1 |
dating |
flört etme |
n. |
|
- We've only been dating for a month.
- Biz sadece bir aydır flört ediyoruz.
- You're too young to be dating.
- Flört etmek için çok küçüksün.
- Tell Tom I don't want him dating my daughter.
- Tom'a kızımla flört etmesini istemediğimi söyle.
- I thought you were dating her.
- Senin onunla flört ettiğini düşünüyordum.
- Tom and Mary decided to quit dating each other.
- Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
- Did you know that Tom and Mary were dating?
- Tom ve Mary'nin flört ettiklerini biliyor muydun?
- Did Mary tell you that she thinks Tom and me are dating?
- Mary sana Tom ve benim flört ettiğimizi düşündüğünü söyledi mi?
- Tom told me you and Mary were dating.
- Tom bana senin ve Mary'nin flört ettiğini söyledi.
- I think Tom is too young to be dating.
- Sanırım Tom flört etmek için çok genç.
- We've been dating for three months.
- Üç aydır flört ediyoruz.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
- Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- Is it true that Tom and Mary are dating?
- Tom ve Mary'nin flört ettikleri doğru mu?
Show More (9)
|
2 |
dating |
tanışma |
n. |
|
- Sami met Layla through an online dating service.
- Sami, Layla ile bir çevrimiçi arkadaşlık hizmeti aracılığıyla tanıştı.
- Have you tried online dating?
- İnternetten tanışmayı denedin mi?
- I think online dating isn't safe.
- Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.
Show More (0)
|
3 |
dating |
buluşma |
n. |
|
- I started dating her.
- Ben onunla buluşmaya başladım.
- I'm not dating her.
- Ben onunla buluşmuyorum.
Show More (-1)
|