The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Anglais |
Turc |
|
| 1 |
dodgy |
tehlikeli |
adj. |
|
- Those clients may be involved in all sorts of dodgy transactions.
- Bu müşteriler her türlü tehlikeli işlemin içinde olabilirler.
- This year again I found a number of dodgy goods so I'll introduce them all here.
- Bu yıl yine bir dizi tehlikeli mal buldum, bu yüzden hepsini burada tanıtacağım.
- This year again I found a number of dodgy goods so I'll introduce them all here.
- Bu yıl yine birkaç tehlikeli mal buldum bu yüzden onların hepsini burada tanıtacağım.
Show More (0)
|
| 2 |
dodgy |
kurnaz |
adj. |
|
- I think that his new girlfriend has a dodgy personality.
- Onun yeni kız arkadaşının kurnaz bir kişiliği var bence.
Show More (-2)
|
| 3 |
dodgy |
riskli |
adj. |
|
- Cryptocurrencies are dodgy investment tools.
- Kripto paralar riskli yatırım araçlarıdır.
Show More (-2)
|
