordum.
- Tom knew Mary was crazy.
- Tom, Mary'nin deli olduğunu biliyordu.
- You've got to be some special kind of crazy to like this crap.
- Bu saçmalığı sevmek için özel bir tür deli olmalısın.
- Tom knew that Mary was crazy.
- Tom, Mary'nin deli olduğunu biliyordu.
- I'm pretty sure I'm not crazy.
- Deli olmadığımdan oldukça eminim.
- That guy drives me crazy.
- Şu çocuk beni deli ediyor.
- Tom is driving me crazy.
- Tom beni deli ediyor.
- She drives me crazy.
- Beni deli ediyor.
- Are you both crazy?
- İkiniz de deli misiniz?
- Are you crazy or just stupid?
- Deli misin yoksa sadece aptal mı?
- You don't have to be crazy to work here.
- Burada çalışmak için deli olmana gerek yok.
Show More (356)
|
|
- We must give up on the crazy Utopian idea of making the planet one immense borderless market.
- Gezegeni sınırsız bir pazar haline getirme gibi çılgın bir ütopik fikirden vazgeçmeliyiz.
- We must give up on the crazy Utopian idea of making the planet one immense borderless market.
- Gezegeni sınırsız bir pazar haline getirmek gibi çılgın bir ütopik fikirden vazgeçmeliyiz.
- We must therefore abandon this crazy, pointless idea of decoupling.
- Dolayısıyla bu çılgın ve anlamsız ayrıştırma fikrinden vazgeçmeliyiz.
- I would ask Athens to say 'no' to this utterly crazy thinking.
- Atina'dan bu son derece çılgın düşünceye 'hayır' demesini rica ediyorum.
- Such a development we really would regard as crazy.
- Böyle bir gelişmeyi gerçekten çılgınlık olarak değerlendiriyoruz.
- You yourselves refer on page 14 of your crazy paper to a decisive phase in these negotiations.
- Siz de çılgın makalenizin 14. sayfasında bu müzakerelerde belirleyici bir aşamaya atıfta bulunuyorsunuz.
- John Cho and Kal Penn are back for a new crazy adventure!
- John Cho ve Kal Penn yeni ve çılgın bir macera için geri döndüler!
- May this new year bring all the crazy colors and fun in your life.
- Bu yeni yıl hayatınıza tüm çılgın renkleri ve eğlenceyi getirsin.
- Men have long been taught that women are crazy, emotional, and moody.
- Erkeklere uzun zamandır kadınların çılgın, duygusal ve karamsar olduğu öğretildi.
- Next week is going to be crazy.
- Gelecek hafta çılgın olacak.
- Pick the car you want to bring for a crazy drive.
- Çılgın bir sürüş için getirmek istediğiniz arabayı seçin.
- She gives me time to work on my crazy projects.
- Çılgın projelerim üzerinde çalışmam için bana zaman veriyor.
- It's going to be a crazy night.
- Çılgın bir gece olacak.
- It's going to be a crazy race.
- Çılgın bir yarış olacak.
- April is going to be a crazy month!
- Nisan çılgın bir ay olacak!
- Are you ready for a crazy night?
- Çılgın bir geceye hazır mısınız?
- Do you want to ride a crazy bike?
- Çılgın bir bisiklete binmek ister misin?
- You can be as crazy as you like!
- İstediğin kadar çılgın olabilirsin!
- Your bank will think that this is a crazy idea.
- Bankanız bunun çılgın bir fikir olduğunu düşünecektir.
- Your theory is crazy but it is not crazy enough to be true.
- Teorin çılgınca ama gerçek olacak kadar çılgın değil.
- Your theory is crazy, but it's not crazy enough to be true.
- Teorin çılgınca ama gerçek olacak kadar çılgın değil.
- It has been a crazy journey for me.
- Benim için çılgın bir yolculuk oldu.
- It may seem like a crazy idea.
- Çılgın bir fikir gibi görünebilir.
- It might seem like a crazy idea.
- Çılgın bir fikir gibi görünebilir.
- It's a crazy time to be alive.
- Hayatta olmak için çılgın bir zaman.
- It's going to be a crazy atmosphere.
- Çılgın bir atmosfer olacak.
- It’s been a crazy journey for me.
- Benim için çılgın bir yolculuk oldu.
- It's been a crazy journey for me.
- Benim için çılgın bir yolculuk oldu.
- These tracks were made for the craziest racers in the world.
- Bu pistler dünyanın en çılgın yarışçıları için yapıldı.
- This can be as easy as saying you have a crazy sense of humor or that you are obsessively organized.
- Bu, çılgın bir mizah anlayışınız olduğunu veya takıntılı bir şekilde organize olduğunuzu söylemek kadar kolay olabilir.
- This year is going to be one crazy year.
- Bu yıl çılgın bir yıl olacak.
- This year will be a crazy year.
- Bu yıl çılgın bir yıl olacak.
- What do you think about that crazy idea?
- Bu çılgın fikir hakkında ne düşünüyorsun?
