disorienting - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
disorienting yönünü şaşırtan adj.
  • He was lost in the disorienting maze.
  • İnsana yönünü şaşırtan labirentin içerisinde kaybolmuştu.
Show More (-2)
disorienting kafa karıştıran adj.
  • The disorienting lights created a surreal atmosphere at the party.
  • Kafa karıştırıcı ışıklar, partide gerçeküstü bir atmosfer yaratıyordu.
Show More (-2)