- What's the craziest thing you've done to impress someone?
- Birini etkilemek için yaptığınız en çılgınca şey neydi?
- Start the engine and take a ride on the crazy driving paths.
- Motoru çalıştırın ve çılgın sürüş yollarında bir gezintiye çıkın.
- Start the engine and take a ride on the crazy paths.
- Motoru çalıştırın ve çılgın yollarda bir gezintiye çıkın.
- The new leader of the free world is driving translators crazy.
- Özgür dünyanın yeni lideri çevirmenleri çılgına çeviriyor.
- The three characters live funny and crazy adventures.
- Üç karakter komik ve çılgın maceralar yaşıyor.
- There are some crazy things in the ICO market.
- ICO pazarında bazı çılgın şeyler var.
- When you have crazy friends, it means you have everything.
- Çılgın arkadaşların varsa her şeye sahipsin demektir.
- Which one of them will win in this crazy action game?
- Bu çılgın aksiyon oyununda hangisi kazanacak?
- I had a crazy boyfriend who attempted to control me from afar.
- Beni uzaktan kontrol etmeye çalışan çılgın bir erkek arkadaşım vardı.
- If you have crazy friends, you have everything.
- Çılgın arkadaşların varsa her şeye sahipsin demektir.
- In games, pirates are always crazy adventurers.
- Oyunlarda korsanlar her zaman çılgın maceracılardır.
- It can be as crazy as you want!
- İstediğiniz kadar çılgın olabilir!
- It has been a crazy 5 years.
- Çılgın bir 5 yıl oldu.
- I don't know who's crazier, you or me.
- Kimin daha çılgın olduğunu bilmiyorum, sen mi ben mi?
- Driving crazy fast on an open road.
- Açık bir yolda çılgın bir hızla araba kullanmak.
- Those crazy space invaders almost killed us.
- O çılgın uzay istilacıları neredeyse bizi öldürüyordu.
- Those crazy space invaders almost killed us.
- O çılgın uzay istilacıları neredeyse bizi öldürecekti.
- You're not that crazy.
- O kadar çılgın değilsin.
- It's been a crazy year.
- Bu çılgın bir yıldı.
- Tom said you were crazy.
- Tom senin çılgın olduğunu söyledi.
- Tom wouldn't be crazy enough to do that, would he?
- Tom bunu yapacak kadar çılgın değildir, değil mi?
- Wow, this is crazy.
- Vay canına, bu çılgınlık.
- It's been a crazy week.
- Çılgın bir hafta oldu.
- Tom said that Mary was crazy.
- Tom, Mary'nin çılgın olduğunu söyledi.
- Tom thinks that's crazy.
- Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
- That's crazy!
- Bu çılgınlık!
- It is crazy of him to leave the door open.
- Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
- It is crazy of you to put your life at risk.
- Yaşamını riske atman çılgınlık.
- That's crazy!
- Bu çılgınlık.
- That's crazy.
- Bu çılgınlık.
- This is crazy.
- Bu çılgınlık.
- Oh, that's crazy.
- Ah, bu çılgınlık.
- Suzan is crazy.
- Suzan çılgındır.
- I'm not crazy.
- Ben çılgın değilim.
- I'm the crazy one.
- Çılgın olan benim.
- It was a crazy game.
- Çılgın bir maçtı.
- They're crazy.
- Çılgınlar.
- We're a little crazy.
- Biraz çılgınız.
- We're both crazy.
- Her ikimiz de çılgınız.
- I think I'm crazy.
- Sanırım ben çılgınım.
- I'm a little crazy.
- Ben biraz çılgınım.
- That was an example of the crazy thinking that was going on in Fadil's head.
- Bu, Fadıl'ın kafasında dönüp duran çılgın düşüncelerin bir örneğiydi.
- That's a crazy idea.
- Bu çılgın bir fikir.
- The crazy gunman threatened to kill me.
- Çılgın silahlı adam beni öldürmekle tehdit etti.
- He's just a crazy old fool.
- O sadece çılgın yaşlı bir aptal.
- He's just a crazy old man.
- O sadece çılgın yaşlı bir adam.
- How did you come up with this crazy idea?
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
- How did you come up with this crazy idea?
- Bu çılgın fikir nasıl aklına geldi?
- How did you come up with this crazy idea?
- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- How many crazy people are there in this town?
- Bu kasabada kaç tane çılgın insan var?
- I am a crazy communist!
- Ben çılgın bir komünistim!
- I can't stand my crazy life.
- Çılgın hayatıma dayanamıyorum.
- When a new electronic device is released, everyone goes crazy.
- Yeni bir elektronik cihaz çıktığında herkes çılgına döner.
- I didn't think Tom would be so crazy.
- Tom'un bu kadar çılgın olacağını düşünmemiştim.
- Sami was so crazy.
- Sami çok çılgındı.
- Tom was crazy.
- Tom çılgındı.
- Love is crazy.
- Aşk çılgındır.
- My neighbor is crazy.
- Komşum çılgındır.
- Sometimes Tom is really crazy.
- Bazen Tom gerçekten çılgındır.
- I don't know which of you is crazier.
- Hanginizin daha çılgın olduğunu bilmiyorum.
- The world is a crazy place.
- Dünya çılgın bir yer.
- These are just crazy ideas.
- Bunlar sadece çılgın fikirler.
- This is a crazy house.
- Burası çılgın bir ev.
- This is a crazy world.
- Bu çılgın bir dünya.
- This girl is crazy.
- Bu kız çılgın.
- This is really crazy.
- Bu gerçekten çılgın.
- Fadil told us a crazy story.
- Fadıl bize çılgın bir hikaye anlattı.
- Everybody thinks Tom is a little crazy.
- Herkes Tom'un biraz çılgın olduğunu düşünüyor.
- Tom is just as crazy as Mary is.
- Tom da Mary kadar çılgın.
- Mary went crazy with excitement when she saw the squirrel-shaped cookies that Tom had baked.
- Mary, Tom'un pişirdiği sincap şeklindeki kurabiyeleri görünce heyecandan çılgına döndü.
- That kid has a crazy future!
- Bu çocuğun çılgın bir geleceği var!
- The crowd went crazy when he got a goal.
- Gol attığında kalabalık çılgına döndü.
- Sami told us a crazy story.
- Sami bize çılgın bir hikaye anlattı.
- Sami went to talk to his crazy neighbor.
- Sami çılgın komşusuyla konuşmaya gitti.
- That kid has a crazy future!
- O çocuğun çılgın bir geleceği var!
- I hadn't realized how crazy Tom was.
- Tom'un ne kadar çılgın olduğunu fark etmedim.
- Tom believed Mary was crazy.
- Tom Mary'nin çılgın olduğuna inanıyordu.
- I hadn't realized how crazy Tom was.
- Tom'un ne kadar çılgın olduğunu fark etmemiştim.
- Tom is just a crazy old fool.
- Tom sadece çılgın yaşlı bir aptal.
- Tom looked a little crazy.
- Tom biraz çılgın görünüyordu.
- They're crazy, those Romans!
- Çılgınlar, şu Romalılar!
- I may be a bit crazy.
- Biraz çılgın olabilirim.
- Tom looks crazy.
- Tom çılgın görünüyor.
- I think Tom is crazy.
- Tom'un çılgın olduğunu düşünüyorum.
- I thought Tom and Mary were crazy.
- Tom ve Mary'nin çılgın olduğunu düşündüm.
- We're going to try like crazy.
- Çılgın gibi deneyeceğiz.
- What a crazy day!
- Ne çılgın bir gün!
- Where did he get that crazy idea from?
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
- Tom and Mary aren't crazy.
- Tom ve Mary çılgın değil.
- You're too crazy!
- Sen çok çılgınsın!
- You're just as crazy as Tom.
- Tıpkı Tom gibi çılgınsın.
- This is just crazy.
- Bu çılgınlık.
- The crazier, the better.
- Ne kadar çılgın, o kadar iyi.
- You've got to be crazy to do something like that.
- Öyle bir şey yapmak için çılgın olmalısın.
- It's been a crazy year.
- Çılgın bir yıl oldu.
- My mother is a crazy woman.
- Annem çılgın bir kadındır.
- You're a crazy woman.
- Sen çılgın bir kadınsın.
- You guys are crazy.
- Sizler çılgınsınız.
- Of all of us, Tom had the craziest sense of humor.
- İçimizde en çılgın espri anlayışı Tom'daydı.
- Crazy people and children always tell the truth.
- Çılgın insanlar ve çocuklar her zaman doğruyu söyler.
- Run like a crazy cockroach.
- Çılgın bir hamam böceği gibi koş.
- Run like a crazy cockroach.
- Çılgın bir hamamböceği gibi kaç.
- Sami doesn't fit anywhere in this crazy world.
- Sami bu çılgın dünyadaki hiçbir yere uymuyor.
- Tom is a bit crazy, isn't he?
- Tom biraz çılgın, değil mi?
- Sami doesn't fit anywhere in this crazy world.
- Sami bu çılgın dünyada hiçbir yere uymuyor.
- Sami had a very crazy mother.
- Sami'nin çok çılgın bir annesi vardı.
- Sami has a very crazy mother.
- Sami'nin çok çılgın bir annesi var.
- Sami is a crazy neighbor.
- Sami çılgın bir komşu.
- Sami is a crazy neighbor.
- Sami çılgın bir komşudur.
- Sami is a crazy prick.
- Sami çılgın bir hergeledir.
- Tom is quite crazy, isn't he?
- Tom oldukça çılgın, değil mi?
- Tom is very crazy, isn't he?
- Tom çok çılgın, değil mi?
- Girls are crazy.
- Kızlar çılgın.
- Life is crazy.
- Hayat çılgın.
- My mum is crazy.
- Annem çılgın.
Show More (147)
|